......
Suriye sorununu; "Zalim Esed! Yıkılsın gitsin Esed!" bağlamında değerlendirenler Ortadoğu hakkında hiç bir şey bilmiyor demektir.
Suriye'nin şu konumunu gözden kaçırmayın. İsrail'in kurulduğu 1948 yılından beri Suriye İsrail'e karşı mücadelenin odak noktasını oluşturan bir ülkedir. Filistin'in kahraman ve mücahit din adamı, Şehit İzzeddin Kassam aslen Suriye'lidir. İsrail'e karşı mücadele eden ve İsrail'e karşı direnen Filistinli guruplara kapılarını açan ve bunları destekleyen Suriyedir .
....
1967'de Kara Eylül olarak nitelendirilen hadiselerden sonra Ürdün'den çıkarılan Filistin Kurtuluş Örgütü başta olmak üzere diğer Filistinli örgütlere kucak açan yine Suriye'dir. 1982 İsrail'in Lübnan işgalinden sonra Lübnan mukavemet hareketine de en büyük desteği veren Suriye'dir. 2006 Temmuz ayında Lübnan Hızbullah'ı ile İsrail arasında yaşanan savaşta, dünyanın en büyük 10 0rdusu arasında ve Ortadoğu'nun en büyük ordusu olarak gösterilen İsrail resmen yenilgiye uğramış ve İsrail efsanesi bitmiştir. Bu savaşta Hızbullah Suriye'de yapılarak kendilerine verilen füzeleri kullanmıştır. Suriye bu nedenlerden dolayı hedef alınmıştır .
....
Asıl mesele İsrail'in güvenliğini ve direnişin odak noktası olan Suriye'yi kırmaktır. Mevzu budur.
Sadece şunu söyleyeyim ve gerisini siz tamamlayın; Suriye'nin başında Esed değil de, dini bütün sünni bir müslüman lider olup, yine aynı şekilde İsrail'e karşı direnişin odak noktası olsaydı, hiç şüpheniz olmasın ki Suriye'yi yine karıştıracaklardı.
Herkesin bir hesabı var, Allah Azze ve Celle'nin de şüphesiz ki bir hesabı var. ABD'li evanjelistler ve siyonistlerin yaptıkları bu planlar uzun vadede başlarına bela olarak geri dönecektir.
Nasıl mı . ?
......
Daeş denilen Cehennem Köpeklerini Abd ve Siyonistlerin organize edip nasıl ortaya sürdüklerini, Müslüman gençleri nasıl kandırıp, Allah için savaştıklarını zanneden ve kimin hesabına mücadele ettiklerinin farkında olmayan gençleri nasıl ölüme sürdüklerini hep beraber gördük. Bu müsibet müslümanları daha çok düşünmeye itti.
Suriye'de yaşanan bu karışıklık ortamında eskiden sadece gerilla savaşlarına alışmış olan gerek Şii gerekse Sünni silahlı guruplar meydan savaşlarında savaşmayı ve büyük alanları kontrol etmeyi öğrendiler.
Mecburi askerlik dışında eline silah almamış Türkmen gençleri nerdeyse düzenli ordu konumunda savaşmayı öğrendiler .
.....
Birbirlerine karşı savaşan bu gurupların içerisinden elbet bir gün akil adamlar çıkıp "Yahu biz ne yapıyoruz. Gelin önce fitnenin başı olan şu İsrail'i ortadan kaldıralım" demeyeceklerini mi sanıyorsunuz...
......
Vuran Müslüman, ölen Müslüman..
Bu kargaşa belki uzun sürecek ama, elbet birgün kendilerini sorgulacaklar..
Netice itibariyle Evanjelist ve Siyonistlerin BOP ve Arap Baharı planları Şam duvarına çarptı kaldı..
Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler . .
.......
not;
1977 ve 1978 yılı Maltepe ÜGD 2.Başkanım ve ben yakalandıktan sonra Mısıra Ricat eden ve EL EZHER Üniversini bitiren Cürümüm Reisim ''Tarık Akarsu'' teşhisleridir canlar . .
T.S.G.
