Türkçüler Bayramının Hüzün Verici Öyküsü! Türkçüler Bayramının Hüzün Verici Öyküsü!
RİSKLİ YENİDOĞANLARDA ERKEN FİZYOTERAPİ YAKLAŞIMLARI olduğunu Türkiye Fizyoterapistler Derneği Üyesi Fizyoterapist Zekiye Gürbüz Gezgin ifade etti. Dünya’da ve Türkiye’de her beş çocuktan bir tanesi gelişime ait sorun ya da sorunlar yaşamaktadır. Bu yüzden erken doğum, düşük doğum ağırlığı, hipoglisemi, beyin kanaması, doğumda oksijensiz kalma, kol sinir felci, kalça çıkığı, boyun eğriliği ve Down Sendromu gibi uzun dönemde gelişimi olumsuz etkileyecek risk faktörleri çok iyi bilinmelidir. Riskli gebelik geçiren annelerin bebekleri de riskli grupta incelenmelidir. Bununla birlikte her riskli bebek, engelli bir birey olmayabilir. Yüksek riskli bebeklerin nörolojik takiplerini düzenli yaptırmaları gerekir. Ülkemizde her 10 riskli bebekten biri beyin felci, zeka geriliği, işitme-görme kaybı gibi majör nörolojik problem tanısı almaktadır. Erken tanılama olanaklarının artması riskli bebeklerin ,nöromotor değerlendirme ve  terapi için fizyoterapistlere erken yönlendirilmesi sonucunu doğurmuştur. Beyin hasarlarının ilk 6 ayda tespit edilerek Erken Müdahale Programı’na alınması ilerleyen yaşlardaki gelişim potansiyeli için hayati önem taşımaktadır. Riskli bebeklerde erken fizyoterapi yaklaşımları fizyoterapistler tarafından yapılır. Rehabilitasyona daha yenidoğan servislerinde başlanabilir. Bebek taburcu olduktan sonraki 12 aylık dönemde hastanelerin fizyoterapi servislerinde, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yada fizyoterapist takibi ile evde yapılan uygulamalar da erken fizyoterapi kapsamında değerlendirilebilir. Erken fizyoterapi yaklaşımlarında , duyu algı motor problemlerin ve kas iskelet sistemine ait bozuklukların en aza indirgenmesi amacıyla özel pozisyonlamalar ve tutuşlar ile bebekte kötü dizilimin azaltılması , normal fonksiyonel hareketlerin kazandırılması, hareketler arasında geçişlerin sağlandığı aktiviteler ile bebeğin dış dünyaya adaptasyonu hedeflenir. Fizyoterapi yaklaşımları, oyuncakla zenginleştirilmiş çevrede, bebekle iletişim kurarak ve ağlatmadan uygulanmaya çalışılmalıdır. Fizyoterapi sırasında bebeğin mimikleri izlenerek herhangi stres, zorlanma ya da aktiviteye daha çok katılma isteğine göre fizyoterapi süresi ayarlanır. Fizyoterapi uygulamalarının gün içinde hangi aralıklarla tekrarlanacağı çocuğun ihtiyacına göre fizyoterapist tarafından belirlenir. Bu eğitimlerde çocuğun nasıl tutulacağı ve nasıl hareket ettirileceği bebeğin ağladığında nasıl sakinleştirileceği, beslenmesinin nasıl sağlanacağı, yerçekimini yenerek bebeğin hareketliliğinin nasıl arttırılacağını uygulamalı olarak anne babaya ve tüm bakım verenlere uygulamalı olarak öğretilmelidir. Bebekte görülen problemin tüm gelişim alanlarını etkilediği düşünüldüğünde, bebekle ilgili çalışan tüm uzmanların ve ailenin ekip olarak çalışması önemlidir. Fizyoterapistinize Danışın!.. Türkiye Fizyoterapistler Derneği Mithatpaşa Cad. 71/13  Kızılay-Ankara (0312) 433 51 71 Fax: (0312) 433 51 71 Mobile: (0507) 251 91 43     http://www.fizyoterapistler.org  

Editör: TE Bilisim