Türkiye’nin ciddi anlamda obezite riskiyle karşı karşıya olduğunun altını çizen Çankaya, obezitenin sadece görüntüsel bir sorun olmadığını, iş gücünden faydalanma oranını yarı yarıya düşürdüğü için aynı zamanda stratejik bir sorun olduğunu vurguladı.
Gıda Mühendisi Dilek Dündar Emir de Türkiye’de her yıl israf edilen ekmeğin toplam bedelinin ülkemizin un ihracından elde ettiği yıllık gelire eşit olduğunu vurguladı.
ERKEKLERİN YÜZDE 20’Sİ, KADINLARIN YÜZDE 40’I OBEZİTE SORUNU YAŞIYOR
Prof. Dr. Murat Ünalacak ise dünyadaki obez kişi sayısının gittikçe arttığını belirtti. Türkiye’de erkeklerin ortalama yüzde 20’sinin, kadınların ise ortalama yüzde 40’ının obezite sorunu yaşadığını kaydetti. Dünyada çocukluk çağı obezitesinin de 1970’li yıllara göre 10 kat arttığını dile getiren Ünalacak, çocuklukta alınan kiloların yetişkinlikte alınan kilolara göre çok daha zor verildiğini vurgulayarak, çocukların fazla kilo almasının önlenmesi gerektiğini söyledi.
MEDYADA ÇIKAN MUCİZE DİYETLERDEN UZAK DURUN
Obezitenin; kalp, tansiyon, şeker, kanser, felç, uyku apnesi, gut ve psikolojik rahatsızlıklara neden olabileceğinin üzerinde duran Ünalacak, “Obezitenin tedavisinin diyet, egzersiz yapma, davranış değişikliği ve eğer ciddi sağlık riskleri varsa cerrahi yolla olur. Medyada reklamı yapılan mucize diyetlere kesinlikle inanılmamalı. Obeziteden korunmak için sebze, meyve, tahıllı ekmekler yenilmeli. Su, maden suyu ve ayran gibi içecekler tüketilmeli. Meşrubatlar ve alkol ile yağlı yiyeceklerden kaçınılmalı." diye konuştu.
Editör: TE Bilisim