Evveliyata girmeyelim... İstanbul’un işgali, Meclis-i Mebusân’ın dağıtılması, Misak-ı Millî’nin ilânı, bir kısım mebusların Ankara’ya geçmesi... Hikâyesi uzun... 23 Nisan’a gelelim.
Sokağa çıksanız,  “23 Nisan’ın mahiyetin anlatın.”  deseniz, herkesin aklına ilk  “çocuk bayramı”  gelir.
23 Nisan o kadar önemli ki... O gün ilk meclis toplanmıştır ve bu meclis Türkiye Cumhuriyeti’nin anasıdır. Babası ise, benim nazarımda, 22 Haziran 1919’da ortaya konan  “Amasya Tamimi’dir. Meseleye daha vâkıf olanlar, başka yorumlar getirebilirler. Amasya’dan sonra Erzurum ve Sivas kongreleri toplanmıştır. Millî Mücadele, tartışıla tartışıla Ankara’ya kadar uzanıyor.
“Büyük Millet Meclisi”, 23 Nisan 1920’de, 115 milletin vekiliyle toplanmıştır. (“Türkiye Büyük Millet Meclisi” adı 8 Şubat 1921’de resmîleşiyor.) Rakamın 390 olması bekleniyordu ama, birçoğu cephedeydi. Kimi de yol şartları yüzünden gelememişti Meclis Başkanı, en yaşlıüye olduğu için geçici olarak Şerif Bey’di. Mustafa Kemal ertesi günü, 24 Nisan’da Meclis başkanlığına seçilmiştir. Bu başkanlık şimdiki başkanlık gibi değil; o zaman hükûmetin de, devletin de başı oluyor. 2 Mayıs 1920’de Meclis üyeleri arasından ilk İcra Vekilleri Heyeti (Bakanlar Kurulu) teşekkül ettiriliyor; yine başında Mustafa Kemal Paşa.
Ülke cendereye alınmış, sıkıldıkça sıkılıyor. Düşman Ankara’nın dibine Polatlı’ya dayanıyor.
Meclis; yasama, yürütme ve yargı yetkilerini kendinde topluyor. “Kuvvetler ayrılığı” yok; “kuvvetler birliği” esas!
Bu dönemde hâliyle çok partili hayattan söz edilemez ama gruplaşma da kaçınılmazdır.
Zamanla Halk Zümresi, Tesanüt Grubu, İstiklâl Grubu, Islahat Grubu gibi çeşitli gruplar ortaya çıkıyor. Bu gruplardan başka 1920 sonlarında Türkiye Komünist Fırkası (M. Kemal’dan izinli) ve Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası da kuruluyor.
Şu komünistler diyorum, hiç fırsatı kaçırmıyorlar, anında partileşiyorlar. Göbek bağları ise Moskova’da Kremlin’de kesiliyor!
Mustafa Kemal de çokluğu sağlayarak istediği kararlarıçıkartabilmek için bir grup kuruyor. Bu grup Cumhuriyet Halk Fırkası’nın da nüvesidir. 10 Mayıs 1921 günü, 151 ismin yer aldığı grubun adı“Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Gurubu” (I. Grup). Bu kuruluş resmîdir; Meclis’ten geçmiştir. Birinci grubun içinde yer almayanlar, Temmuz 1922’de ikinci grubu kuruyorlar. Grubun başını Erzurum mebusu Hüseyin Avni (Ulaş) çekiyor. Maksat Mustafa Kemal Paşa’nınşahsî hâkimiyet kurmasını dengelemek. Belki de ona karşılar. Tartışılan konudur.
(Ara not: 1924-1925 yılları arasında 12 sayı yayınlanan “Anadolu Mucmuası”nın finansörleri arasında Hüseyin Avni Bey’den bahsedilir. Hüseyin Avni Bey, Anadolucu hareketin öncülerinden Nurettin Topçu’nun ilk eşinin babasıdır. Bahsetmiştim, “Anadolu Mecmuası”nda yazan isimler daha sonra çok ünlenmiş ilim ve edebiyat adamlarıdır ve onlar, devletin, “Türkiye Cumhuriyeti” değil; “Anadolu Cumhuriyeti” olarak adlandırılmasını istemişlerdir. Bu önemli derginin tamamını, olduğu gibi, yeni harflere aktarıp yayınladığımıza dair notu da düşelim.)
Türk adını silmek isteyen AKP hükûmeti! İşit! Bu Meclis “Büyük Türk milleti”nin halâsı için var olmuştur!