Başbakan Ahmet Davutoğlu "Türkiye Suriyelilere bağrını açmış vicdanlı bir ülke olarak tarihe geçecek" demiş… Dış politikadaki çapsızlığı, vizyonsuzluğu ve komşu ülkelerle içine düştüğümüz kavgalı durumu vicdan maskesiyle örtmeye çalışmaktan başka bir şey değildir bu…
Suriyelilere bağrımızı açtık da Suriye'yi iç savaşın eşiğine getiren kimdir o halde?
Milyonlarca Suriyeliyi vatansız, evsiz, barksız bırakan kimlerdir?
Suriye'de Esad ile kardeşlik pozları verirken, ailece tatillere çıkılırken, birden ne olmuştur da Türkiye-Suriye savaşın eşiğine gelmiştir. Mecburiyetimiz nedir ki, Suriye'de iç savaşın unsuru olan örgütleri Türkiye eğitip, beslemekte ve yönlendirmektedir?
Milyonlarca Suriyeli plansız, programsız bir şekilde Türkiye'ye alınmıştır. Sokaklarda, caddelerde Türkçe konuşandan daha çok Suriyeli vardır. Aç, susuz, dilenen ve birçok suça bulaşan Suriye'liler vicdanın kanayan fotoğrafıdır.
Hiçbir problem yokken ABD istedi diye Suriye'nin iç huzurunu bozup, bunu rejimi devirme misyonuna kadar getiren AKP'nin yaptığı vicdan adımı değil, emperyalist misyonun bir tezgâhı olmuştur.
Evinde huzurlu oturan Suriyeliyi, evsiz barksız bırakıp, sokaklarda yaşamaya zorlamak vicdan değildir. PKK'nın Suriye kolu PYD de "Suriye'de Kürdistan'ın bir parçasını kuracağız" diyorsa, bu Suriye'yi bölme halidir. Biz de eğer bu PYD'ye silah yolluyor, savaşan yaralılarını tedavi ettiriyorsak mesele vicdan değil, komşu bir ülkeyi bölme girişimleridir.
AKP, Türkmenleri ve vicdanı sırf bu hali gizlemek için maskelemektedir. Bugüne kadar Türkmenlerin yüzüne bakmayan AKP, köşeye sıkıştıkça "soydaşlarımız, Türkmenler" demeye başlamıştır. 
Bugün vicdandan bahseden AKP, Türkmenleri aç susuz günledir sınırda bekleten ve IŞİD'in kucağına geri gönderen iktidarın adı olmuştu. AKP'nin vicdanı ırktan ırka değişmektedir.
Irak'ta Barzani'ye, Suriye'de Salih Müslüm'e her manada sahip çıkan AKP, hangi gün bir Türkmen lidere sahip çıkmıştır.
Barzani kendisine AKP'nin gönderdiği silahları dünyaya duyurmuştur. O silahlar Irak'ta Türkmenleri öldürmüştür. O silahlarla Türkmen toprakları gasp edilmiştir. Suriye'deki PYD'ye gönderilen silahlar konvoy halinde gönderilmiş bunu tüm dünya izlemiştir.
Vicdan bunun neresinde o halde Ahmet Davutoğlu?
Demek ki Irak'ta, Suriye'de Kürdistan kurma çalışmalarında yer alan AKP'nin meselesi vicdan değil, emperyalist bir projeye taşeronluk yapmaktır.
Türkiye'de 3-4 milyon Suriyeli olduğu söylenmektedir. Bunlar ne yapar ne eder Ahmet Davutoğlu bunlardan habersizdir. Onun derdi "Saray'daki huzurlu, mutlu olsun bana yeter" noktasındadır. ABD'den de "aferin" alırsa ondan mutlusu yoktur.
Türkiye'nin her alanında demokrasiyi ortadan kaldıranların, "Suriye'ye demokrasi götüreceğiz" nutukları pişkinliktir.
Sorunsuz komşu masalları bugün sıfır komşu haline dönüşmüşken, Türkiye'nin başındaki ikili büyük belalara doğru yelken açmıştır. İşin en ilginç yanı da Türkiye'ye vicdan penceresinden bakacak komşumuz kalmamış olmasıdır.
AKP iç politikada, dış politikada çökmüştür. Ama yalanı zafere dönüştürerek halen iktidardadır. Şuan kuşatılan Türkiye AKP'nin eseridir.