MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Celal Adan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Atilla Kaya, MHP İstanbul milletvekili Ali Torlak, MHP Kocaeli milletvekili Lütfü Türkkan ve beraberindeki heyet İstanbul Taksim'de basın açıklaması yaptılar.

Basın açıklaması yapan MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan, "AKP İktidarının halka dayatmak istediği doğa katliamı ve rant hırsını protesto etmek amacıyla burada toplandık. MHP olarak Gezi Parkı'nın yıkılmasını protesto ediyoruz. İdare Mahkemesi'nin aldığı kararı biraz geç ama olumlu buluyoruz. Gelecek nesillere iyi bir doğa bırakmak istiyoruz. İstanbul'u ranta teslim etmeyeceğiz." dedi.

Basın açıklamasının ardından MHP'li grup olaysız şekilde dağıldılar.

MHP İl Başkanı'nın yaptığı açıklama şu şekilde:

Kıymetli İstanbullular,

Hanımefendiler, Beyefendiler,

Basınımızın güzide Temsilcileri,

BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ... BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ...

Genel Başkan Yardımcılarımız ve İstanbul Milletvekillerimiz Sayın Celal Adan, Sayın Atilla Kaya ve Sayın D.Ali Torlak ile birlikte AKP İktidarının, hukuk dışı ve kural tanımaz uygulamaları sonucu Taksim “Gezi Parkı”nda hayata geçirmek istediği “Doğa Katliamı ve Rant Hırsını” protesto etmek amacıyla burada toplanmış bulunmaktayız.

Kıymetli İstanbullular, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bugün: AKP İktidarının İstanbul’un göbeğinde bulunan ve nefes alınacak tek yer olan Taksim‘Gezi Parkı’nı yok edişini yüksek perdeden protesto ediyor İdare mahkemesinin kararını ise biraz geç ama olumlu bulduğumuzu da belirtmek istiyorum.

Sadece Kendi tarihini değil, dünya tarihini de temsil eden İstanbul un doğasını,  tarihi dokusunu, kimliğini, binlerce yıldır oluşan birikimini korumak, geçmişe borcumuz olduğu gibi bizden sonraki nesillere de sorumluluğumuzdur.

Bizler İstanbul a bir rant kapısı olarak bakmayı, hem onu miras bırakan atalarımıza, hem de emanet aldığımız çocuklarımıza yapılmış bir ihanet olarak görüyoruz.

Bir açık hava müzesi olan İstanbulumuzu, içinden deniz geçen bu güzel şehri, ranta teslim etmemek için buradayız Ve teslim etmeyeceğiz de

Yeşil sadece Doların rengi değildir, Mevcut İktidar, İstanbulumuzun her metrekare yeşil alanını, dolar olarak görmekte, insana dair tüm değerleri ayaklar altına almaktadır.

İstanbul la ilgili bir karar alınırken onu çok iyi tanımak, bu mirasın sorululuğunu hissetmek ve uzun vadeli planlar yapmak gereklidir. Ancak İstanbulumuzun şimdiki siluetine boğazdan bakıldığında, son 20 yıldır rantla birleşen tahribatın korkunç boyutları, görmeyen gözlere bile batmaktadır.

 

Değerli İstanbullular, Basınımızın Kıymetli Temsilcileri;

Bir kenti özel kılan konulardan biri de doğal dokusudur. Gelişmek demek betonlaşmak demek değildir. Her tarafın şantiye halinde olmasını gelişip büyüme şeklinde göstermeye çalışanlar, en kısa tatillerde bile İstanbulluların şehirden neden kaçtıklarını neyle izah edeceklerdir?

Maalesef, bugün İstanbul’da insanları birarada tutan yeşil alanlar bir bir yok ediliyor, ancak burada yok edilen sadece ağaçlar değildir. İnsanın doğayla, insanın insanla olan ilişkisini, insanları birarada tutan kent kültürünün de yok ediliyor olmasıdır.

Mevcut İktidar,  bu sorunları çözen değil bilakis doğa sorunlarını daha da çoğaltan bir yaklaşım içerisinde hareket etmeye devam ediyor.

Bu yaklaşımla doğal yaşam alanlarını rantiyecilere asla feda ettirmeyeceğiz.

 

Kıymetli Basın Mensubu arkadaşlar; Uzun süredir Türkiye’deki Teslimiyetçi AKP İktidarı, Hidro Elektrik Santraller (HES), 2B yasası, ÇED yönetmeliğindeki düzenlemeler gibi uygulamalarla doğayla uzun süredir bir savaş yürütmektedir.

Gezi Parkı’na yapılan müdahale aynı zamanda Türkiye’deki AKP İktidarının, yönetim anlayışının farklılığa ve çeşitliliğe ne kadar kapalı olduğunun da bariz  göstergesi değil midir?

Bizler, Gezi Parkının yıkılmaması için haklı tepkimizi ortaya koyuyoruz. Gölgesinde oturduğumuz ağacın kesilmemesi, ayaklarımızı bastığımız çimlerin, toprağın kaybolmaması için kısaca buraların esas sahibi olan sincaplar karıncalar ve kuşlar için de buradayız.

Çünkü bizler, Peygamber Efendimizin, “Yarın kıyamet kopacağını bilseniz dahi bugün bir ağaç dikin” Hadis-İ Şerif’ini yaşamına şiar edenlerdeniz.

İktidar, insanı, doğayı, tarihi, kültürü kısacası tüm değerleri yok sayan rant projelerini, evrensel hukuk kurallarını hiçe sayan uygulamaları maalesef alışkanlık haline getirmiştir.

Bütün bunların yanı sıra doğanın katledilemesine karşı çıkanlara, güvenlik güçlerinin gazla, copla, orantısız güç uygulayarak toplum tepkisini bastırmaya çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değildir.

Sayın Başbakan örnek aldıklarını sık sık söyledikleri Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han’ın“Yaş Kesenin Başanı Keserim” sözünü bilmezler mi?

Bilirler de, her şeyde olduğu gibi işlerine geleni alırlar, işlerine gelmeyeni ise “Sağır Sultan”misali duymazdan gelirler.

Başbakan Erdoğan Tek Adamlık Hırsı ile öylesine yanıp kavrulmaktaki bu hırsla sağlıklı düşünme kavramından uzun zamandır maalesef uzak durmaktadır.

Buradan Başbakan a seslenmek istiyorum Sayın Başbakan: siz AKP Genel başkanı olarak AKP ye oy verenleri temsil ediyor olabilirsiniz ama Başbakan olarak size oy vermeyenlerinde Başbakanısınız, sorumlu bir siyasetçi olarak germek yerine size karşı olanların hassasiyetini anlamaya çalışmanız, toplumun ayrılıklarını değil müştereklerini öne çıkarmanız gerekmez mi? Çokmu zor bu sayın başbakan çokmu…

Bizler MHP, olarak toplumun hassasiyetlerini dinlemeye ve sessizlerin sesi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, Taksim Gezi Parkında işlenmeye çalışılan bu doğa cinayetini bir kere daha protesto ediyor ve değerli milletvekillerimizle birlikte meclis dahil her platformda takipçisi olacağımız sözünü veriyoruz.

Allaha emanet olun.

Editör: TE Bilisim