Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş.. Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş..
 Twitter'dan açıklamalarda bulunna Bahçeli, “hukukun kara günleri geçecek, adaletin gözyaşları bir gün dinecek, adalet terazisinin kefesine 17-25 ağırlığı koyanlar pişman olacaklardır. “

Her davranışın yaslandığı bir zihin, her zihnin yankılandığı bir dil, her dilin yeşerip yol aldığı bir niyet vahası vardır. Niyetsiz iş, niyetsiz eylem, niyetsiz hareket zembereği kopmuş saat gibidir ve hiçbir zaman amaca hizmet etmez.
Niyetin iyi ya da kötü olması, bu kapsamda çıkacak sonucun da yönünü, yörüngesini ve yolunu tayin ve teşvik eder.
Şu kutlu hadis ne güzel de söylüyor: “ameller ancak niyetlere göredir; herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur.”
Barışsa niyet, huzursa gaye, birlik ve dirlikse amaç; davranışlar, atılan adımlar, alınan tutumlar buna uygun olmalıdır.
Dikkatimi her zaman çekmiştir: barış kadar istismar edilen, özgürlük kadar yıpratılan, hak ve hukuk kadar öğütülen çok az kavram vardır.
Ameli sorunlu olanların niyetleri baştan itibaren hasarlıdır. Niyet bulanıksa, niyet bozuksa; nimet ummak mihnet ve zillet kapısını açar.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, niyetiyle ameli arasında örtülemeyecek boşluk ve açıklık olanların samimi iç muhasebe yapmaları şarttır.
Barış diyerek savaş narası atanlar, çözüm ve özgürlük diyerek namertlik kuyruğuna girenler yeni baştan kendilerini gözden geçirmelidir.
Her canlı acıyı hisseder. Ancak insan olabilen başkalarının acısına ortak olur, karşısındakinin acısıyla dertlenir.
Adil ve ahlaki barış herkesin özlemidir. Demokrasi herkesin ortak arzusudur. Güzele ulaşmak, doğruda buluşmak her akıl sahibinin isteğidir.
Fakat barış için önce savaşın olması, savaşan tarafların bulunması zaruridir. Türkiye’de savaş yoktur, terörist faaliyetler vardır.
Batı’nın köhnemiş ilişkilerine göbekten bağlı, batı planlarına tümden tutsak olanların yeni sözleri, yapay meseleleri bana göre temelsizdir.
Öz ve kök değerlerine yabancılaşan, kendi kültürüne tepeden bakan, millilikle arasına set çeken bir zümre huzur suikastı yapıyor.
Bunların ameliyle niyeti arasındaki uçurumlar kapanmak bilmiyor.
Ahmet Mithat Efendi’nin Felatun Bey’i sanki her tarafta geziyor, Recaizade Ekrem’in Bihruz’u sanki tekrar caka satıyor.
Hüseyin Rahmi’nin Şıpsevdisi, Yakup Kadri’nin Kiralık Konak’ı, Sodom ve Gomore’si sanki yeniden yazılıyor.
Yalana gerek ve geçit yoktur; gerçeğin tebliği, hidayetin sıcacık daveti, adaletin kuvveti mazlumun ahı gibi yerde kalmaz, mahzun düşmez.
Baharda yeşillenen yaprak hazan mevsiminde nasıl kuruyup rüzgârla savrulursa, kostüm giymiş taassup ve aldatma öyle savrulacaktır.
Sabredin, kazanan Türkiye olacak, belini doğrultan, tekrar doğrulan, tekrar ayağa kalkan bu büyük millet değişmez hükmünü verecektir.
Ayrıca adaleti namus belleyen, tarafsız ve bağımsızlığı yüreklice savunan tüm hukukçularımıza yeni adli yılda başarılar diliyorum. Hukukun kara günleri geçecek, adaletin gözyaşları bir gün dinecek, adalet terazisinin kefesine 17-25 ağırlığı koyanlar pişman olacaklardır.  

Editör: TE Bilisim