ÜLKÜCÜLERİN YOL AYIRIMINI HİÇ ARZU ETMEZDİK...

 Allah kardeşi kardeşe düşman eden şeytanın fitnesinden korusun. 

Ülkeyi, milleti, vatanı bölmek isteyenler, önce kardeşi kardeşe düşman ederek aralarına nifak sokarlar. 

Kardeşliğin Kemal’i Ülkücüler, kaderin garip cilvesi ile yol ayırımına gelerek, farklı siyasi tercihler yapmak zorunda bırakılmışlardır. 

Gönlümüzden ve yüreğimizden geçen, Ülkücülerin ve yediden yetmişe tüm milletin
MHP'de büyük buluşmayı sağlamalarıdır. Bu er veya geç bir gün mutlaka gerçekleşecek. 

Bunu sağlayacak kardeşler; Ülkücüler arası aile içi ihtilafları çözecek sağ duyu, ilke, töre, ideoloji ve doktrin tüm milli ve manevi değerlerin gerçek kantarı kurulacak ve tarih hükmünü verecektir. 

İhtilafları rahmete, berekete vesile kılacak; sınava tabi tutacak, feraset, basiret ve sağ duyu zamanıdır. 

Bu yol ayırımını hiç arzu etmezdik... bu sonuçtan endişe etmiştik... korkulan oldu! Artık her kafadan ayrı bir ses geliyor; nefisler ve koltuk hesapları işe karıştı. 

Fakat buradan yüz yüze bakılamayacak sonuçlar çıkmamalıdır. Herkes haddini, hududunu bilmelidir. Yarın belki aynı cephede, mezarlıkta yan yana, aynı sokakta, köyde veya şehirde, biri birinin kucağında öncelikle can verecek, yine Ülkücülerdir. 

Siyasi tercihleri aşan bir gönül birlikteliği, Başbuğun ve şehitlerin bize vasiyet ve emanetidir. 

Kritik kader kavşağı, zor zaman dilimidir... ancak daha önceki acı tecrübelerin ışığında aşılır... 

Biz bu tecrübeyi geçmişte farklı siyasi partiler; ANAP, DYP vb, örneklerinde görmüştük. O adreslerde iken, tu kaka edilenlerin MHP ye geri gelişte, nasıl baş tacı edilip, el üstünde tutulduğunu gördük. Ya da parti içi muhalefet aktörlerinin, daha sonra nasıl üst makamlara getirilip, taltif edildiklerini ibretle izledik. 

Hatta parti yöneticiliği dönemimizde, bu muhaliflere engelleme talimatları aldık ama görmezlikten geldik. Zira isimleri bizce malum değerli siyasi figürlerin, tepelerde yönetici olduğunu müşahade ettik. 

Yine BBP ve ATP ile yol ayırımında gidenler "hain"; partiye geri gelince "kahraman" oldular... bunun örnekleri çoktur.

Yine İYİ Parti ile benzeri süreç yaşanıyor... yarın aynı sonuçların yaşanacağı kesindir. Hiç kimsenin aleyhte propagandasına itibar ederek, Ülkücülerin kardeşlik ötesi gönül kalelerini tarumar etmeyelim. 

İnsan her sonuca aday... hastalık ya da ölüm her an kapımızı çalabilir... bizi düğünde, cenazede, hastanede, varlıkta-darlıkta ayırmak isteyenlere fırsat vermeyelim. 

5000 Ülkücü şehit başta, tüm şehitlerin... öte yanda başta Başbuğun ve ulvi davaya gönül vermiş ve sonra rahmeti rahmana ulaşmış olanların ruhunu incitmeyelim. Yaşayan efsane kahramanların gönüllerine hançer saplamayalım... bu dönem ibret verici bir dönem olarak mazide kalsın. 

Batılılar “Türkiye Türklere bırakılacak kadar önemsiz bir ülke değildir”diyor... 

Aynı şekilde, Ülkücüler ve MHP hakkında benzer değerlendirmeler yapılıyor. 

Ülkücüler bölünmeden ülke bölünmez... biz bölünürsek, yazık olur. 

Tarih herkesi yazacak empati otokritik murakabe zamanı gaza dolduruşa tahrike kapılmadan, bu siyasal süreçten mutlaka Ülkücülerin kardeşliği; Türk milletinin birlik ve bütünlüğü güçlenerek çıkmalıdır!

Sabri Şenel