Üç yıllık büyükelçilik görevini temmuzda tamamlayarak, Ankara’ya veda eden Francis Ricciardone, Türkiye’yle Suriye konusunda anlaşmakta zorlandıklarını, bunun temel sebebinin de Ankara’nın uyarılara rağmen El Nusra Cephesi’ne yardım etmesi olduğunu söyledi.
KIRMIZI LİSTE ANLAŞMAZLIĞI
Emekli olduktan sonra Atlantik Konseyi adlı düşünce kuruluşunda çalışan Ricciardone önceki gün katıldığı bir konferansta ABD’nin Suriye’deki tutumu ve Türkiye ile ilişkileri hakkında bilgi verdi. Kerry’nin Türkiye’ye gelmesinden bir gün önce konuşan eski büyükelçi, muhalif grupları renklere göre ayırdıklarını söyledi. Düşman görülenlerin ‘kırmızı’, ortadaki grupların ‘sarı’ ve ılımlıların da yeşil renklendirildiğini kaydetti.
Grupların renklendirilmesi konusunda Ankara ile anlaşmazlıklar yaşadıklarının altını çizen Ricciardone, buna örnek olarak kırmızı listede olan El Kaide ile ilişkili El Nusra Cephesi ile Ahrar-uş Şam grubunu gösterdi.
TÜRKİYE İKNA EDECEĞİNİ SANDI
Tecrübeli diplomat Türkiye’ye, “Siz, çalıştığınız bazı grupları ikna edebileceğinizi düşünüyorsunuz ama biz bu grupları kabul edemeyiz. Sizin de çalışmamanızı tercih ederiz. Bunun yanında sınırlarınızdan geçişlerin de durdurulmasını isteriz” mesajı verildiğini anlattı.
Türkiye’nin aralarında El Nusra’nın da olduğu birçok gruba yardım ettiğini anlatan Ricciardone, “Bizim bunlara güvenme konusunda çok büyük çekincelerimiz vardı ve sonunda El Nusra’yı terörist grup ilan ettik, bunlarla da çalışmadık” dedi. ABD, El Nusra’yı Aralık 2012’de terör listesine alırken Türkiye benzer adımı Haziran 2014’te atmıştı.
CIA: IŞİD’in 30 bin militanı var
ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), IŞİD örgütü militanlarının sayısının sanılandan 3 kat fazla olduğunu açıkladı. CIA Sözcüsü Ryan Trapani, son değerlendirmelere göre IŞİD’in Irak ve Suriye’de 20 bin ila 31 bin 500 savaşçısı olduğunu kaydetti. Ayrıca, 2 bini Batılı ülkelerden olmak üzere 80 ülkeden 15 binin üzerinde yabancı savaşçının da Suriye’ye gittiği tahmin ediliyor.
“Hamas’ın operasyon merkezi Türkiye’de”
Dünyaca ünlü Yahudi asıllı Amerikalı bilim adamı Alon Ben-Meir, Hamas’ın denizaşırı operasyonlarının Türkiye’den yönetildiği iddialarına dikkat çekti.
Ankara’nın AB ve ABD’nin terör örgütleri listesinde bulunan Hamas’ın önemli adamlarının ülkede barınmasına göz yumduğunu savunan Ben-Meir, İsrail Savunma Bakanı Moshe Ya’alon’un “Türkiye teröre destek veren ülke” ifadesini hatırlattı. Ben-Meir, “Bakan, Hamas’ın denizaşırı kumanda merkezinin İstanbul’da olduğunu söyledi” dedi. Ben-Meir, Türkiye’nin örgüte yıllık 300 milyon dolar yardım ettiği iddiasında da bulundu.
Tel Aviv yönetimi, İstanbul’da yaşadığı öne sürülen Salel el Aruri’nin, İsrail’in Gazze operasyonunun başlamasının nedeni olarak gösterdiği 3 Yahudi gencin kaçırılıp öldürülmesi olayının planlayıcısı olarak görüyor.
ELÇİ SÖZÜ TUTULMADI
Mavi Marmara’dan sonra iki ülke arasında kopan ilişkilerin tamiri için perde arkasında rol oynadığını da anlatan Ben-Meir, “Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu defalarca “Özür dilendiği an çantası hazır bekleyen yeni büyükelçiler ilk uçağa binmek için yola çıkacak” dedi. Ancak özre rağmen Gazze’ye ambargonun kalkması gibi yeni şartlar eklendi” ifadelerini kullandı.
Ankara’dan sadece insani yardım desteği
IŞİD’e karşı mücadele için Türkiye’nin desteğini isteyen ABD’ye “sadece insani yardım” mesajı verildi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry dün Ankara’ya geldi. Önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen Kerry, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ile bir araya geldi. Diplomatik kaynaklar, Kerry’ye “Türkiye insani yardımlara her zaman destek vermeye hazır” mesajının verildiğini aktardı. Erdoğan ile Kerry arasındaki görüşmede, iki ülkenin bölgedeki tüm terör örgütlerine karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de ortak mücadeleye devam edeceği vurgulandı. İki ülkenin bu çerçevede, istihbarat paylaşımına, Suriye muhalefetine lojistik destek ve insani yardıma devam etmesi konuları bir kez daha teyit edildi.
Kerry IŞİD planında Türkiye'ye düşen rolün daha sonra netleşeceğini söyledi.Bu arada Davutoğlu-Kerry görüşmesi öncesi ABD heyeti, sadece Dışişleri Bakanı’nın girmesi gereken kapıyı kullanmak isteyince Başbakanlık korumaları müdahale etti. Yetkililerin devreye girmesi üzerine, ABD heyetinin kapıdan geçişine izin verildi.