Melih Gökçek, Atatürk Orman Çiftliği’nin adını tabelaya  “O.Ç”  diye yazdırdı, devletin içinden ses çıkaran olmadı! Tayyip Erdoğan, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki bin odalı sarayının açılışı için davetiye gönderirken,  “Beştepe”  ismini kullandı! Devletin başına geçmiş kişi, devletin kurucusunun millete emaneti olan yeşil alanı tahrip ettikten sonra adını bile anmak istemedi.

Zaten PKK’lılar da Atatürk heykellerini tahrip ediyor, Türk bayraklarını yakıyor... İçişleri Bakanı ise bu olayları önemsemez tarzda konuşmalar yapıyor...
Son olarak bir televizyon kanalında Atatürk’e ve silah arkadaşlarına hakaret edildi. RTÜK, konuyu sürüncemede bırakınca, günler sonra Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan,  “Zaman geçirmeden buna gereken cezanın verilmesi lazım”  dedi.
CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes ise 10 Kasım Pazartesi günü İstanbul’daki Yeni Cami’de Atatürk için mevlid okutacağını belirterek,  “5-6 yıldır Atatürk, camilerde anılmaz oldu. Atatürk, 76 milyonun ortak manevi değeridir”  dedi.

***

Tam bu haberleri incelerken Kanada’da yerleşmiş bulunan İran Türkleri’nden büyük heykeltıraş Ruhi Tuna bir mesaj gönderdi. Tuna, şu haberleri verdi:  
“Geçen birkaç ay içinde Türkiye’de bölücüler, Atatürk’ün heykellerini yıkıp yaktı... Bölücülerin bu çirkin saldırılarına itiraz olarak Kanada’da iki Atatürk heykeli yaptım. Heykellerin birisinin açılışını Kanada’nın Windsor şehrinde yapacağız,
Kanada’da bulunduğum 8 yıl içinde Atatürk konulu 5 heykel ve kabartma çalışması yaptım. Hepsini bağış olarak buradaki Türk topluluklarına sundum. Bu heykellerin yanında Ali Şir Nevai, Fuzuli, Mahtumkulu Faragi, Türkolog Dr. Cavat Heyet, Dr. Zehtabi gibi şahsiyetlerin heykellerini yaparak buradaki soydaşlarımıza sundum, ne yazık ki bu çalışmaları Türkiye kamuoyuna duyuramadım.”

***

Bir milletin değeri, kendi kahramanlarına, şehitlerine ve gazilerine gösterdiği saygı ile ölçülür. Türkiye’de ise gazilere,  “Kollarını benim için mi kaybettin şerefsiz”  diye hitap edebilenler var!
Diğer milletlerin kendi gazileri ve kahramanları için neler yaptığını tek tek sıralamak mümkün ama bakınız Amerikan ordusu, emektar köpeklerine nasıl davranıyor...
Anadolu Ajansı’nın haberine göre İncirlik üssündeki 10. Tanker Üs Komutanlığı’nda konuşlu Amerikan Hava Kuvvetleri 39. Kanat Komutanlığı’nda görev süresi dolan K-9 köpeği  “Kira” için emeklilik töreni düzenlendi. Amerikan Hava Kuvvetleri’nde 10 yıldır, İncirlik’te ise 8 yıldır görev yapan Kira’nın emekli olarak  “sivil hayata”  döneceği belirtildi.

***

Türkiye’de bırakın köpeklerin kıymetini bilmeyi, canını ortaya koyup terörle savaşan subayları, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine sahip çıkmak için faaliyette bulunan aydınları, 5 Kasım 2007’de Beyaz Saray’da verilen karar gereği ortalama beşer yıl hapse tıktılar. Yıllar sonra, sanki bu zulümde hiçbir rolleri yokmuş gibi  “Orduya ve MİT’e kumpas kurdular” diyerek o güne kadar iktidarlarına tam destek veren ve operasyonları yapan cemaatin devlet içindeki yapılanmasını,  “paraleller”  diye suçlayıp işin içinden sıyrılmak istediler. Şimdi adil bir şekilde yargılama yapılmakta olduğuna dair işaretler var ama Türk Milleti’ne, onun milli değerlerine ve Türk devletinin kurumlarına, kısacası Türk kahramanlarına kumpas kuranlar cezasız mı kalacak? Onları kimse yargılamayacak mı?

***

Etnolog Gumilev, “Yiğitleri ve kahramanları kendi hayatından uzaklaştıran etnos, sadeleşmeye başlar, sadeleşme etnik kollektifin direniş gücünü azaltır. Özellikle komşu bir etnosla karşı karşıya kalındığı zaman, (savaşta) dinamik ve fedakâr insanların yokluğu açık bir şekilde hissedilir” diyor.
Zaten kahramanları yıpratmaya çalışanların hedefi de bu değil mi?