Son günlerde 150’si gazeteci 400 kişiye operasyon yapılacağı iddialarının uygulamaya geçirilmesinin çok vahim olduğunu vurgulayan Burdur Bağımsız Milletvekili Hasan Hami Yıldırım, "Artık bu hükümetin meşruiyeti tartışılır hale gelmiştir. Ülke parti devletine dönüşmüştür. ‘Ben ne istersen onu yapacaksın’ anlayışının son örneği, vatandaşlara doğruyu anlatan özgür basının sesinin kısılmak istenmesi, bu bağlamda da Samanyolu Yayın Grubu ve Zaman Gazetesi gibi kurumlara yapılan hukuksuz operasyon olmuştur." dedi.
Basın camiasına yapılanların, demokrasiden az da olsa pay almış dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir devletinde böyle bir uygulamanın olamayacağını kaydeden Bağımsız Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım, "Hükümet, topluma karşı işlediği suçları örtmek için, son zamanlarda yaptığı gündem değiştirme işlerinden biri olan medyaya operasyonla bu sefer karşımızda. İktidarın gazeteleri gönüllü kölelik yapıyor. Ancak halkın ve muhalefetin sesi olan özgür basına da kölelik yaptırmaya çalışırsanız bunda başarılı olamazsınız. Bu algı operasyonu da tutmaz." sözlerini kaydetti.
Türkiye’nin gün geçtikçe daha kötü bir noktaya gittiğini aktaran Milletvekili Yıldırım, şunları ifade etti: "Basın susturulursa demokrasi gider. Demokrasi giderse ekonomi gider. Hükümet, geçmişte ne söylemişse şimdi tam tersini yapıyor. Bu da halkın gözünden kaçmıyor. Yapılanlar tamamen Anayasaya aykırı. Suçu olmayan insanlara suç isnat etmek için 'Makul şüphe' diye yasa çıkarıldı. İnsanlarımız bu yasa tehlikesinin farkında değil. Makul Şüpheli Yasası geçmişte birçok insanı mağdur eden 163, 141 ve 142’nci maddelerinden daha tehlikeli. En azından o maddelerde delil aranırdı. Ancak otoriter rejimlerde olabilecek Makul Şüphe Yasası’nda ise ‘ben senden şüphelendim, seni tutukluyorum’ anlayışı, demokratik hukuk devletlerine tamamen ters. Bu operasyonlar tutmaz. Bu yapılanları da millet unutmaz."
Editör: TE Bilisim
