YAŞAM

GÜMÜŞHANE’DE RUMLARA SIRTINDA TAŞ TAŞIYARAK KARNINI DOYURAN TÜRKLER!

Gümüşhane Kabaköy yaylası Karakodil, Keyişli, Şebrenli, Mırızlıleri ve diğer adı ile bugün Yetirmez köyünün devamında olan bölge Karakodil’de yoğun bir Rum nüfusu var.  

Bölge hayvancılık dışında tarıma çok elverişli olmasa da dağ başında nerede ise yerleşim yerleri kurulmuş civar köylerde oturan Rumlar genelde Batum bölgesine gider oralarda çalışır, ekonomik olarak gelir seviyesi Türklere göre daha yüksek ailelerdir.

Türkler beş yılı geçen askerlik süresi ve yıllarca cepheden cepheye gitmelerinden dolayı fakir düştüler.

Evlerde bazen bir erkek 15 nüfusa bakmak zorunda kaldı.

Erkeği olmayan yaşlı ya da askerde olan aileler perişan, açlık sefalet diz boyu.

Türkler Şebrenli denilen bölgedeki taş ocaklarından sırtlarına vurulmuş tahtalarla ve eğer üzerinde aylarca üç beş kuruş yevmiye ile taş taşırlarmış.

Taş ocağında çıkan taş birazda yontulmaya uygun yapılarda köşe taşı olabilecek özel taş olması münasebetiyle gariban fakir çaresiz Türklere ekmek aş iş kapısı olmuş.

Boğaz tokluğuna olsa da köylülerin sırtları yara pare içinde bir çoğu bel fıtığı olmuş sarp araziden dolayı çok vahim kazalar geçirip uçurumdan aşağı giden nice yiğitler yatar o kayalıklarda…

Gayri Müslimler Hrıstiyan ya da Müslüman din adamları askerlikten muaf olduğu için Osmanlı savaştan savaşa cephelerde boğuştuğu için bu imtiyazlı kesim rahattır.

Kan can gerektiğinde yetişin Türkler ter çile olduğunda yetişin var olun Türkler ama nimet söz konusu olduğunda dış kapının mandalı! İtilen kakılan insanlardı…

Bu acı bir tarihi gerçek olarak da ülkenin her yerinde olduğu gibi burada da Gümüşhane gerçeğidir.

Cumhuriyet’le birlikte mübadele söz konusu olunca bu sefil insanlar giden Rumlar’ın yerlerini para ile satın alırlar hatta Kabaköy yaylası eski Rum köyü 180 hisse bölge köyleri Kabaköy, Yetirmez, Dölek vb satın alınır yıllarca hayvanlar için otlak ve ot biçilen bölge haline gelir oradan 20 km mesafede köylere at eşek sırtında ot taşınır.

Biz bu tabloyu yaşayan ot biçen taşıyan çileyi sıkıntıyı hem yaşayan hem de tanığı olan bir kuşağız oralarda Rumlar’a para verilerek alınan yerlerin çok az bir kısmı bu insanlara tapu edilmiş kalanı…

Orman ya da hazineye kalmıştır.

Batı bölgelerinde mübadele sonunda gelen kardeşlerimiz nerede ise toprak ağası olurken orada yaşayan insanlar topraksız sefil mağdur oldular.

Yurt dışı büyük kentlere göç olunca aynı insanlar İstanbul, Kocaeli, Bursa veya Trakya’da Gümüşhane’den giden Rumlar’dan aldıkları ve parasını kalaycılık, amelelik yaparak ödedikleri yerleri devlete terk edip işte büyük şehirlerde mübadele ile gelen Müslüman ahali Türk Arnavut Boşnak kardeşlerimizden ev yeri almak için ya fabrikada çalışarak ya yurt dışında ya da inşaatlarda bir ömür tüketerek kafalarını sokacak gecekondu ya da arsa sahibi oldular.

Yani özetle Gümüşhane ve Türk insanı hep bedel ödedi.

Vatan dedi asla isyan etmedi, etmeyecek ama bu acı iç burkan gerçekleri de lütfen bilinsin istedik.

İşte gerektiğinde ülkesi için kan, can veren helalinden rızk için ömür tüketen kahramanları saygı minnet ve rahmetle anıyor kalan son temsilci büyükleri baş tacı etmenizi istirham ediyoruz.

Telefonları kenara bırakıp onlardan bu müthiş son öyküleri dinlemeyi tavsiye ediyoruz.

Bu hakikati kendi memleketimden yazdım ülkenin her tarafı böyle vicdanları kanatan küllenmeye yüz tutmuş öykülerle doludur.