İyi Parti'de neler oluyor? İyi Parti'de neler oluyor?
Gazeteci yazar Rıza Zelyut, Alevilerin PKK ve DHKP-C ile bağlantılı gösterilmesinin bilinçli bir siyasi eylem olduğunu vurguladı. Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesine değinen Zelyut, “Savcımızın şehit edilmesini planlayanlar AKP’nin 7 Haziran seçimlerinden galip çıkmasını düşünen, tasarlayan ve isteyen kesimler olmuştur.” dedi. Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü'nü kardeş ve yoldaş olduğunu söyleyen Zelyut, "Hiçbir zaman İsmet Paşa, Tayyip Erdoğan’ın rahmetli Erbakan’a yaptığını yapmamıştır.” ifadelerini kullandı.

Rıza Zelyut, İstanbul Adalet Sarayı’nda Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesinden sonra Alevilerin DHKP-C ile ilişkilendirilmeye çalışılmasına tepki gösterdi. Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Zelyut, Alevi önderleri ile birlikte bir bildiri hazırlayarak basına dağıttıklarını, bu yöndeki kampanyalardan duydukları rahatsızlığı dile getirdiklerini ifade etti.

Savcının şehit edilmesini Alevileri rahatsız eden gelişmelerin sonuncusu olarak değerlendiren Zelyut, “Öncelikle patron medyası dediğimiz medyadan ve havuz medyasından ‘Aleviler HDP'ye oy verecek diye bir propaganda başlatıldı. Bu yetmedi, Alevilerin DHKP-C örgütü ile ilişkili olduğu yönünde kanılar oluşturulmak istendi. Bunların önceden planlanmış olan ve önümüzdeki 7 Haziran seçimlerini yönlendirmeye yönelik tezgahlar olduğunu düşünüyoruz. Sadece ben düşünmüyorum bunu; Alevi örgütleri Alevi dedeleri, babaları yazarları da böyle düşünüyor. Bu rahatsızlığımızı dün basına yolladığımız bir bildiri ile de ortaya koyduk. Bu bildiri özü itibari ile Alevilerin HDP üzerinden PKK ile savcımızın şehit edilmesi bu uğursuz cinayet üzerinden de DHKP-C ile bağlantılı gösterilmesine bir tepki bildirisi oldu.” diye konuştu.

AK Parti’nin geçmişteki 3 seçimi de mezhepçilik politikası üzerinden kazandığını vurgulayan Zelyut, “Alevileri göstermek sureti ile Sünni seçmeni korkutma, etkileme, ‘bakın Aleviler bize karşı, bizim düşmanlarımızla birlikteler öyleyse siz de bize sahip çıkın’ politikasıdır bu. Savcımızın şehit edilmesi politikasını da dibine kadar sömürdüğünü görüyoruz. Böyle olunca da savcı cinayeti konusunda kuşkuya düşüyorum. Bu tür olaylarda sorduğum basit bir soru ve cevap vardır. ‘Cinayeti kim işledi?’ Cinayetten kim faydalanıyorsa o işledi cinayeti. Sosyal medyada yayınlanan mesajlara bakın buradan Alevilerin, Gezi eylemlerinin kötülendiğini, Sünni seçmenin korkutularak AKP’ye yapıştırılmak istendiğini görüyoruz. Savcımızın şehit edilmesini planlayanlar AKP’nin 7 Haziran seçimlerinden galip çıkmasını düşünen, tasarlayan ve isteyen kesimler olmuştur.” şeklinde konuştu.

“Biz Aleviler böyle gösterilmekten son derece rahatsızız.” diyen Zelyut, “Alevileri şununla bununla gösterme gayretleri laik, demokrat, çağdaş yaşam tarzından yana Alevileri, aynı zamanda derin Atatürkçü Alevileri etkileme, geleneksel çizgilerinden koparmaya çalışma projesinin de bir parçasıdır.” açıklamasında bulundu.

‘CUMHURBAŞKANI, BERKİN’İN BİLYELERİNİ BOMBA GİBİ GÖSTERİYOR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Berkin Elvan söylemlerine ve ‘Ekmek almaya gittiğinin belgesi var mı?’ ifadesine değinen Zelyut, şunları söyledi: “Savaş dönemi diktatörlerinin söylemidir bu. Savaş dönemlerinden ekmek bulunmaz karne verilir insanlara. Demek ki Tayyip Erdoğan’ın bilinçaltında savaş dönemi bir dünya var. Ekmek karnesi ile ekmek almaya gitme gibi bir sembolün peşinde koşturuyor. Berkin Elvan üzerinden, Berkin Alevi, Berkin bir sembol. Berkin’i kötülemek ve halkın önüne atmak için, kendi seçmenini kendine çekebilmek için Berkin kavramına vuruyor. Cumhurbaşkanı Berkin’in bilyelerini bomba gibi gösteriyor. PKK’nın bombalarını da fener alayındaki meşaleler gibi görüyor ve gösteriyor. ‘Neye mal olursa olsun biz bu Türkiye’yi parçalayıp bir Kürdistan yaratacağız’ demeye çalışıyor. Seçmenini kandırabilmek için Berkin Elvan gibi bir çocuğu kötüleyerek, aşağılayarak, ailesini rencide ederek yol almaya çalışıyor.”

‘AKP İDEOLOGLARI SÜNNİ SEÇMENİ KANDIRIYOR’

İktidarın, Alevileri PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri ile bağlantılı gösterip oy devşirmeye çalıştığını anlatan Zelyut, “Alevi toplumu tarihi boyunca kimsenin canını yakmamıştır. Katliamlara uğramıştır ama şiddet yoluna asla sapmamıştır. Öncelikle Sünni vatandaşlarımızın bunu bilmesini istiyorum. Biz Aleviler olarak Sünni vatandaşlarımızın inancına, ibadetine, camisine, her şeyine saygı duyarız. Bizim ortaklaşa Türkiye’yi daha ileriye götürmemiz lazım. Bunun için de din fanatizminden, mezhep fanatizminden uzak durmayı iki tarafa da öneriyorum. Özellikle Sünni kardeşlerimizin daha duyarlı olmasını ve tepki vermesini istiyoruz. Alevileri kötü gösteren AKP ideologları Sünni seçmeni kandırmaktadır.” şeklinde konuştu.

Alevilere ve AK Parti seçmenine de şöyle seslendi: “Yakışıyor mu bu? Bir polis mermisi ile öldürülmüş bir çocuğu bu kadar hırpalamak, ötelemek yakışıyor mu? Mısır’daki Rabia için gözyaşı döken bir insanın kendi ülkesindeki bir çocuk için bu kadar düşmanca tavır takınması yakışıyor mu?”

‘ATATÜRK VE İSMET PAŞA BİRBİRİNİN KARDEŞİDİR’

Bir gazetede iddia edilen Atatürk’ün İsmet İnönü tarafından zehirlendiğine dair ifadelere değinen Zelyut, şöyle devam etti: “Atatürk’e vurmak için İsmet Paşa’yı kötüleme gibi bir metot buldular. Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran birbirinden ayrılmaz ikilidir. Bunlar birbirinin kardeşi, yoldaşıdır. Mustafa Kemal her şeyini İsmet Paşa’ya emanet etmiştir.

Türkiye’de İsmet Paşa üzerinden CHP’yi dizayn etmek, Atatürk sevdalılarını kışkırtmak, Atatürkçü kesim arasına nifak sokma gayretinden başka bir şey değildir. Tarihte olmuş olaylara uyduruk gerekçelerle nifak sokmaya çalışanlar önce partiyi kuran Abdullah Gül’ün AKP’den neden uzaklaştırıldığını, fısıltılar halinde aşağılandığını bir sorgulasınlar. Hiçbir zaman İsmet Paşa, Tayyip Erdoğan’ın rahmetli Erbakan’a yaptığını yapmamıştır.”

‘HEDEF GÖSTEREN GAZETECİLER, İKTİDARIN ZAĞARIDIR’

Medyanın tutumundan ve gazetecilik anlayışından da bahseden Zelyut, özellikle bazı medya organlarının iktidarın sözcüsü gibi davrandığı eleştirisinde bulundu. Zelyut, “50 yıldır yazan bir insan olarak medyanın bu kadar rezil duruma düştüğünü görmemiştim. Patronların hakim olduğu bir medyadan, şimdi yandaş patronların hakim olduğu bir medyaya evrildi. Haberler tek merkezden üretiliyor. Yalan haber yazma kadroları oluşturuldu. İftira atmak ve siyasi olarak kitleleri yönlendirmek üzere haber yazan kadrolar oluşturuldu. Bir merkezden üretilen yalan haber ve iftiralar birçok gazeteye servis ediliyor. Gazetecilikle ilgisi olmayan tipler bugün ortada gazeteciymiş, köşe yazarıymış, yorumcuymuş gibi konuşturuluyor. Bunlar iktidar tarafından beslenen, ucu dışarılara da dayanan bir siyasi projenin ürünleridir. Siyasi partilerin militanı gibi davranan yazarları da gazetecileri de kınıyorum.”

Yeni Şafak yazarı Cem Küçük’ün, Samanyolu Grubu ve Zaman gazetesine el konmasını istemesini de eleştiren Zelyut, “Parti militanı gibi davranan, parti müfettişi gibi hareket eden, hatta Musolloni’nin kara gömlekli faşistleri gibi davranan gazetecileri, hangi kesimden olursa olsun şiddetle kınıyorum. Sizin göreviniz partilere av göstermek midir? Siz zağarlar mısınız? ortada koşturan avcı zağarları mısınız? Siz fikrinizi belirteceksiniz yeterli. Yani insanları linç ettirmeye yönelik, hangi kesimden olursa olsun şiddetle kınıyorum.”



Editör: TE Bilisim