2017 Aralık ayının 362. Gününden sesleniyorum:

Hemen herkes gibi geride bıraktığım bir yılın iç muhasebesini yapıyorum.

Neler kazandım?

Neler kaybettim?

Hayat, önüme neler çıkardı?

Yapmak istediklerimin ne kadarını gerçekleştirebildim?

Hiç düşündünüz mü , hayat dijital bir oyun olsaydı adı ne olurdu?

Kesinlikle ‘’tetris!’’

Hepimiz hayatımızın belli bir bölümünde bu oyunu oynamışızdır. Eğlenceli gibi görünse de tam bir strateji oyunu.

Deşarj olmak için oynuyorsunuz ama aslında pür dikkat ve çokça sakinlik gerektiriyor. Aynı zamanda tüm taşları doğru yerlere yerleştirmeniz gerekiyor, tıpkı hayat gibi… Önünüze bakmanız, aynı zamanda ileriyi düşünmeniz, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru kişilerle olmanız gerekiyor. Bunu yaparken telaşsız, kendinizden emin olmanız gerekiyor.

Aslında tüm taşların yeri zaten belli. Sizin yapmanız gereken tek şey, yerlerine yerleştirmek. Ancak tek yanlış harekette tüm hayatınız alt üst oluyor. Tüm taşlar gelişi güzel diziliveriyor önünüze. Sonrasını ise toparlayamıyorsunuz ve oyun burada bitiyor.

Sanıyorsunuz.

Kim bilir belki de yeni başlıyor.

Ebru YILMAZ