✍️ | Bekir GÜL yazdı...
Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse bugünün Türkiyesinde itimât edilecek ve güvenilecek ne bir siyasi parti var ne de bir siyasi lider var, Türk siyaset kurumu tarihinde hiç olmadığı kadar rezil, sefil ve utanılacak bir durumda bulunuyor..
Siyaset hâksız, emeksiz, zahmetsiz makam mevki sahibi olmanın yada para kazanarak servet yapmanın aracısı hâline getirilmiştir, yalamalık, yalakalık ve dalkavukluk bugün ki siyasetin en temel ve en belirleyici paradigması yapılmıştır..
Bu denli kötümserlik, karamsarlık ve umutsuzluk içinde bulunuyor olmamızın nedeni, en sağdan en sola bütün siyasi mecraların ve siyasi yapıların çıkarcı sülükler tarafından işgâl edilmiş olmasından kaynaklıdır denilebilir..
Türk siyasetinde Anavatan partisi ile başlayan kişisel çıkar ve menfeat süreci Akp'nin 23. yıllık siyasi iktidarı ile zirveye ulaşmıştır ve üzülerek ifâde etmek istiyorum ki, Milliyetçi siyasetin temsilcileri de bundan en üst düzeyde etkilenmiştir..
Yüksek ve kutlu ideâllerin yerini günü birlik çıkarlar almıştır, ideâlist dava adamlığı ile basit sıradan ve ucuz politik kurnazlıklar yer değiştirmiştir, kaypaklık, omurgasızlık ve döneklik sıradanlaşmış, değişim-dönüşüm adı altında savrulmalar sıklıkla yaşanır hâle gelmiştir..
Bu şartlar içerisinde siyaset kurumunun her hangi bir yerinde bulunmak erdemli, akıl ve vicdan sahibi, inanmış imân etmiş gerçek dava adamı olanlar için hayırlı olmaz diye düşünüyorum..
Elbette ki burada ifâde edilenler benim şahsi görüşümdür ve sadece beni bağlar, hiç kimse bu görüşlere katılmak veya beni onaylamak zorunda da değildir, benim bulunduğum ve durduğum yerden siyasetin manzarası böyle görünüyor diye bilhâssa söylemek istiyorum..