Aklı başında.
O acı günleri anlatmaya başlayınca göndermedim ve dinledim.
Neler anlatmadı ki?
Yunan'ın en tehlikeli taktiği, Kuvay-ı Milliyeye katılmış evde genç kadın veya gelin varsa ırzına geçmekti. Ben o zaman yeni gelinim. Bir adım sokağa çıkamıyorum. Bebek yapamıyoruz; çünkü, bebek sesi duyulan eve girip burada genç gelin var deyip, kirletiyorlar. Benim kız kardeşimi ve pek çok kadınımızı kirlettiler. Pek çoğu hamile kaldı.
**
Yüce Atatürk 6 Eylül'de Balıkesir'i ve bizim namusumuzu kurtardı.
Ona minnettarım.
**
Savaş bitmiş olabilir.
Ama benim için bitmedi. Gel doktor bey evime, duvarımda asılı mavzerim var. İçi dolu.
Bana muayeneye getiren yeğeni hayretle sordu: -"Halacım neden silahın dolu?"
Yaşlı kadın:
-"Benim için savaş bitmiş değil. Yunanın burada bıraktığı piçleri var. Benim bir tecrübem var. Kan çeker denen bir olay var. Zaman gelecek bu piçler Atatürk'e, hakaret edecekler. Veya o piçler bu yönde propoganda yapıp zavallı cahilleri zehirleyecekler. Ben de onları bu silahımla gebertecegim."
Demişti.
**
Maalesef o yıl teyzem öldü.
O yıllarda böyle bir endişe de çekmiyor, tahmin de edemiyorduk. Ama yaşlı teyzem ne kadar haklıymış. Atatürk'ün fotoğrafının ters asıldığını görünce, onu asanların kimlerin dölü olduğunu bilmemek mümkün değil.
.
Osman Nuri Cengiz
Hekim
Editör: TE Bilisim