Daha önce iki köşe yazı olarak dünyada belli başlı devletlerin çıkması muhakkak gözüyle baktığı büyük savaş yani 1. Dünya Harbinin tam ortasına yani ateş kazanına İngiltere, Fransa ve Rusya tarafından nasıl atıldığımızı uzun uzun anlatmıştık. O zamanın dünya jandarması İngiltere o büyük savaşı bir an önce bitirmek ve Almanyayı güneyden de sarmak ve topraklarını paylaşmak istediği Türk Devletini saf dışı bırakmak için Çanakkaleden kolayca geçerek İstanbulu güçlü donanmasının ateşi ile tehdit ederek zaptetmek için yaptığı planı uygulamaya alanına sokmak istiyordu. Ve bunun ilk yolu Çanakkale Boğazından geçerek Marmara Denizine girmekti...
Dünyanın en büyük sömürgeci devletlerinin Türk Devletinin yönettiği toprakları ele geçirmek için müttefikliğe kabul etmedikleri gibi toprak bütünlüğü garantisi vermedikleri için Türkler toprak ve vatan bütünlüğünü korumak için o zaman dünyanın en güçlü kara ordusuna sahip Almanya ile ittifak kurmak zorunda bırakıldığını en geniş şekilde anlatmıştık. Türkiye, itildiğimiz o büyük savaşa erken katılmamak için gayret etmemize rağmen İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya ile ittifakımız bahane edilerek üzerimize çullanılmak istenmiştir.
Çanakkale Savaşlar Zincirinin başlamasının kilometre taşları Rusların Türkiye’ye karşı İngiltere’den bir harekât ve askeri malzeme istemesi ile döşenmeye başlanmıştır. Rusya yapılacak bu harekattan Türkiye’nin Kafkasya’daki askerinin bir kısmını çekmek zorunda bırakılacağı için Rusya rahatlayacaktı. Ayrıca ihtiyaç duyduğu askeri ve diğer yardımcıları İngiltere ve Fransa’dan alabilecekti. Önemli olan bir konu ise Yunanistan Başbakanı Venizelos, 19 Ağustos 1914 tarihinde Çanakkale Boğazı'na taarruz etmeye dayanan ayrıntılı bir planı İngiltere yetkililere bildirmiş, bu çıkartmaya Bulgaristan'ın da İstanbul'a saldırması koşulu ile birlik verebileceğini taahhüt etmişti. Bulgaristan şartı çok akıllıca bir şarttı. Çünkü Almanya-Avusturya-Türkiye bağlantısı Bulgaristan’dan geçtiği için Bulgaristan’ı kendi saflarına katarak yardım alamayacak duruma gelen Türkiye’nin işini çok erken bitirecekler. Rusya, Yunanistan saldırıya katılmasına karşı çıktı. Çünkü yüz yıllardır ele geçirmek için gayret ettiği Boğazlar ve İstanbul’a Yunanistan’ın yerleşmesinden korkuyordu. Diğer yandan İngiltere’nin İstanbul Büyükelçisi, Ağustos ayında Boğazların yabancı savaş gemilerine kapatılmasının ardından Boğazların zorla geçilmesi yönünde bir öneriyi rapor etmiştir. Büyükelçi, donanmanın geçmesinden sonra Boğazların kara birliklerince işgal edilmesini de önermişti…
Dünyanın o zamanki en güçlü jandarması olan İngiltere’nin denizaltıları, 1914 yılından itibaren, asıl savaş henüz başlatılmadan, saldırıya geçmişlerdir. Malta Üs Komutanı olan İngiliz Amiral Carden, 20 Eylül'de Abluka Filosu Komutanlığı'na atanmıştır. Dedeağaç’tan İzmir Körfezi'ne kadar tüm Kuzey Ege kıyılarında bir abluka uyguluyordu. Emrinde Britanya Indomitable ve Indefatigable Muharebe Kruvazörleri, Dublin ile Glochester hafif kruvazörleri, Verite ve Suffren Fransız muharebe gemileri ve 12 muhrip ve üç İngiltere ve üç Fransız denizaltılarını bu görev için kullanılıyordu. Daha savaş başlamadan Türkiye’yi denizlerden kıskaca almışlardı.
Deniz Bakanı Çörçil, İngiltere ve Fransa ile birlikte, Türkiye’ye karşı güçlü ve hızlı bir harekât yaparak saf dışı bırakarak Rusya’ya mutlaka yardım etmek istiyor. Türkiye’nin savaş dışı bırakılmasıyla, Bulgaristan ve Romanya gibi tarafsız ülkeleri, hatta Almanya yanında savaşa girmeye yaklaşan İtalya'yı ve taraf konusunda kararsız Yunanistan'ı kendi taraflarına katılmaları hususunda etkilemek istiyor. Fransa ve Rusya cephelerinde kilitlenmiş görülen savaşa, Balkanlar üzerinden bir kuşatma ile çözüm bulabileceğine inanıyor. Hatta bol silah ve mühimmatla desteklenecek Çarlık Ordularının hem iç karışıklardan kurtulmasını sağlayarak, milyonluk nüfusunu savaşa sürerek, Almanya'yı bu insan seli karşısında yıkılacağına inanıyor.
13 Ocak'taki İngiltere Yüksek Savunma Konseyi toplantısında, Çanakkale Boğazı'nın sadece donanmayla zorlanması konusunda Deniz Bakanlığı'na ön yetki verilmiştir. İngiltere, boğazları zapt etmek için donanmanın yeterli olacağına inanıyorlardı. Deniz Bakanı Churchill’in planları Akdeniz filosu komutanı Amiral Sackville Carden tarafından da desteklenince, İngiliz Donanma Komutanı Lord Fisher'in başarının ancak donanmanın kara harekatı ile desteklenmesi ile mümkün olacağını ısrarla söylemesine rağmen Boğazın sadece donanma marifetiyle geçilmesine karar verildi. İtilaf Devletleri Savaş Konseyi'nin 28 Ocak 1915 tarihli oturumunda harekât karara bağlanmıştır. Konsey tutanağında harekât amacı şu şekilde tanımlanmıştı:
Deniz Bakanlığı, hedef İstanbul olmak üzere, Gelibolu Yarımadası'nı döve döve zapt edecek bir deniz harekatına Şubat ayında başlayacaktır.
Saldırı gücü için Carden'in Akdeniz filosu güçlü savaş gemileriyle desteklendi. Böylece Çanakkale Boğazı'nı zorlamak için Birleşil Filo oluşturuldu. Amiral Carden 11 Ocak tarihli raporunda 12 muharebe gemisi, üçü ağır olmak üzere 6 kruvazöz, 16 muhrip, 12 mayın tarayıcı, 6 denizaltı ve çeşitli sınır gemiler gerekeceğini bildirmişti. İstediği bu gemilere ilaveten emrine yeni hizmete girmiş olan Queen Elizabeth ile Irresistible zırhlıları da verilecektir. Fransız Hükûmeti tarafından, harekât için Amiral Guepratte komutasında dördü zırhlı, dördü denizaltı olmak üzere 26 parçalık bir filo tahsis edileceği bildirildi. Churchill de Birleşik Krallık gemilerini Amiral Carden komutası altına girmek üzere bölgeye hareket ettirmiştir. Bu şekliyle filoda orta ve ağır çapta 247 namlu bulunmaktadır.
Peki İngiltere’nin dayattığı Çanakkale taarruzunu yapmasının ana nedenleri neydi? Bir çok sebepleri vardır ama bunları ana başlıklar olarak şöyle sıralanabilir.
1-Rusya'nın silah ve mühimmat gereksinimini karşılamak.
2-Rus petrolünü boğazlar üzerinden Avrupa'ya taşımak.
3-Balkanlar'daki devletleri İtilaf Devletleri safına çekmek.
4-Türkiye’nin Mısır'a yönelik tehdidini ortadan kaldırmak.
5-Avrupa'daki savaşın, kanlı çatışmalara karşın kesin sonuç vermemesinin, Almanya'nın müttefiklerinden birine saldırma fikrini çekici hale getirmesi.
6-Türkiye’nin savaştan çekilmesi ve İstanbul'un İngiltere kuvvetlerince işgal edilmesiyle Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu bloku güneyden kuşatılmış olacaktı.
7-İngiltere savaşın sona ermesinden önce İstanbul'u fiilen ele geçirmekle, Rusya'nın boğazlar üzerindeki istekleri karşısında güçlü bir durumda olacaktı.
8-İstanbul işgal edilerek Rusya'nın Almanya ile tek başına hareket ederek bir antlaşma yapmasını güçleştirmek.
9-Türkiye’nin Kafkasya Cephesi'ne daha fazla kuvvet aktarmasının önüne geçilerek Rus ordusunun tüm gücüyle Almanya üzerine yüklenebilmesine imkan vermek.
10- Teşkilat-ı Mahsus'nın Müslüman ülkelerde yürüttüğü "İttihad-ı İslam" propagandasını durdurmak.
11-İngiltere’nin hesabı Rus petrol ve buğdayıdır. Karadeniz limanlarında toplam 350 bin ton taşıma kapasiteli ticaret gemileri hareketsiz kalmıştır. Boğazlar açıldığı takdirde bu gemiler Rus buğdayını ve petrolünü Avrupa'ya rahatlıkla taşıyacaktır.
Böylelikle, Çanakkale Savaşları Zincirlerine başlanmış oldu. Bu savaşlar, o ana kadar dünyada olmayan, aynı anda, hem su yüzünde, hem su altında, hem karalarda karşı karşıya, hem denizden karaya, hem karadan denize, hem de havalarda devam etti. O ana kadar tarihin kaydettiği en büyük donanma saldırısı, en büyük amfibi çıkartması ve o ana kadar o ölçüde bir kara parçasında karşı karşıya gelmiş en büyük askeri birliklerin savaşıdır. 1. Dünya Harbinde Çanakkale Savaşlarından daha büyük sayıda askerlerin karşı karşıya gelerek uzun süre devam ederek büyük kayıpların oldukları savaşlar vardır. Fakat Çanakkale Savaşlarının yapıldığı küçücük bir kara parçasındaki kadar sayıda savaşan iki taraf olmamıştır.
Mehmet Arslan Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı