Tayyip Erdoğan, 17 Aralık 2013 sabahı, bakan çocuklarının evinde arama yapıldığı sırada oğluna telefonda, “evdeki bütün paraları sıfırlayın” diye talimat verdiğinin ses kayıtlarıyla ortaya çıkmasından sonradaki ilk konuşmasında, “28 Şubat’ta milletimize bu zulmü yapanların, normal şartlarda aslında sokağa dahi çıkacak yüzlerinin olmaması gerekir. Türkiye’ye çok ağır bedeller ödetenlerin, en azından kendi vicdanlarında, kendilerini sorgulayıp, aynaya baktıklarında yüzlerinin kızarması gerekir. Ancak özellikle bugünlerde işte bu kişilerin, çevrelerin bırakın yüzlerinin kızarmasını, sokağa çıkmaktan haya etmelerini, utanmazca yeni bir darbe girişimine omuz verdiklerini görüyoruz” diyebildi! 
Erdoğan, muhalefetin kendisine aynı ifadelerle eleştiri yönelteceğini bildiği için mi siyasi rakiplerinden önce davrandı bu defa; muhalefet liderlerinin söyleyeceği sözleri, onlara karşı kullandı! 

***

Erdoğan, yine  “AK Parti ile birlikte millet bir kez daha iktidara geldi, yönetime el koydu. Hiç kimse milletten bu iradeyi alamaz. Hiç kimse milletin bu iradesine ortak, paydaş olamaz” dedi. 
Milletin, seçtiği insanlara, “gayrimeşru yollardan edindiğiniz paraları çocuklarınızın evlerindeki kasalarda saklayın; operasyon yapılırsa sıfırlamaları için talimat verin” diye bir tavsiyesi mi var acaba? 
Erdoğan, dinleme skandalını kastederek  “Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle bu paralel örgütün, bu paralel yapının bütün rezilliklerini tek tek ortaya dökecek, bunları da bunlarla birlikte yürüyenleri de sokağa çıkamayacak kadar mahçup hale getireceğiz” ifadelerini kullandı. 
Dikkat ederseniz, Erdoğan dönüp dolaşıp  “sokağa çıkamamak”tan söz ediyor! Neden acaba? 
Elbette “paralel örgüt”ün örtülü eylemleri, Erdoğan’ın yaptıklarından hafif değil ama bırakın da bunu başkaları söylesin! 

***

Erdoğan, ses kayıtları ile ilgili olarak da  
“ ‘Eteğinizde ne varsa dökün, elinizde ne varsa çıkarın’ diyorum ama bunlar gidiyor, alçakça, hayasızca, edepsizce montaj yapıp bunu servis ediyorlar. 
Avuçlarını yalarlar avuçlarını. Bizi buraya millet getirdi, sadece ve sadece, açık söylüyorum millet götürür. Montaj kasetlerle milletin emanetini yere düşüreceğimizi zannedenler de ancak ham hayalle yetinir” dedi!
Ve Erdoğan AKP’li milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı... 
Onlar da biliyor ki Tayyip Erdoğan giderse, AKP de silinir gider! 
Ve anlaşılan o ki istifa etmek, Tayyip Erdoğan’ın aklından bile geçmiyor. Sonuna kadar direnecek! 
Yalnız, bu ses kayıtlarıyla Başbakanlık yapması artık mümkün değildir. Dolayısıyla ülkeyi çok gergin günler bekliyor! 

***

Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu “Hükümetin meşruiyeti yoktur. En iyisi benim sana tavsiyem, ya yurt dışına kaç helikopteri al, ya Başbakanlıktan istifa et. Devleti soyan Başbakanlık koltuğunda oturamaz” dedi.  
Devlet Bahçeli de, “Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı sandalyesinde oturmamalıdır. Bu Cumhuriyetinin Başsavcısı bu kadar söz dolaşıyorsa, bu kadar belge ortadaysa, bütün konuşmalar kamuoyuna nüfuz etmişse, yerinde duramaz, bunlara kulak tıkayamaz. Başbakan ne kadar üstünü örterse örtsün, Cumhuriyet Başsavcısı diyecek ki ‘Bu neyin nesidir’. Bunu ilgili savcılara ifade edecek ve diyecek ki ‘Bir soruşturma başlatalım. Yargı görevini yapsın. Gereği neyse oraya kadar da gitsin’ ” diye konuştu. 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ses kayıtlarıyla ilgili bir soruşturma başlattı ama bu yeterli değil. Hem, neyi soruşturduklarını da bilmiyoruz!  
Bahçeli’nin dediği gibi soruşturmayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı başlatmalıdır.