Türkiye, Ürdün ve Mali’yle birlikte kara para aklama ve terörizmin finansmanının engellenmesinde yetersiz kaldığı gerekçesiyle, 1989 yılında G-7 Paris Zirvesi sonrası kurulan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye alındı.
İlhan Kesici kimdir? İlhan Kesici kaç yaşında, nereli? İlhan Kesici hayatı ve biyografisi!

Sözcü yazarı Uğur Dündar, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili ve Devlet Planlama Teşkilatı eski Müsteşarlarından İlhan Kesici’nin 7 yıl önce konuk olduğu bir televizyon programında  “Foreign Affairs”in 23 Şubat 2014 tarihli makalesini göstererek, "Türkiye niçin, Yasa Dışı Para Hareketleri Takip Kurulu'nun koyu gri listesinde?” diye sorduğunu yazdı.

Dündar’ın aktardığına göre programda Kesici şunları kaydetti:

“Yasa Dışı Para Hareketleri Takip Kurulu, G-7'nin, yani en gelişmiş 7 ülkenin organize ettiği çok önemli bir kurul. İşte bu kurul, Türkiye'yi 2011'de ‘gri listeye’ alıyor. AKP, ülkeyi kurul nezdinde düşürdüğü kötü durumdan kurtarabilmek için 2013'te bir yasa çıkarıyor. Yasa uyarınca iktidarın, terör örgütlerinin mali varlıklarını dondurması, örneğin PKK'nın 70 milyar doları bulduğu öne sürülen parasal gücüne el koyması ve bu hareketlerin devamını engellemesi gerekirken (açılım sürecinde) bunları yapmıyor.

Türkiye ayrıca El Kaide, Taliban ve IŞİD gibi terör örgütleriyle bağlantılı kişi ve kuruluşların hesaplarına da el koymuyor! AKP'nin bu duyarsızlığı nedeniyle Türkiye, maalesef Kenya ve Tanzanya gibi ülkelerle aynı kategoriye dahil ediliyor. Şubat 2014'te Paris'te düzenlenen toplantıda ise çok daha vahim olan ve uluslararası organizasyona yanaşmayan ülkelerin bulunduğu “dark grey-koyu gri” listeye alınıyor. Bu kategorideki devletler, uluslararası yatırımcıların güvenini kaybediyor. Ayrıca küresel mali sistemin sürekli denetimine giriyor…”

“Peki AKP iktidarı İlhan Kesici'nin bundan 7 yıl önce, çok izlenen bir televizyon programında dile getirdiği bu uyarılarını ciddiye alıp küresel denetimin gerektirdiği düzenlemeleri hayata geçirdi mi? Kara parayla mücadele için mevcut yasa ve kuralları özenle uyguladı mı? Maalesef hayır!” eleştirisi getiren Dündar, “Yazık! Koskoca Türkiye bu hallere mi düşecekti?” dedi.

 

*

SONUNDA TÜRKİYE GRİ LİSTEDE 

Bugün itibarıyla artık bilgisayar ve parçaları almak, cep telefonları ve üretimi bizde olmayan teknoloji ürünlerini almak, araç almak, ve gelişmiş dünya nimetlerinden yararlanmak neredeyse imkansız hale geldi. Aracınız varsa benzinden dolayı kullanmak zorlaştı.

İnatla ekonomik gerçeklerin tam tersi haraket etmek anlaşılır gibi değil.

Önümüz kış, enerji fiyatları arttı artmakta.

Bilmeyenler olabilir, çay fabrikaları kömür bulmakta sıkıntı çektikleri için üretimi durdurdular.

Yurt dışına çıkmak artık nerdeyse imkansız hale geldi.

Yabancılar İçin ise 10 günlük çalışması karşılığında burada 15 gün lüx yaşamın kapıları açıldı.

Bir yandan da Türkiye uluslarasında gri listeye alındı

Bu şu demek, artık yabancı sermeyenin asla gelmeyecek oluşudur.

Oldukça kötü bir tablo var. Ben sadece burada bu tablonun bir kısmını yansıttım.

Ne oldu da böyle oldu.

En baştan demiştim, burada şu insan, bu insan meselesi değil, mesele kurumların yok sayılıp tüm her şeyin bir insanın ağzına ve kararına bağlayan bu yarı başkanlık sistemidir.

Adalet şüpheli olunca yabancı sermaye gelmez, mevcut yerli sermaye korkar ve kaçar.

Kurumlara kurumsallığa bağlı olmayan , bunun yerine tek bir kişinin kararlarına bağlı olan sistemde bu kriz oldu olacak ve derinleşecek.

Hiç bir mantık ve ekonomik kural, enflasyon altında faizi kabul etmez.

Türkiye neredeyse kendiliğinden kapalı bir ekonomiye hızla sürüklenmekte.

Tüm bu olumsuzluklar ahlak erozyonu yaratacaktır.

Bir ülkenin bel kemiği ortadirektir. Orta direk ortadan kalkmak üzere. Yakında 4 sınıf ülkeler gibi az sayıda gökdelenin dibinde teneke barakalar görürsek şaşırmayalım.

Şimdi bazıları devlet düşmanı veya fetöcü diye tanımlayıp yorum yazacaklar.

Ben diyorum ki burada canım yanıyor, bu ülkeyi sevdiğim için, insanı sevdiğim için, sevdiklerimi bu acının içinde gördüğüm İçin bu yazıyı yazıyorum…

Hiç bir partiye üyeliğim yok, yakınlığım yok, hiç bir gruba bağlı değilim, ben sadece mesleği yazar olan ülkesini seven sade Türk vatandaşıyım… Bir umut arıyorum, bir umut, ışığı uzakta bile olsa bir umut…

Sonumuz hayır olsun…

 

Milli egemenliğimiz kaldı mı? Milli egemenliğimiz kaldı mı?

Mirza Tazegül


Editör: TE Bilisim