YAD Tonyukuk Danışma Kurulu bildiri yayınladı YAD Tonyukuk Danışma Kurulu bildiri yayınladı
 Celal Adan koalisyon konusunda milletin taleplerini dile getirdiklerini söyledi. Adan, “En temel konu olarak, anayasaya sadakat üzerine yemin etmiş olan Sayın Cumhurbaşkanı’nı, anayasadaki yetkilerini kullanmaya davet ettik” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANI’NI ANAYASADAKİ YETKİLERİNİ KULLANMAYA DAVET ETTİK”
Celal Adan koalisyon konusunda milletin taleplerini dile getirdiklerini söyledi. Adan, “En temel konu olarak, anayasaya sadakat üzerine yemin etmiş olan Sayın Cumhurbaşkanı’nı, anayasadaki yetkilerini kullanmaya davet ettik” diye konuştu.

MHP’li Adan bu iddialı cümleyi neden kurduğunu şöyle anlattı: “4 yıldır PKK ile işbirliği yapan siyasi iktidarın, Doğu ve Güneydoğu’yu terör örgütüne teslim ettiği ortada. Bu kötü gidişlerin sorumlusu kim ise, o bedel öder, bunda hiç kuşku yok

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, 7 Haziran seçimleri sonrasında MHP’nin bilinçli olarak “Hayırcı” bir parti gibi gösterilmeye çalışıldığını iddia etti. Adan, neden her şeye “Hayır” dedikleri sorusu üzerinden gündemi değerlendirdi. İşte MHP’li Celal Adan’la yaptığımız o röportaj:

MHP lideri Bahçeli’nin seçim sonrası Meclis’te 5. parti olabileceği sözlerine karşılık, Başbakan Davutoğlu da; “5. parti çıkarsa MHP’den çıkar” dedi. 5. parti çıkarsa nereden çıkar?
Bugün Türkiye’nin yaşadıklarının sorumlusu kim? Yani, Türkiye’de ekonomi çok büyük bir sıkıntı içerisinde ve ülkede bir başkaldırı var. Özellikle Doğu’da ve Güneydoğu’da devlete karşı bir başkaldırı olduğunu görüyoruz. Türkiye seçim güvenliğini sağlayamıyor. Ankara’nın göbeğinde 100’ün üzerinde vatandaşımızın ölümüne sebep olan bir devlet zafiyetinin sebebi kim ise, o bölünür. Niye biz bölünelim? Her şeyden önce MHP öngörüleriyle haklılık kazanmış bir siyasi parti. Çözüm süreci başladığında; “Bu bir yıkım sürecidir” diyen de MHP. 4 yıl boyunca PKK terör örgütü ile görüşerek, işbirliği yapan siyasi iktidarın, bu 4 yılın sonunda geldiği noktada Doğu ve Güneydoğu’yu PKK’ya teslim ettiği ortada. Dolayısıyla bütün bu kötü gidişlerin sorumlusu kim ise, o bedel öder, bunda hiç kuşku yok. Yani bölünecek bir parti varsa, o parti AKP’dir. AKP zaten şu anda da bölünmüş. Başkanlık sistemi konusunda iddialı ve ısrarcı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP üzerinde ciddi söz sahibi.

‘BAŞKANLIK DİVANINI KENDİ OLUŞTURMADI’

Başbakan Davutoğlu’nun etkisi yok mu yani?
Davutoğlu da atanmış bir başbakan. Merkez yönetimini kendisi yapmadı, başkanlık divanını kendisi oluşturmadı. Bakanlar Kurulu’nu kendisi belirlemedi. Eğer o kongrede Davutoğlu bu yetkili organların kendisi tarafından yapılacağını söyleseydi, bugün başbakan değildi. 900 delegenin imzası toplatılmıştı ve en ufak bir itirazda, onun yerine bir aday çıkartılmış olacaktı. Dolayısıyla, cumhurbaşkanı AKP içinde delegeden, en üst kurula kadar müdahale eden birisi ve başkanlık sistemi istiyor. Bu manzara karşısında da AKP bölünmüş durumda.

“MİLLETLE İNATLAŞMA OLMAZ!”

1 Kasım seçimlerinden farklı bir tablo çıkmazsa, MHP çizgilerinden ödün verecek mi?
MHP’nin kırmızı çizgileri, bir siyasi parti kırmızı çizgisi değildir. Türk Milleti’nin talepleridir. AKP’nin 7 Haziran seçimlerinde oy kaybetmesinin sebepleri içerisinde öne çıkan iki temel olay var. Bunlardan bir tanesi çözüm süreci. İkincisi; 17/25 Aralık. Bu iki hadise, milletimizin 7 Haziran’da AKP’ye oy vermeyerek onların hükümetten düşmesine sebep olmuştur. AKP’nin bu seçimlere giderken hâlâ neden oy kaybettiğini iyi okuyamadığını ve direndiğini görüyoruz. Dolayısıyla oy kaybetmeye devam edecektir. Milletle inatlaşma olmaz. Aslında MHP’nin neden “Hayırcı” bir parti olduğunun tam yanıtı; MHP, CHP tarafından yönetilmek istenmiştir. MHP, AKP tarafından yönetilmek istenmiştir.

“CHP’NİN TEKLİFİ GAYRI CİDDİYDİ!”

Ancak Sayın Bahçeli 7 Haziran sonrası yaptığı açıklamada, henüz hiçbir siyasi parti lideri ile görüşmeden zaten kapıları kapatmıştı…
CHP, MHP’ye başbakanlık teklif etti. Bunu teklif ederken de HDP destekli teklif etti. Ama CHP Genel Başkanı, hükümet kurma yetkisi almadan bu teklifi yaptı. MHP’ye HDP destekli başbakanlık teklifi son derece gayrı ciddi bir teklifti. Çünkü MHP iktidarda olduğu gün, PKK’yı yok etmek için bütün güçlerini devreye sokacak bir partidir. CHP’nin teklifini aldatmaca olarak görüyoruz. HDP Türkiye’de oy aldı. Biz aldığı bu oylara saygı duyuyoruz. Fakat, HDP milletvekili listesini 2 ton ağırlığındaki bombalarla 20-25 yaşlarındaki polislerimizin, askerlerimizin tanınmayacak şekilde parçalanarak şehit olmalarına öncülük yapan Kandil yaptı! KCK yaptı! Atatürk bugün yaşasaydı; HDP ile yan yana durmaya çalışan CHP’yi tasfiye ederdi. MHP, AKP iktidarının devam etmesi için kurulmuş bir siyasi parti değil. Zaman zaman AKP’ye de CHP’ye de ayar veren bir siyasi partidir MHP.

‘1 Kasım’da büyük hezimet yaşayacaklar’

Ada­n’a, “1 Ka­sı­m’­da san­dık­tan çı­kan so­nuç de­ğiş­mez­se, MHP’­nin tav­rı ne ola­cak?” di­ye sor­du­ğu­muz­da çok net bir ya­nıt ver­di. Adan şöy­le ko­nuş­tu: “MHP, ana­ya­sa­nın ilk 4 mad­de­si­ni pro­to­ko­le koy­mak mec­bu­ri­ye­tin­de. İkin­ci­si yol­suz­luk­lar… Bu­gün emek­li­si, iş­çi­si, iş­si­zi ile va­tan­daş İs­tik­lal Sa­va­şı­’n­da sa­va­şır gi­bi eko­no­mik sa­vaş­la uğ­ra­şı­yor. Mil­let ge­çim der­din­de. Mil­let bu du­rum­day­ken, bu yol­suz­luk­la­rın yar­gı önü­ne çık­ma­sı şart­tır. 1 Ka­sım se­çim­le­ri; AK­P’­nin çö­züm sü­re­ci­ni or­ta­dan kal­dır­ma­yı da, yol­suz­luk­la­rın yar­gı­nın önü­ne git­me­si­ni de ka­bul­le­ne­ce­ği bir tab­lo ile so­nuç­la­na­cak. Hal­kı­mız; MHP’­ye gös­te­ri­len te­vec­cüh­le AK­P’­yi bu­na mec­bur bı­ra­ka­cak. Ba­kın ben id­di­a edi­yo­rum; AKP yüz­de 40’la­rı fi­lan bu­la­maz ar­tık. Yüz­de 38’le­ri bi­le bu­la­maz. Mil­le­ti­miz Tür­ki­ye­’yi ateş çem­be­ri­ne atan AK­P’­ye to­kat ata­cak. AKP bü­tün bü­yük kent­ler­de he­zi­me­te uğ­ra­ya­cak!”

‘Terörün neyini araştıracağız…
’CHP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu; terörle mücadele komisyonu kurulmasına neden karşı çıktınız?
Terörün neyini araştıracağız? Kandil; “Talimat verdim” diyor. “Ülkede eylem başlattım” diyor. KCK yöneticileri gün verip; “Yarın eylemi başlatıyorum” diyor. Yani bir muamma, ya da gizli bir başkaldırı yok ki. Başkaldıranlar, zaten ilan ederek başkaldırıyorlar. Bugün Türkiye’de terörü başlatan hareket belli. Lideri belli, yetkilileri belli…

Mehmet Akifler AKP Türkiyesi’nde burada yaşamazdı

Başbakan’ın Beyaz Toros açıklamasını nasıl değerlendirdiniz?
Başbakan; bölücülerin, ayrılıkçı, ırkçı terör örgütünün dilini kullanıyor. Beyaz Toros ifadesi; devletin katil olduğunu, insanları öldüreceğini söyleyen bir ifadedir. Ama zaten bunlar her yerde farklı konuşurlar. Diyarbakır’da bölücülük yapar, sonra gelip Yozgat’ta milliyetçilik yaparlar. Şimdi bir de Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl ve Arif Nihat Asya’nın şiirlerini okuyorlar. Böyle milliyetçilik yapmaya çalışıyorlar. Ben, Mehmet Akif Ersoy’un hayatını iyi bilenlerdenim. Necip Fazıl’ı tanıma imkanı elde ettim. Arif Nihat Asya’yı okuyanlardanım. Onlar bugün Türkiye’de yaşasalardı, bölücüye bu kadar teslim olmuş, hırsızlığa bu kadar taviz veren bu siyasi iktidarın devam ettiği Türkiye’de kalmazlardı.

MHP’nin 4 teklifi milletin tespitidir

MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, 7 Haziran sürecinden bu yana yaptıkları tespitleri bir bir sıraladı. Adan, tespitlerinin partilerinin değil milletin tespitleri olduğunu söyledi ve şu değerlendirmeleri yaptı: “MHP 4 temel tespiti, tamamen milletin tespitleri olarak dile getirdi. Biliyorsunuz; AKP iktidarında TC’ler kaldırıldı. Türk kelimesinin anayasadan çıkarılması için iklim oluşturuldu. Andımız kaldırıldı. Dolayısıyla Türk devletinin kuruluş felsefesiyle çatışan bir iklime öncülük eden siyasi iktidarı, biz anayasanın ilk 4 maddesine sadakata zorladık. Doğrudur! Bunda ısrarcı olduk. İkincisi; bugün Doğu ve Güneydoğu’yu PKK terör örgütüne teslim eden bugünkü iktidara; “Gel, yasal değişikliklerle birlikte çözüm sürecini ortadan kaldıralım” dedik. Üçüncüsü; 17/25 Aralık gibi Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunun yargı önüne gelmesini protokole bağlamayı teklif ettik. Ve; en temel diğer konu olarak da, anayasaya sadakat üzerine yemin etmiş olan Sayın Cumhurbaşkanı’nı, anayasadaki yetkilerini kullanmaya davet ettik. Bunlar, tamamen milletin talepleridir.”
Editör: TE Bilisim