Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir! Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir!
Emekli akademisyenlerden oluşan 15 kişilik kafile, Çin’e kültür gezisi düzenlemek için geçtiğimiz Cumartesi günü yola çıktı. Urumçi’den başlayıp Turfan, Kaşkar ,Horla, Kuçar Aksu ,Botan Yarken üzerinden tekrar Urumçi’ye geçip Türkiye’ye dönecek olan kafilenin seyahati Çin’in engellemesi sonucu başlamadan bitti. Uçakla Urumçi’de pasaport polisinin engeliyle karşılaştı. Rehberleri pasaport kontrolünden geçerken, yeşil pasaportlu yolcuları durdurdu. İşlemlerin ardından yaklaşık 10 saat bekleyen kafile, sınır dışı edildi. 

Turist Rehberi Mehmet Aydın, gruptaki misafirlerin tamamının yeşil pasaportu olduğunu kendisini ise kırmızı pasaport ve vizesi olduğunu ifade etti. Pasaport ve vizesiyle gümrükten geçtiğini ancak yeşil yeşil pasaportlu olanların takıldığını aktaran Aydın, “İçeri almadılar. Pasaportlarını topladılar, orada öncelikle bir saat kadar beklettiler. Bir saat önce hiçbir gerekçe belirtilmeden bir saat sadece bekledik orada. Daha sonra başka insanların kontrolleri yapıldıktan sonra bize yemek hazırladıklarını söylediler. Bize pilav yedirdiler. Pilavı yerken bizi sınır dışı edeceklerini, kabul etmeyeceklerini, grubun Türk Ocakları’yla alakası olduğunu belirterek bizi kabul etmeyeceklerini beyan ettiler. Gerekli işlemleri yapmaya başladılar. Gerilimde biraz artmaya başlayınca ilk uçakla Almatı’ya dönmeye karar verdik. Bu sürede uçak beklerken tuvalete dahi giderken bir Çinli asker eşliğinde gidilmesini izin verildi. Tuvalete gidince bile orada yanında bir asker bekledi.” dedi.

'TUVALETE BİLE BAŞIMIZDA ASKERLE GÖNDERDİLER'

Ziraat Yüksek Mühendisi Kadir Tosun ise 12 günlük bir geziye katılmak üzere biletleri aldıklarını, havalimanına geldiklerinde Çin polisinin engellediğini dile getirdi. Kendilerine hakaret edildiğini ifade eden Tosun, “Tuvalete dahi başımızda asker olmak kaydıyla gönderdi. Çıkış yaparken de mahrem yerlerimiz dahil her yerimizi aradılar. Ben 66 yaşında yaşlı bir adamım. Bana yapılan bu hakaret Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış bir hakarettir. Bunu asla kabul etmiyorum ve Çin hükümetini nefretle ve şiddetle kınıyorum.” diye konuştu. 

Akdeniz Üniversitesi’nden emekli akademisyen Prof. Dr. Ramazan Demir, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Hiçbir şekilde art niyetle, yada Çin hükümeti aleyhinde bir ifade kullanarak herhangi bir amacı asla böyle bir şey aklımızdan geçmez. Uygur bölgesinde uygulanan muamele hiçbir şekilde kabul edilebilir değil. Çünkü iki devlet arasında sözleşmeli yasal olarak yeşil pasaportlara muafiyet getirilmiş. Biz buna güvenerek gittik. Eğer dense ki biz vermiyoruz onu anlarız. Gidip orada 8-10 saat rehin tutularak, her davranışımız kontrol edildi. Zorla tutularak hiçbir şekilde hareket kabiliyetimizi sağlamadan sınır dışı edildi. Biz kendi isteğimizle Almatı uçağına binmedik, onlar zorla bindirdiler.” 

'10 SAAT GÖZETİM ALTINDA TUTULDUK'

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan emekli olan Melahat Tosun da karşılaştıkları tavrın kendilerini son derece üzdüğünü aktardı. Yaklaşık 10 saat gözetim altında tutulduklarını söyleyen Tosun, “Her adım attığımızda yanımızda bir asker oldu. 10 saatten sonra da sizi sınır dışı ediyoruz dediler. Sebebini sorduğumuzda ‘açıklamak zorunda değiliz. Konsolosla hiç kimseyle görüşmek istemiyoruz’ dediler. Bizi Kazakistan’a gitmeye zorladılar. Kazakistan’a gitmek istemiyoruz dediğimizde ise ‘otelde 4 gün hapis kalacaksınız’ dediler. Bize manevi baskı uyguladılar. Daha sonra kabul etmek zorunda kaldık. Uçağa binene kadar da yanımızdaydılar. Arama şekilleri de son derece rahatsız ediciydi. Bayanlar erkekler aynı şekilde aradı.” ifadesini kullandı. 

Başörtülü kadınların da çok çirkin olaylara maruz bırakıldığını, başörtülerinin çıkarıldığını ifade edildi. 
Editör: TE Bilisim