Kürt sorunu, Ermeni sorunu, Arap sorunu derken Türklük bu ülkede unutuldu. Hatta Türk'üm demek suç oldu. 
Yazıya küçük ama birileri tarafından büyük görülen bir örnek ile başlayacağım.
Bugün Taraf gazetesinde Özgür Duygu Durgun adlı bir zat '' Ah Keşke Ermeni Olmasaydım '' Başlıklı haber yapmış, yazı yazmış.
Yazıda hayret edilecek hususlardan bahsediliyor, Samatya'da yaşayan Seta teyze şöyle demiş Özgür hanıma ;
'' Dört Ermeni kadının art arda saldırıya uğradığı Samatya’da oturan Seta Teyze Taraf’a konuştu: “Ah kızım... Biz hep korktuk bu ülkede. Bazen diyorum ki kendime keşke Ermeni olmasaydım '' 

Yazının devamında aralıklarla Samatya'da yaşayan Ermeni vatandaşlar saldırıya uğradıklarını anlatıyorlar. Radikal, Taraf ve Agos gibi gazeteler de bu haberi gerçek zannedip boy, boy yer veriyorlar.
Peki PKK tarafından yakılan 17 yaşında ki Serap Eser acı bir şekilde can verdiğinde nerdeydiniz ? Neden gazetenizde yazmadınız ? Biliyorum hemde çok iyi biliyorum işinize gelmedi. Hatta bu olaylara demokratik tepki dediniz. Öğretmenler, Doktorlar öldürülürken de demokratik tepki dediniz.
Bu ülkede artık Türk sorunu vardır, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir Türkiye hükümetine küfür ettiğinde ne göz altı oldu nede hakkında açılmış bir dava. Fakat Türk Eğitim Sen'li Ali İhsan Öztürk Bülent Arınç'a göz yaşlarını silsin diye peçete gönderdiğinde göz altına alındı, tutuklandı süreci devam eden 99 davasına yenisi daha eklendi 100 oldu. Bu 100 dava Ali İhsan Öztürk'ün madalyasıdır, Türkiye'de ki ülkücülerin ve milliyetçilerin göz bebeğidir. Allah ondan razı olsun.
Haydi çuvaldızı kendimize batıralım,
Ya biz kiracı konumuna düşen Türkler, biz ne yaptık ? Uyuduk, uyutulduk kış uykusunda uyumaya da devam ediyoruz. Tüm bu olaylar gerçekleşirken çay bahçelerinde delege kulisleri, mevki makam hesapları ile meşgül idik. Genel kongre yaklaştı fosil ülkücüler ortaya çıktı. Devlet Bahçeli'ye karşı gelmek için yemedi, içmedi Pkk, Sol ve dış güçler ile uğraşmak yerine Devlet Bahçeli ile uğraştı. Uzun lafın kısası asıl meseleler ile uğraşmak gerekirken davanın adamlığını bırakıp, adamın adamı oldunuz. Aslan kesildiniz, fakat iş icraate gelince yani elini taşın altına koymak eylemine gelince yine fosilleştiniz.
Şu an fosilleşmiş ülkücüler yerel seçimlerde MHP'nin başarısızlığı için dua ediyor, bir taraftan yatay geçiş yapmış zat-ı muhteremler okyanus ötesine yüzüyor, ama Söğüt'ten verilen sese de kulaklarını tıkıyor. 
Gün uyanma günüdür, Kürtçüler ve Ermeniciler bu ülkede kirli, kirli hesaplar yaparken uyumak, kaçmak Türk'e yakışmaz. Zaman uyanma vaktidir, herkesin titreyip özüne dönmesi gerekmektedir. Başka Türkiye yok ! Ev, ev mahalle mahalle dolaşıp sesimizi duyuracağız. Şer ittifakına karşı tek engel biziz çünkü. 
Söğüt'ten verilen mesaj açık. 2. Ergenekon denildi, adı koyuldu kutlu günde. Lider Devlet Bahçeli buyruğu verdi şimdi iş bizde, ya uyumaya devam edip şer ittifakına izin vericez yada titreyip, uyanıp haddinden fazla efor sarf edip çalışıp, Türk'ü Türkiye'de iktidar yapacağız ! 

Bütün Türkler bir ordu katılmayan kaçaktır, töremizde yazılı harpten kaçan alçaktır !

Alper Ünal