Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler
Türkiye 1944 ve devam eden yıllarda başlayan ülkenin her tarafına mevzilenmiş algı operasyonlarıyla yarım asra yaklaşan sürede zihinler bombalanmıştır.

12 Eylül ihtilali şartları hazırlanırken, her komünist eylemin karşısına çıkan milli refleksin en temayüz etmiş kesimi Ülkücüler, her haberde "karşıt görüşlüler" diye komünist bölücüler İle bir tutulmuş; bunun aksine komünistler ise korunmuş ve ödüllendirilmiştir.

Kanlı eylemlerle ülkeyi kasıp kavurarak yangın yerine çeviren özel eğitilmiş komünist ihtilal çeteleri, karşılarında devletin güvenlik kuvvetlerini bulması gerekirken Ülkücüleri bulmuşlardır. Devlette yeterince duyarlılık olmayınca Komünist hareketler karşılarında sadece Ülkücüler kalmıştır.

Fabrikalar, okullar, köyler, şehirler ve mahalleler birer birer işgal edilirken, buna mani olması gerekenler; işgalci, kanlı, tedhişçi terörist katiller İle devletten milletten milli ve manevi değerlerden yana olanları bir tutarak tarihte emsali görülmemiş bir duyarsızlıkla komünist ihtilal karşısında Ülkücüleri yalnız bırakmışlardır.

ABD patentli bir karşı ihtilal şartları oluşsun diye, binlerce Ülkücü şehidi toprağa verdiren onların suç ortağı bugünkü FETÖ'nün o günkü askeri sivil polis teşkilatında istihbaratta yuvalanmış kontra gerilla uzantısı gayri milli çete yapılardır.

Yıllarca ne komünist harekete samimi biçimde mani oldular, ne de layıkı İle mücadele verdiler. Adeta kanlı boğuşmaya kardeşi kardeşe kırdıracak şartlara çanak tutarak bayrak devlet millet milli ve manevi değerlerin yanında duranları bu değerlere düşman olanla bir tuttular.

Ellerinde olan sözlü ve yazılı basınla dost düşman herkesi karşıt görüş alçaklığı bir dille oyalayıp katille mağduru bir tutup sanıkla şehide aynı değeri verdiler.

Komünist çetelerin her fraksiyonu ayrı ayrı komünist ülkelerden himaye görürken, onlarla mücadele görüntüsü veren devlet kurumları içinde gizli sinsi bir el tarafından koruma görüyordu.

Alçaklık, ikiyüzlülük sırıtıyor çok garip işler dönüyordu.

Ülkücüler devletin yanında idi ama devlet ülkücülerin yanında değildi. 

Hatta bu saçmalık polisi ,öğretmeni vb bir çok kamu çalışanını bölmüştü. Millet Ülkücüleri tanıdıkça Ülkücüler kendilerini ifade fırsatı yakaladıkça milyonlarca millet evladı MHP İle kenetleniyor milli devlet güçlü iktidar yolunda süratle yol alıyorlardı.

Bu şartlar ülke içindeki uzantıları üzerinden küresel çete emperyalist ABD ve maşalarını rahatsız ediyor, ihtilal şartları olgunlaşsın daha çok kan dökülsün diye tertipler bitmiyordu. İsteseler ihtilale gerek kalmadan komünist kalkışma bastırılabilirdi ama onların derdi milletle bütünleşen Ülkücülerin yolunu kesmek iktidarlarına mani olmaktı.

FETÖ İle bugün başaramadıklarını o gün Orduyu tümü İle bloke ederek ve emir komutasını ele almayı başararak Ordu üzerinden darbe yaptılar.

Bu kanlı ve alçak darbede, devlet millet düşmanı komünist bölücüler İle ülkesini karşılıksız seven efsane kahramanları bir tuttular ve iki kesimi de biçtiler! kimin adına? ABD adına.. eli kanlı darbeci katiller için bu biçilmiş bir kaftandı. Tarih bunları ABD'nin kuduz yaratıkları olarak mahkum edecektir. Bunlar o dönem Ülkücüleri komünistler İle aynı kefeye koyan sahtekar alçak kan emici gizli yaratıklardır.

Aynı oyun PKK konusunda da sahneye kondu. Terörle mücadeleden uzun yıllar vazgeçildi. Bu sürede yine Ülkücüler PKK ile bir tutulup karşıt görüş diye ihanete alet edilip sahipsiz bırakıldı.

İşte Fırat Çakıroğlu bu oyununun son kurbanı oldu. Şehadeti İle tezgahı alt üst etti. Hiç bilenle bilmeyen, şehitle katil bir tutulur mu? Bu Allahtan reva mı ? bu nasıl insaf, izan, akıl ve mantık? buna dağ taş isyan eder?

Ülkesi için feda olanla, ülkeyi bölen ve ihanet eden nasıl karşı görüş olur? bu alçaklığa hangi vicdan onay verir? İşte bu vicdan haykırdı feryat etti ama Fırat'ımız canımız feda oldu.

İşte Fırat'ların Mustafa Pehlivanoğlu'nun katilleri aynı odaklardır; ama bu topraklarda Ne Mustafa'lar ne de Fırat'lar biter! Son canımız, son damla kanımız kalsa da ihanetin karşısına dikilecek evlatları cennet ayaklarının altında anneler doğurmaya devran eder.

Biz milletçe binlerce yıllık tarihin derinliklerinden gelip sonsuzluğa giden asil şerefli bir milletiz. Tarihimiz hainleri de yazıyor kahramanları da... rol seçmek herkesin kendi bileceği iş.

Biz karşılıksız sevmeye, feda olmaya hazırız sen doğmana bak güzel gün. Biz kar, boran, çile ve ızdırap ile birlikte kesintisiz milyonlarca şehidin son yolcularından biri Fırat'ların yolunun yolcusuyuz.

Kenan Evren, FETÖ vb. onlar da kendi yollarının yolcusudur.

Evet özetle; Fırat Çakıroğlu şehadeti ile, hainleri-bölücüleri "KARŞIT GÖRÜŞ SAFSATASI" İle kamufle eden tezgahı yerle bir etmiştir. Artık hiç kimse bu dili mazur ve makul karşılamayacak; bu dili kullananlar dün komünistleri bugün de hain bölücüleri gizleyen ambalajlayan ömürlerini uzatan hayat veren ahmak gafil cahil ya da onların ortakları uzantıları olarak anılacaktır.

Dünyada kendi milletine ihanet edenleri, özgürlük maskesi İle kahramanları İle bir tutan karşıt görüş dilini kullanan başka ülke varmıdır? İşte bu millet hainine bile kol kanat geren(!) beşinci kol yada maşaların cirit attığı bir ülke haline gelmiştir!

Sabri Şenel




Editör: TE Bilisim