MHP'li Başkan Sayıştay'ı Göreve Çağırdı: AK Partili Belediye Toplu Konut Parasıyla Bitcoin Almış! MHP'li Başkan Sayıştay'ı Göreve Çağırdı: AK Partili Belediye Toplu Konut Parasıyla Bitcoin Almış!
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kullanıldığını iddia ederek “CHP her şeye evet dedi de ne oldu? Ahmet Davutoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu bir araya gelerek bu ülkenin herhangi bir problemini mi çözmüşlerdir?” diye sordu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun MHP hakkındaki açıklamalarına yazılı basın açıklaması ile cevap verdi. Başbakan Davutoğlu’nun ‘Gel vatandaş, gel!’ dedikçe CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dayanamayarak destursuz bostan tarlasına girer gibi yine kendini siyaset pazarına attığını iddia eden Yalçın, “Pazarda umduğunu bulamayınca da ilk iş olarak MHP’yi taşlamaya başlamıştır. Hatırlanacağı üzere, iki partinin genel başkanı 7 Haziran sonrasındaki koalisyon sürecinde güya ülkeyi düze çıkarmak üzere bir araya gelmişler, milleti 35 gün meşgul edip kamuoyuna umut pompalamışlardır. Sonuçta Türkiye’nin çok kıymetli 45 gününü heba etmişlerdir.” ifadelerine yer verdi.

“CHP her şeye evet dedi de ne oldu? Ahmet Davutoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu bir araya gelerek bu ülkenin herhangi bir problemini mi çözmüşlerdir?” diyen Yalçın, “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, özellikle PKK terörünün gemi azıya alması üzerine iki partiyi koalisyon kurup ülkeyi düzlüğe çıkarmaları konusunda uyarmasına rağmen, bu değerlendirilmemiştir. Aksine, imam bildiğini okumuştur! MHP Lideri Devlet Bahçeli büyük bir pişkinlik ve arsızlıkla suçlu çıkarılmaya çalışılmış; Erdoğan ve Davutoğlu, suya yazı yazmaya, milleti aldatmaya devam etmişlerdir. Dahası, CHP koalisyon görüşmeleri sürecinde AKP tarafından kandırılmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın parçası olmaya soyunmuş ama başarılı olamamıştır.” dedi.

‘GELDİĞİMİZ NOKTAYA BAKIN’

MHP’nin yıllardır, AK Partiyi yönetenlere “Terörle müzakere etmeyin sonra daha fazlasını isterler. Vermezseniz, daha kanlı eylemlerle karşı karşıya kalırsınız. Türk devleti teröristle pazarlık etmez” dediğini kaydeden Yalçın, “Partimizin kandan, gözyaşından ve anaların ağıtlarından nemalandığını söylemişlerdir. Geldiğimiz noktaya bakınız. Türkiye’nin başkentinde yüze yakın vatandaşımız bombalı saldırılarda hunharca öldürülmekte, başlarına ‘geçici hükümet’ takkesi geçirmiş AKP’li bakanlarsa çıkıp güvenlik zafiyeti olmadığını iddia edebilmektedirler! Türkiye, tarihinin en büyük terör saldırısı karşısında sarsılırken istifa etme erdemini göstermek bile istememektedirler!” ifadelerini kullandı.

‘AKP, TERÖR KONUSUNDA SABIKALIDIR’

Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “AKP; terör konusunda sabıkalıdır. Son olarak Ankara’da, daha önce de Reyhanlı’da ve Urfa’da uğranan korkunç terör saldırıları; Erdoğan’ın sürekli eleştirdiği Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında değil, AKP’nin devr-i iktidarında meydana gelmiştir. Bu korkunç saldırılar, AKP’nin vebal ve sorumluluk hanesine kanlı mürekkeple yazılmıştır. Bugün her ne kadar Davutoğlu, “Bu hükûmet AKP hükûmeti değil.” dese de gerçek bu değildir. Geçici hükûmet tamamen AKP’nin boyunduruğundadır. Bunu bile bile Davutoğlu ile görüşmek, ardından MHP Liderinden görüşme talep etmek, MHP buna karşı çıkınca da partimizi eleştirmek; safdilliğin, kârını bilmemenin, zavallılığın daniskasıdır. Oysa Cumhuriyet’in mimarı olan bir siyasi partinin başındaki insanın, böylesi vahim bir hataya iki kere düşmemesi icap ederdi.”

‘KEMAL KILIÇDAROĞLU, AHMET DAVUTOĞLU TARAFINDAN KULLANILMAKTADIR’

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ahmet Davutoğlu tarafından kullanıldığını savunan Yalçın, “Davutoğlu, koalisyon sürecinde olduğu gibi yine CHP’ye yem atmış, Kılıçdaroğlu da sazan gibi oltaya düşmüştür. Olup bitenlerin asıl sorumlusu AKP iken neyin pazarlığı ve görüşmesi yapılmaktadır? MHP’nin neye niçin hayır dediğini milletin vicdanına sığınarak kamuoyuna bir kez daha açıklıyoruz: MHP olarak biz, çözüm sürecini devam ettirmeye çalışan, başı sıkışınca da onu rafa kaldırarak yalancı pehlivan kesilen zihniyete hayır dedik. Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirmeye, Cumhuriyet’i yıkmaya çalışanlara hayır dedik. 17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Sürecinin üstünü örtmeye, pisliklerini gizlemeye çalışanlara hayır dedik. Nihayet, Cumhurbaşkanının anayasal sınırlar dışına çıkmasına, bir siyasi lider gibi muhalefete laf yetiştirmesine hayır dedik. Bunların hepsi bizim millete verdiğimiz sözlerdi. Sözümüzden dönmedik.” dedi.

Editör: TE Bilisim