Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da! Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da!
 ÜLKÜ -TEK 1980 ÖNCESİ KURUCU BAŞKANI 
SN.İBRAHİM OKURDAN  İBRETLİK  MUHTEŞEM ANALİZ 
           ( 1  )               
Devlet idaresinde,  en azından üst kademede- "tarih bilinci", olmazsa asla olmaz, şarttır. Sık sık,  "Batılılar,  stratejik master planlarında değişiklik yapmadan politikarını hep aynı doğrultuda sürdürürler", denir.
Neden?
Çünkü o plan, en ince ayrıntısına kadar tarih "bilimi" ışığında hazırlanmıştır. Yani engin tarih tecrübeleri üzerinde temellendirilmiştir. Sadece kendi tarihlerinin tecrübeleri değil. Tecrübeyi hayata geçirmek, geçmişteki hataları tekrarlamamak amacıyla titizlikle hazırlanmıştır. Bir başka deyişle, tarih tekrar etmesin diye uğraşırlar.
Bu planlar, öyle değişmez de değildir. Yeni tecrübeler yaşanır, plan revize edilir; Farklı bir bakış açısı, tutarlı bulunursa yeniden revize edilir.
Stratejik işlerin mutfağında politikacı yoktur. Bilimsel kafa yapılı, günde ortalama 3-400 sayfa belge okuyan ve dünyanın her tarafını gözlem altında tutan bir takım vardır. Politikacı değişir, bu takım ve temel prensipleri değişmez. 
Arada bir gerekli oldukça takip altında tuttukları konular hakkında rapor hazırlarlar. Raporun önüne de bir sayfalık bir "summary" koyarlar. Üst kademe önce bu tek sayfayı okur. Gerekli görürse hepsini okur. Yeterli bulmazsa brifing ister ya da yeni sorular ortaya atar ve yeni araştırma dosyaları açtırır. Bu ofis, tıpkı hastanelerde olduğu gibi, devletin yoğun bakım odasıdır. Devlet bu odadan hiç çıkarılmaz. 
    .                                        **
      
Stratejler, geçmiş zamanlarda verilen kararların nedenlerini ve sonuçlarını analiz ederler. Bunlar sayesinde kendi dönemlerinde alınabilecek muhtemel yanlış kararlara karşı sigorta tertibatı hazırlarlar. Onların bilgi dağarcığı bu şekilde gelişir. Her türlü bilgi bilgidir ama bu şekilde oluşan bilgiler "nitelikli" bilgidir. Tarih biliminden "işe koşulacak bilgi" böyle üretilir. 

Stratejler için tarihçilik pehlivan tefrikası değildir.
Kararlar alınırken geçmişin bilgi birikimi sistematik olarak göz önünde tutulursa "tarih tekrar etmez".
Şimdi, söz konusu düzeyin tutturulamaması yüzünden bizim başımızdaki bir tekrarlanma olayını örnekleyelim:
Osmanlı devletinin son 10 yılına damga vuran İttihat ve Terakki döneminden örnek verelim:
Devletin harbiye nazırı, erkanı harbiye reisi, başkumandan vekili ayrı ayrı kişilerdi. Birinin hata yaptığı noktada diğerinin hatayı fark etmesi mümkündü. Zaten hepsinin ayrı ayrı olmasının nedeni riskleri sigortalamaktı. Ne var ki giderek büyüyen savaş tehlikesi gerekçe gösterilerek söz konusu üç yetki tek adamda toplandı. Bu kişi Enver Paşa idi.
2- Enver Paşa'nın siyaset anlayışına göre, yasalar engel teşkil etmezdi. Herhangi bir sorun karşısında alınması düşünülen karara yasalar engel çıkarıyorsa, derhal yasayı değiştirtme yoluna giderdi. Yasa ile kendi iradesi arasında ayniyet olduğunu düşünür, kendi iradesini yasaların çok üstünde görürdü.Sık sık "Yaz kanun, yap kanun, oldu kanun!", dediği söylenir. 
Paşa'nın "pragmatik dinamizmi" ve tutumu kendisine çok sayıda hayran kazandırmıştı. Pek çok insan, aradıkları milli kahramanı nihayet bulduklarını düşünüyorlardı. Gerçekten de birkaç yıl önceki Balkan Savaşı bozgununda sonra, çok kısa zamanda orduyu eskisiyle kıyaslanamayacak kadar güçlendirmişti. Ne var ki, bu zorlu dönemde yeniden hortlayan Tek Adam yönetimi birçok yanlış karar aldı. Devletin sigorta tertibatı devre dışı bırakıldığı için başarısızlıklar birbiri ardına gelmeye başladı ve sonunda İttihat'ın 3 paşası bir Alman denizaltısı ile kaçtılar. 
Son sahneye henüz şahit olmadık. Ama diğer olaylar ve tutumlar size tanıdık gelmedi mi?
Sizce tarihten ders almayanlar bizi benzer felaketlere doğru sürüklemiyor mu? Artık havayolu var ve kaçmak denizaltı kadar zor değil. 
Günümüzün şartları ile Osmanlının son yılları arasında daha pek çok benzerlik sıralayabiliriz. Burada sadece en önemli ikisine yer verdik. 
Tarihten ders çıkarmakta o kadar başarısızız ki onlarca benzerlik bir arada halen hayatta. 

İBRAHİM OKUR

Editör: TE Bilisim