Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü
 MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman yolsuzluk iddialarına sert eleştiride bulunarak "Allah'ın ayetlerini dünya malı karşılığında satmışlardır. AKP ve "yolsuzluk arkadaşları' rüşvet bataklığına boğazına kadar batmış durumdadır" dedi. Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşlarının battıkları rüşvet ve yolsuzluk bataklığını gizleme telaşıyla, kavram kalpazanlığına soyunmuş, yolsuzluğun adını "Dış güçler", rüşvetin adını "paralel devlet" ve devleti soyup soğana çevirmenin adını ise "Haşhaşiler" olarak açıkladıklarını öne süren Büyükataman, "Ortaya çıkarılan pisliklerin üzeri "Zamanlama manidar' açıklamalarıyla örtülmeye çalışılır hâle gelmiştir. Başbakan bilmelidir ki, ifade ettiği gibi bunlar ne örgüt ne virüs ne Haşhaşi ne de dış güçlerdir; kendisi de dâhil olmak üzere bunlar sadece ve sadece "Pompei kalıntıları'dır" dedi.
-POMPEİ KALINTILARI-

Büyükataman partisinin Bursa İl Teşkilatında düzenlediği basın toplantısında "Hem bugünümüz hem de geleceğimiz Başbakan Erdoğan'ın boş kafasının içindeki bomboş hayal ve hezeyanlarla zafiyete uğratılmaktadır" dedi. Ak Parti kadroları ve Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendilerine verilen emanete ihanet ettiğini öne süren Büyükataman, "AKP'nin iktidar yıllarında Rüşvetçiler hayırsever olarak isimlendirilmiş, Hırsızlar yardımsever olarak gösterilmiş, Hâkim ve savcılar militan olarak tanımlanmış, Yolsuzluk operasyonları komplo olarak formüle edilmiş, Utanmazlık mağduriyet olarak sunulmuştur" diye konuştu. Büyükataman şu ifadeleri kullandı:

"-Vatandaşlarımız ekonomik vesayet ve ekonomik darbe altında can derdine düşmüşken, AKP Hükümeti yürütmenin, aşırmanın ve götürmenin hırsıyla rüşvet ve yolsuzluk gemisinin dümenine geçmiştir.

-İstanbul'da başlayan ve yurdun çeşitli yerlerine yayılan yolsuzluk operasyonları bir kez daha göstermiştir ki hükümet, çıkar ilişkilerinin, kul ve yetim hakkını gasp eden ahlaksızlıkların merkez üssü hâline gelmiştir.

-Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz hırsızlar, yağmacılar ve hortumcular AKP hükümetinin etrafında öbek öbek toplanmışlar, aynı amaca doğru yönelmişlerdir. Bu, öylesine ayan bir hâl almıştır ki halkımız arasında evi soyulana "Hırsız AKP binasına kaçmıştır.', bir eşyası kaybolana "AKP'liler almıştır' esprileri yapmak sıradan bir Hadise hâline gelmiştir. AKP bu hâliyle millî egemenliğin değil ancak ve sadece millî mizah duygumuzun ve yargımızın konusu hâline gelmiştir.

-Yeri gelince kul hakkından, yeri gelince de haktan ve hukuktan bahsedenler heybelerini haramla doldurmuştur. Artık takke düşmüş yolsuzluğun sevk zinciri belirmiştir. Yolsuzluk mahzeninin kapısı açılmış, pis kokular her tarafa yayılmıştır. Soruşturmalar sonuna kadar sürdürülmeli, ucu kime değerse değsin söz konusu hukuki süreç sağlıklı ve düzgün şekilde ilerletilmelidir. Ve Türkiye pırıl pırıl temizlenmeli, yolsuzluk illetinden çıkmalıdır.

-İktidarının üçüncü dönemi için "Ustalık dönemim olacak' iddiasında bulunan Başbakan Erdoğan, bu beyanından kastının ne olduğunu hepimize göstermiş, yolsuzluk ve rüşvet kumaşını işlemekteki ustalığını sergilemeye başlamıştır.

-Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşları battıkları rüşvet ve yolsuzluk bataklığını gizleme telaşıyla, kavram kalpazanlığına soyunmuş, yolsuzluğun adını "Dış güçler', rüşvetin adını "paralel devlet' ve devleti soyup soğana çevirmenin adını ise "Haşhaşiler' olarak açıklamışlardır. Ortaya çıkarılan pisliklerin üzeri "Zamanlama manidar' açıklamalarıyla örtülmeye çalışılır hâle gelmiştir.

-Başbakan bilmelidir ki, ifade ettiği gibi bunlar ne örgüt ne virüs ne Haşhaşi ne de dış güçlerdir; kendisi de dâhil olmak üzere bunlar sadece ve sadece "Pompei kalıntıları'dır. Dünya tarihi ibretlik olaylarla doludur. Bunlardan bugün en çok ibret alınması gerekenlerden biri günümüzde taşa dönmüş cesetleri ortaya çıkarılan Pompei halkıdır. İtalya'da Pompei şehrinin tüm halkı günümüzden 1929 yıl önce Vezüv Yanardağı'nın patlaması ile nerede ise taş kesilerek ölmüşlerdir. İktidar sahiplerinin yolsuzluk, rüşvet ve ahlaksızlık bataklığına saplanan ve akıbetleri bundan farklı olmayan Pompeililerden alacağı çok fazla ders vardır."

-ORDUYA KUMPAS İDDİASI-

Başbakan'ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan'ın "Ordu'ya kumpas kuruldu." ifadesiyle Balyoz ve Ergenekon davalarında yeniden yargılamanın gündeme geldiğini hatırlatan Büyükataman, "Kumpasla yolsuzluğun ve rüşvetin üzeri kapatılarak, gündem asıl mecrasından koparılmıştır. Bu, sinsi bir kurgudur. Hukukun kendi içinde yeniden yargılama yolu açık ve bellidir. Bunun dışında geçmişteki yargılamaların yenileme çabası, yapılan yanlışların dolambaçlı yollardan itiraf ve teyidinden başka bir anlama gelmeyecektir. Madem TSK'ya kumpas kurulduğu zımnen kabullenilmiştir, önce bu kumpasın tarafları her kimse ifşa edilip mutlaka hâkim karşısına çıkarılmalıdır" dedi. Büyükataman şöyle devam etti:

"Kumpasçılar hesap vermeden, kumpasın gayesi net olarak ilan edilmeden, TSK üzerinden PKK'ya ve İmralı canisine can simidi uzatılmasını tasvip etmeyiz, buna karşı da sonuna kadar direniriz. PKK'nın aklanmasına, İmralı canisinin affına kesinlikle müsamaha göstermeyecek, milletimizin aleyhine olacak her adımın karşısında kararlıca duracağız."

İktidar'ın rüşvet ve yolsuzluk iddialarını örtbas etmek için 12 Eylül Referandumu'ndaki tutum ve beyanlarından tamamen saptığını, bugün nerede ise referandumda evet diyenleri hain ilan edecek kadar hafızadan akıldan uzak bir noktaya geldiğini anlatan Büyükataman, "Bu seçim helalin haramla mücadelesine sahne olacaktır. Bu seçim, temizliğin kokuşmuşlukla mücadelesine konu olacaktır. Bu seçim dürüstlüğün, kul hakkını gözetmenin ve Allah korkusunun yolsuzlukla, hırsızlıkla, vurgunculukla ve yağmacılıkla mücadelesi halinde geçecektir. Gelin hep birlikte Türkiye'yi kurtaralım. Gelin hep birlikte Milliyetçi Hareket'te buluşalım. Yolsuzları, hırsızları, hainleri, teslimiyetçileri, bölücüleri ve terör lobilerini sandığa bir daha çıkmamak üzere süpürelim" dedi.

Editör: TE Bilisim