Deden, Ninen, Baban da aynı muhabbeti yapa yapa öldüler; Sen de aynı muhabbetle ölüp gideceksin... Gönül isterdi ki; Çocuklarına, torunlarına, etrafına IŞIK olacak bir kaç eser veyahut bir kaç farklı söz sahibi olaydin !..
Bak kardeşim !... Seni SEN yapan nakiller, okudugun kitaplar, gazeteler, dergiler, mecmualar, tv, radyo ve etrafında görüp, duyduklarin değil... Bunlardan ogrenebildigin kadarını yorumlayıp, kendi fikrini ortaya koyabilecek kapasiteye SAHİP olmandir; SENİ SEN YAPAN !......
Kitapları yazanda, nakilleri nakleden de, nihayetinde beşer şaşar bir INSAN değil mi?...
Konuş konuş !.. Korkmadan, içinden geldiği gibi konuş ki; Sana ait FİKİRLER olsun....
Mühim olan fikirlerinin doğruluğu veya yalnışlığı değil; Katkı sunma cesaretin olsun... O an yalnış bilinen, belki de Mühim bir meselenin çözüm anahtarı olamaz mi?.. Sana ait fikirlerine gülüp geçenler, alay edenler elbette olacaktır. Unutma ki; Alay edenlerin alay etme sebebi, henüz olgunlaşmamış kişiliklerinin yansımasıdır... Öyle olmasaydı; Yalnış dediğini düzeltici, bilgi ve donanıma sahip olurdu.......
Neden konuş diyorum; Biliyor musun?..
Senin suskunlugun; Ben ve benim gibi milyonlarca insanın EVRENSEL HAKLARININ KATLEDİLMESİNE sebep olur !......
Konuş ki; Diğer insanlara da cesaret vermiş olasin !.. Cesaret ver ki; YÖNETENLERİN Azgın istek ve arzularına gem vurup, milyonlarca masumun görünmez KAHRAMANI olasin !.......
Konuş beee kardeşim konuş !......
Dinin, Inancin, Hakkın, Hukukun kısaca varlığın DEMOKRASİYE MUHTAÇ !.....
ASLINDA YALNISLAR, EN AZ DOĞRULAR KADAR KIYMETLIDIR.... O YALNISLAR OLMASAYDI; DOĞRULARIN DOĞRULUĞU ANLAŞILABİLİR MIYDI?.....
Saygılarımla.....
Kasım Çoban