MHP Ankara milletvekili adayı Rubil Gökdemir'den alışık olmadığımız çok ilginç bir seçim analizini dikkatlerinize sunuyoruz.
"Milletin iradesi doğrultusunda seçimi kazanan AKP'nin bundan sonra; kutuplaşmayı sona erdirecek şekilde milletin bütünü için eşit, adil ve evrensel hukuka uygun bir yönetim anlayışı sergilemesini, yaklaşık 6 yıldır patinaj yapan ekonomiyi canlandırmasını, ülkenin meselelerine sahip çıkmasını ve vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini korumalarını bekliyoruz...
Aksi halde yaşadıkları bu zaferin çok kısa sürede hezimete dönüşeceğini serinkanlı bir şekilde hatırlatmak isteriz.
Milletin iradesi sonsuza kadar kimsenin tekelinde olamayacağına göre, demokrasinin özünü koruma görevi uyarınca MİLLETİN MURAKABESİ ALTINDA OLDUKLARINI VE VEKALETİN GÜNÜ GELDİĞİNDE GERİ ALINACAĞINI KİMSE UNUTMASIN..
Seçim sonuçları üzerinden, yapmaya çalıştığımız değerlendirmeler kapsamında olmak üzere 2.başlığımız HUKUK VE DEMOKRASİ...
Türk Milliyetçileri, insanı ve milleti esas almaları sebebiyle öncelikli olarak demokratlardır veya "demokrat" olmak zorundadırlar. "Devletin bekası ve milletin birliği" vurgusuyla birlikte, insanımızın refah ve mutluluğunu amaçlayan "demokrasi ve hukuk" vurgusunu da samimi bir şekilde öne çıkarmak zorundayız.
21.yüzyılın ruhuna uygun bir şekilde, evrensel hukuk ilkeleri doğrultusunda, sonuna kadar her türlü haksızlığa kimden gelir ve kime karşı yapılırsa yapılsın karşı durmak; mazlumların, mağdurların yanında olmak ve siyasetimizin odağına "eşrefi mahlukat" dediğimiz "insanı" koymak zorundayız...Bu anlamda bireysel hak ve hürriyetlerin teminatının bizler olduğu vurgusunu samimi bir şekilde tekrarlamalıyız.
Teşkilat mensuplarımızdan başlayarak birbirimizi, insanımızı ve milletimizi tam bir samimiyetle sevmek ve insani hırslarımızı dizginlemek ve "sevgiyi" öne çıkarmak zorundayız...
Türk-İslam Medeniyetinin yeniden ihya ve inşası için "demokrasi, hukuk ve insan" odaklı bir siyaset tarzını milletimizin bilgisine sunabilmeliyiz..Seçimler üzerinden üç gün geçmesine rağmen bazı arkadaşlarımızın sandıktan çıkan sonuçlar üzerinden ve problemi konjoktürel sebepler veya kişiler üzerinden tartışmaya devam etmelerini üzülerek seyrediyorum...
Oysa ki; sosyal ve siyasi olaylar, kişi esaslı yorumlar yerine çok sebepli, çok faktörlü değerlendirmelere ihtiyaç göstermektedir.
Öncelikli olarak; Türk milliyetçileri ve bu fikriyatın siyasi organizasyonu olan MHP'nin milliyetçilik düşüncesinden başlayarak, demokrasi, evrensel hukuk ve tarihi perspektifi ihmal etmeksizin yeni yorum ve değerlendirmeler yapmasına ihtiyaç
bulunmaktadır..Bu anlamda ve başlangıç olmak üzere;
1-Milliyetçiliğimizi ülkenin bölünmezliği ve milletin birliğinin korunması açısından canlı tutulması gereken savunma refleksi olarak görmenin yanında, gelişme ve kalkınma ideolojisi olarak da esas almak ve bu noktadan hareketle, pozitif siyaset inşa etmek ve milletin güvenini sağlamak vaz geçilmez önceliğimiz olmalıdır...(sıkıcı olmamak için önerilerimi ihtiva eden her maddeyi günaşırı yazmak istiyorum- Yorumlarınızla katkıda bulunursanız çok menmun olacağım.)SEVGİLİ ARKADAŞLAR;
Seçim sonrası yapılan yorumlar ve telefonla fikrini söyleyen gönüldaşlarıma bu vesileyle ifade etmek isterim ki;
●Millete kızarak, küserek siyaset yapılamaz. Başka milletimiz olmadığına göre " Aziz milletim" demeye ve milletimize inanmaya devam edeceğiz..
●Milletin güveneceği ve sığınacağı limanı inşaa etmeden, bize gelmesini veya kayıtsız şartsız teslim olmasını beklemeyeceğiz..
●Güler yüzlü ve pozitif siyaset üretmeden, korkularla, soğuk savaş stratejisi ile yol alabilmemizin mümkün olmadığını görmeliyiz..
●Vatanseverliğimiz ve milliyetçiliğimiz; toplumun diğer kesimleri karşısında bize imtiyaz veya farklılık kazandırmaz. Aksine bu samimiyetimizi ve sorumluluğumuzu artırmalıdır...
●Milletimiz için gelecek ümidi olmadan, hazırlık yapmadan, sadece dönemsel korkuları sebebiyle destek istemek yeterli değildir.TARİH, SOSYOLOJİ, HUKUK, EKONOMİ, EDEBİYAT, SİYASET BİLİMİ vs. Okuyarak, hazırlanarak milletin karşısına çıkmalıyız...
●Birbirimizi sevmeden, milleti sevemeyiz...Millet; samimiyet ve fedakarlığın ne olduğunu biliyor veya hissediyor..Sevmeden, sevilemeyiz..Hırslarımızı aklımızın önüne geçirdiğimiz an millet yine farkeder, hisseder..Sakın unutma kardeşim...
● SEVGİLİ KARDEŞLERİM,
Sakın yeise kapılma, düşün, tefekkür et...Hazırlan ve hazır ol... Hak'kın, hukukun, demokrasinin yanında ol, değerlerini kavra ve sahiplen..
●Sevgini eksik etme ki, millet seni duysun, hissetsin ve sana güvenebileceğini anlasın...
ALLAHA EMANET OLUN...
