Enver Paşa nın Yemen'e gönderdiği Eşref beyi, Şerif Hüseyin kuvvetleri pusuya düşürünce, dahice bir manevra ile 300.000 altını kaptırmadı. Altınları, Yemen'e gönderen Eşref bey, çatışmada herkes şehit olurken kendisi esir düştü. Beraberinde iki kişi daha esir düşmüştü.
Eşref bey, Şerif Hüseyin ve oğlu Abdullah'a mensubu olduğu Türk milletinin gururla hatırlayacağı dersi verir yapılan tüm teklifleri reddederek necip milletimizin asaletini bir kere daha şahsında ortaya koyar. Adeta onlara devlet adamlığı ve adamlık dersi verir.
Daha sonra merakla yanına gelen İngiliz Lawrence denilen ajana aşağıdaki satırları ifade eder:
".. Bay Lawrence, tarihimize eğilirseniz bizim şerefimizle yaşadığımıza, hatta düşmanlarımızın şerefini incitmemeye çalıştığımızı şahit olursunuz. Sığıntıca yaşama, bir başkasından merhamet bekleme bize göre değildir. Ne sizden, ne müttefiklerinizden ne de birbaşkasından merhamet bekliyoruz. Hayat ve tarih sahnesinden gözümüzü kırpmadan çekilebiliriz. Fakat unutmayın ki, değişen sadece devlet olacaktır. Belki onun da bir tek adı değişecektir. Müslümanlık ve Türklük ise cihan durdukça yaşayacaktır. Çünkü onlara bizden çok insanlığın; bilhassa mazlum devletlerin ihtiyacı vardır. Evet, sizi Anadoluda kesinlikle boğacağımızı unutmayınız. Orası bizim için ikinci Ergenekon olacaktır. Düşmanınızı iyi tanımalısınız bay Lawrence..."
Allaha çok şükür ki, böyle bir milletin evladıyız.
Sınavları başarı ile veren, Müslümanlık ve insanlığın yüz akı bir milletiz.
(Haberalp)
Editör: TE Bilisim
