15 Temmuz sonrası Abdurrahman dilipak ile Bursa TV olarak evinde bir röportaj gerçekleştirdik.

Bu röportaj bitiminde Bursa’dan geldiğimizi bildiği için bize Bursa Büyükşehir belediyesi nde oğlunun bir işinin olduğunu ve halle olması için yardım etmemi istedi

Ve ertesi gün oğlu Taha ile beylerbeyi  Madoda buluştuk

Nasıl yardımcı olabileceğimi sorduğumda.?

İtiraf ediyorum meğerse kürtmüşüm! İtiraf ediyorum meğerse kürtmüşüm!

Bursa Büyükşehir belediyesine sanal şehir uygulaması için teklif verdiğini kamerayla tüm şehrin Sokak sokak adım adım dolaşılacağını kaydedeceklerini isterse insanların burada Bursa’ya gelmeden sanal ortamda gezelebileceklerini anlattı..

Ben de kendisine Türkiye’de böyle bir teknolojinin olmadığını bu teknolojinin hangi ülke menşeili olduğunu sordum.!

O da bana İsrailli bir ortağım var.!

Bu teknoloji İsrail’e ait ben bu işi partnerim ile  beraber yapıyorum dedi.

Bir bakacağım diyerek, yanından ayrıldım.

Bursa’ya döndüğümde ise Bursa Büyükşehir belediyesi’ndeki o dönem yetkili o işe bakan arkadaşla görüşerek aynen şu cümleleri söyledim. (Fehim)

Bak dedim bu Abdurrahman Dilipak Denen kişinin oğlunun kartı ve bu şirketin ortağı bir yahudi eğer bu şirkete Bursa Büyükşehir belediyesinden herhangi bir iş verdiğinizi duyarsam canınızı okurum diyerek elimden geleni yaptım..

Hikaye bu kadar..

Ne Dilipak, Nede Elleri….

Editör: Kerim Öztürk