Tecavüz yasasına gösterilen tepki açılıma da gösterilse, bu kadar şehit verir miydik?
Gerçekten üzerinde düşünülmesi ve vicdan muhasebesi, murakabesi yapılması gereken bir husus olarak zihinlere kazınmıştır.
Ülkenin geleceğini riske sokan açılım, barış safsatası maalesef bir çok evladımızı genç yaşta kaybetmemize sebep olmuştur. Bunun sorumluları tarih huzurunda millet nezdinde vebal altındadır.
AKP iktidarı hep aldatıldık itirafı yaparken her icraata onay ve oy veren şakşakçıların vicdanı rahat mıdır? Hata yapanın uyarılması hem insanlık Müslúmanlık hem de vatandaşlık görevi değil midir?
Bugün tecavüzle ilgili yasal düzenleme konusunda geri adım atılmıştır. Açılım konusunda aynı tavrı gösterip uyarmayan herkes, o fidan gibi yiğitlerin ölümünden ocaklara düşen ateşten sorumlu değil midir?
Gerçekten demokrasi kültürü eleştirel bir yaklaşım gerektirir. Bu aslında desteklenen partinin hatalarının azalmasına katkı yapar. Yani yeterli uyarı ve gerekçe sunulup ikna edilme imkanı olsa, o hatalı politikalar düzelirdi.
Maalesef ortak akıldan yoksun sadece tribün destekçisi tavrı ile siyaset anlayışı alarm veriyor. İşler sarpa sarınca etnik mezhep istismarı siyaseti ilkellik olarak ilgililere koltuk fırsatı sunsa da siyasi ahlaksızlık olarak vicdanlarda er geç mahkum olacaktır.
Ergenekon, Balyoz, Referandum, Açılım, Barış ve FETÖ konusunda aldanan ve aldatılan AKP nin bu tavrında oy verenin, uyarmayanın vebali yok mudur?
Yarın başkanlık sisteminde benzeri akıl tutulması irade devri empati tembelligı başımıza hangi belalar açar bilmek mümkün mü?
Editör: TE Bilisim
