İnsanı Karanlığa Mahkûm Eden Bilgisizlik Değildir; Bilgileri Kabullenmeyen Benlik Duygusudur.....
BİLGİ !.. Dağın Tepesinde ki Suyu, Ovaya Indirmek Değil; Ovada ki Suyu Dağın Tepesine Çıkarabilmektir....
Kendinde eksik olanı kabul etmeyen BENLİK duygusu, yayılarak çoğalan bulaşıcı ve tehlikeli bir virüs olduğundan, Kişinin önce ailesine ardından yakınlarına ve en sonunda da içinde bulunduğu topluma sirayet ederek, üstünlük kurma arzusunu çatışmayla besleyip, Güneşin altında Karanlığa Mahkûm Eden Zorbalıktır......
Asıl Niyet !.. Ortak Payda mi?.. Yoksa Kişisel Fayda mi?..
Geçmişten günümüze sayısız örnekleri olan sözde ortak paydali yapıların aslında kişisel amaçlar üzerine inşaa edilmiş veya sonradan kisisellestirilmis olduklarını zaman içinde görerek yaşıyor ve gerçekle yüzlestigimizde ise ya bu tür yapılardan uzaklaşıp kendi içimize kapanıyor veya menfii beklenti uğruna bu yapıların içinde kalarak her iki davranışla toplumsal bunalıma katkı vererek yok oluşu hızlandırıyoruz......
Ortak paydali çatılar insanın doğal beklentileriyle bütünleşerek ticari, kültürel, sosyal v.s Bir çok alanda bireyden topluma doğru paydaş ruhun bütünlük içinde gelişerek ulusun geleceğine yön vermesidir...
Örneğin bilimsel yöntemlerle inşaa edilmiş bir kooperatif, sadece kâr amaçlı değil; Aynı zamanda kendi alanının kalitesini geliştirici Ar-Ge öncelikli adımlarıyla BILIME dayalı üretimi öne alarak derin BILGI havuzlariyla sınırlı kalmayıp üyeleri ve ailelerinin yaşam standartlarına katkı adına bir çok sanatsal, kültürel oluşumlara öncülük rolüyle, genç nesilin daha sağlıklı ve bilgili yetişmesine etki ederek ülkenin her manada ki huzurunu garanti altına almış olur.... Örnekler çoğaltılabilir....
STK 'lar bireyden topluma gelişimci ve sorun çözücü özelliği varsa hem kendi alanına hem de ulusa fayda sağlamakla kalmayıp ZORBA YÖNETİM Anlayışlarını DENETLEYİCİ kimliğiyle STK olur....
Bir çok yönden YIKIMA uğramış bir MİLLETİN Kurtuluşunun Siyasî Arenada olduğunu düşünenler, zaman içinde mevcut Siyasi Erkin Çarklarının Eskimiş Dişlilerinin yerini alarak korelecegini düşünemiyor olması ise başlı başına ayrı bir konu !....
Türkiye ve benzeri ülkeler de
Siyasetin cezbeden tarafı hizmet değildir; Makamların kişisel arzuları doruklara çıkaran BOZUK DÜZENİN üzerinde kurulu olmasıdır....
Çok Üyeli Şeffaf Ticari, Kültürel ve Sosyal Gelisimci ÇATILAR Oluşturmadıkça Atılacak Her Adım Siyaseten Kirli Yapıların Tuzakları içinde Yok olacağından, Arzu Edilen Hedefe Ulaşmayı Başaramazsınız.. Mevcut Siyasi Yapılar Çözüm Odaklı Beyin ve Ahlâklı Yurttaşları Değil; Önlerinde çökecek EMİR ERLERİNE Ihtiyaç Duyuyor.... RAHAT Olmalarının Sebebide Beslenmeye Muhtaç Emir Erlerinin çok fazla olmasındandır....
Her Çocuk ve Gencin Yarınlarını Bir Önce ki Nesil Şekillendirir !.....
Bugün kime sorsak TÜRK MİLLETI kitap okumaz der; TÜRK MİLLETI Kitap Okumayı mi Sevmiyor ?... Yoksa Nasıl Kitap Okunuru mu bilmiyor ?....
Mevcut 83. Milyonluk nüfusa bebekler ve mazaretliler hariç ayda 100. milyon kitap okutmak çok zor olmasa gerek !.....
Saygılarımla
Kasım Çoban
Editör: TE Bilisim