İstanbul'un mavi ufuklarını, yeşilini,doğasını, tarihi kültürel mirasını, medeniyet izlerini silen,
Türk İslam mührünü zayıflatan, şehrin sembolünü ; minarelerden, gerçek anlamda beton kulelere dönüştüren
rant anlayışı şehri yaşanmaz kılmıştır.


Caddeler yeni değnekçilere bırakılarak otopark yapılmış trafik dahada keşmekeş hale getirilmiştir.

Yıllarca inşaat yapanlardan otopark tahsilatı yapılmıştır.

Otopark rantının nereye harcandığını hiç kimse şeffaf inandırıcı şekilde öğrenememiştir.
Sanki caddelere bu otopark için ödenen geli
rler ihale bedeli olmuştur. Nerede kaldı bunca ödenen bedelin karşılığında otoparklar?  

İftar sofralarında cadde kapatıp göz boyayanları, bu sofraya oturanların vicdanı sorgulamak zorundadır.Bu hem demokratik vatandaşlık görevi, hemde siyasetin servet şöhret ve saltanatın maskesi haline getirilen mübarek dini değerlerimizin vazgeçilmez mecburiyetidir. Millet harekete geçip bu iddiaları sorgulamazsa hiç kimse bu vebalin altından kalkamaz. Bütün bu olanları yer yutar sineye çekersek bunun adına vatandaşlık ve Müslümanlık sorumluluğu denebilir mi?

Bu kara tablonun, şehirdeki keşmekeşliğin ve kara bulutların felaket işaretlerinin sebebi şehrin yıllarca AKP ve CHP anlayışı tarafından çok kötü yönetilmesidir. 

Cennet köşesi güzel İstanbul, rantçı ideolojik kavganın arenası ve istismar alanı olmaktan suratle çıkarılmalıdır.

İstanbul destanlar yazan yerel yönetim şaheseri olan MHP'li belediyelerle bu dönem mutlaka buluşacaktır.

SEFA BUĞRA ŞENEL