Küreselin Emzirdiği Cemaat Nasıl Büyüdü?

Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz, en doğru tarikat, “Medeniyet Tarikatıdır” diye bize tavsiyelerde bulunan Atatürk, insan olmak için medeni olmak temel meselenizdir diyordu…

Türk Devlet terbiyesi ve Medeniyetinden nasibini alamayanlar, ABD’de yaşayan imam ve müritleri, memleketimizdeki uzantıları, yüksek mevkideki kadrolara yerleşip, sonra ithal milletvekili ile meclise girerler  “türban krizi”  yarattıktan sonra anavatanlarına geri dönerler. Milletvekili olmadığı halde yüksek emirle Türk Hükümetine ithal bakan olarak görevlendirilirler.Bir tarafta ise Türk Milliyetçiliğine savunanlar, ulusalcılar ve Atatürk kazanımlarına sadık, milli düşünebilen kesimler, kendilerini destekleyecek ne bir sermaye nede küresel uzantılara sahip değillerdir.

Ne yazık ki milli düşünen bu kişi ve gruplar sessiz çığlıklarla olan biteni izlerler.Şeyhleri ABD’de yaşayan, ancak kendi ülkesinde CIA, MI6 ve BND gibi yabancı istihbarat teşkilatlarına taşeronluk yapan ılımlı islam  sevdalıları 1980 yılından bu tarafa Eğitim, Emniyet, Yargı, Mit’i ele geçirdikleri yetmediği gibi  kendilerine ait özel istihbarat teşkilatları ile şantajlar, kasetler konusunda ileri düzeyde uzmanlaşırlar.

Uluslar arası think-thank kuruluşlarının desteği ile devletimize ve memleketimizin son kalesi olan TSK ya ciddi olarak sızarlar.Ne yazık ki Feto terör örgütü mensupları ,bürokratik imamları ve yüksek özellik içeren özel istihbarat teşkilatlarıyla alakalı, 15 Temmuz 2016 öncesine kadar  mücadele eden ne bir İçişleri Bakanı, bir Emniyet Genel Müdürü ve bir Mit Müsteşarına raslamanız mümkün değildir.

Haklı olarak şimdi soracaksınız? Kendi iç güvenliğini sağlayamayan, sızıntılara engel olamayan milli istihbaratınız, nasıl olacakta ülkenizin güvenliğini sağlayıp terör ve benzeri iç ve dış tehditlerle mücadele edecek! Yıllarca Ülkücü hareketi düşman gören bu yapılanma, Siyasetin ve Meclisin neredeyse büyük bir kısmı  çoğunluğa uyarak “uydum hazır olan imama” misali başını çevirip görmezden gelir, yada ali menfaatler  için bu dümenin suyundan kana kana içer. Çoğu zamanda farketmemiş gibi davranır, sonrada  saftirik gregin günlüğünü oynar.

Yıllarca şahit olduğumuz bu ve benzeri resimler size çok tanıdık geliyor değil mi?Milliyetçi Harekete mensup olan bizler bu konunun tehlike arz ettiğini her dönemde dillendirdik, tabi ki bizde payımıza düşeni aldık, Aydınlar Ocağı olarak bir çok soruşturma geçirdik, davalarda yolumuz yol oldu, ticaretle uğraşan arkadaşlarımıza denetleme adı altında yapılan baskı ve caydırıcı uygulamalar yaşandı. Bizatihi yaşadığım bir konuyu da aktarayım, özellikle Feto yapılanmasının ele geçirdiği Gümrük Muhafaza ve Kaçakçılık, istihbarattan kimse bahsetmiyor! Oysa bu adi herifler, yasal ithalatım olan ürünlerim için on beş kişilik ekiple şirketimize baskın yaptılar, farklı dilimlerde üç defa  ürünlerime gümrükte el koydular, sonrası mı sermayemiz tuz buz oldu.

Türkiye’nin yüz yüze kaldığı ve bedeller ödediği en tehlikeli durum Feto Terör örgütü yapılanmasıdır, örgütlenme modeli CİA denetimindeki Moon, Falun-Gonk, Scientology gibi tarikatlarla benzerdir.

Ulus Devlet Kimliğine haiz olan ülkelerde mevcut düzeni silahla yıkmanın zor olduğunu bildiklerinden, mevcut sistemi yıkmak yerine madur ve takiyye edabiyatı ile ülkenizi dilim dilim ele geçirirler, hertürlü terör ve hain mahfillerle işbirliği yaparlar, zaman içinde devletin en önemli stratejik kuruluşlarını ele geçirerek yasadışı yapılanmayı topluma “ılımlı” olarak yansıtırlar.

Yasadışı yapılanmaları bunlara kendilerine gelebilecek her türlü istihbarat ve güvenlik tehdidini önceden haber almaları üstünlüğü ile çok çabuk refleks gösterdikleri gibi karşı operasyonu da hızlıca yaparlar.Emniyet Mensubu Fetocu örgüt mensupları, TSK ya alternatif olarak toplanma ve eğitim merkezlerine “ışık kışlaları”  emniyet ve istihbarat içindeki kadrolarına da “ışık orduları” denilmektedir. TSK ya karşı denge sağlanmak için oluşturulan bu yapı son derece tehlikelidir.

15 Temmuz Silahlı İşgal Planı tesadüf değildir.Rahmetli Doç Dr. Necip Hablemitoğlu bu “köstebek” yapısını araştırıp deşifre ettiği için tıpkı Uğur Mumcu gibi  hayattan silinmiştir. Allah Rahmet eylesin Necip Hoca cesurca Fetocuların üzerine gitmiştir ve isimsiz kahramanlarımızdan dır.Feto Terör Örgütü Türkiye’de tek özel istihbarat yapılanmasına sahiptir, devletin tüm imkan ve yapısını a-z ye kullanmışlardır.

Kendini tehdit edecek ya da rakip olan şirket, okul, banka, kurum, stk, siyasi, medya vs ne varsa bu özel istihbarat kurumu ile her türlü şantaj ve gayri harp yöntemlerini de hiç acımadan kullanır. Gün gelir kendi memleketin masum evlatlarının üzerine kurşun yağdırır.

Kısaca 15 Temmuz sürpriz değildir, bağıra bağıra gelmiştir, Mili Devletimizi tehdit eden her türlü şer ve odaklara karşı “Ülkücüler” bunlara karşı olmak yada onaylamamak lüksüne sahip değillerdir.

Mücadelemiz Turana kadar olmalıdır.

Unutmayın ki tarih tekerrürdür, Hilal- Haç savaşı bitmemiştir. Bütün milli şahıs ve unsurların Haç’ın düşmanlığına  karşı “Ay-Yıldızı “ve “Hilali” savunmak mecburiyeti vardır.

“Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin”