Hicabi MERAL

E.Dz.Ögr.Alb.

AAO.Bşk.Yrd.


AÇILIM PAKETİ

 
ANDIMIZIN KALDIRILMASI


* Okullarımızda 80 yıldır okutulan Andımız 1933 yılında Atatürk tarafından kaleme alınmıştır.

* Demokratikleşme,açılım süreci çerçevesinde Sn.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümeti tarafından Andımızın ilköğretim okullarımızda okutulması kaldırılmıştır.

* Andımızın okutulmaması için 2011 yılında Danıştay’a dava açılmıştır. Bu dava ile ilgili Danıştay savcısının görüşlerini sizlere arzetmek istiyorum:

1) Öğrencilerin yüce değerlerle donatılmasında insan haklarına, Anayasa’ya, Milli Eğitim Temel Kanunu’na , İlköğretim ve Eğitim Kanunu’na aykırı bir durum yoktur.

2) Dünyadaki tüm medeni uluslar kendi vatandaşlarına,insanlık değerlerini,vatan ve ulus sevgisini öğretmektedir. Bu çerçevede Öğrenci Andı’nın hergün Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içinde bulunan bütün İlköğretim Okullarında, yabancı uyruklu öğrenciler kapsam dışında tutularak, okutulmasının Türk İlköğretim sisteminin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerekir.

3) Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve Türkiye sınırları içinde yaşayan halka Türk Milleti denir. Türk ve Türk Milleti ifadeleri belli bir ırkı tanımlamaz.

4) Davacının ırk esasına dayanan bu hatalı söylemi, insanlık değerleri dikkate alındığında ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının Kanun Önünde Eşitlik başlıklı 10. Maddesindeki herkesin dil, ırk,renk,cinsiyet,siyasi düşünce,felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olğuna ilişkin ilkeler çerçevesinde kabul edilemez niteliktedir.

5) Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.


DANIŞTAY’IN KARARI:

Danıştay 8.dairesi ,”Türk Milleti” adına Andımızla ilgili 18 ŞUBAT 2011’ de 982 nolu şu kararı verdi:

* Anayasa’nın 66. Maddesinde, Türk Milleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür, hükmüne yer verilmiştir.

* Türk kelimesi bir ırk değildir.

* Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ne olursa olsun tüm vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları ve herkesi kapsayan ve kuç.aklayan milletin ortak adıdır.

* Aksi yöndeki davacı iddialarına itibar edilmemiştir.

* Nitekim anayasamızda bu hususun uygulaması bakımından, Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin bir ayırıma tabi tutulmaksızın TÜRK olduğu belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmiştir.

Değerli arkadaşlar; Danıştay 8. Dairesinin bu kararını, Anayasa’daki düzenlemeleri yok sayarak Sn. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümeti tarafından Andımız kaldırılmıştır.

Neyi dikkate almıştır? Davacının talebini ,PKK’nın taleplerini, yaratığın( Bebek Katilinin) isteklerini.

Sn. Başbakan Van’daki konuşmalarında eleştirilere karşı”Ellerinden gelse üniversitelerdede bu ve buna benzer uygulamalar yapacaklar ,insanları formatlıyorlar”diyor.

Değerli arkadaşlar; Bu kürsüden Sn.Başbakan’a ve hükümetine soruyorum?

* Bayramlarda, Tarihi günlerde, Tatil öncesi ve tatil sonrası Okullarda İstiklal Marşı söylenmektedir. Bayrak selamlanmaktadır. Bu durum da toplumu, öğrencileri formatlamak mıdır?

* Okullarımızda Atatürk’ün Gençliğe Hitabı var. Ey Türk Gençliği diye başlıyor. Gençliği bu formatlamadan ne zaman kurtaracaksınız. Bunu da kaldırmayı düşünüyor musunuz?

* Milli Eğitim Temel Kanunu Birinci Kısım Türk Milli Eğitim Sistemini Düzenleyen Genel Esaslar, Birinci Bölüm Türk Milli Eğitiminin Amaçları, İkinci Bölüm Türk Milli Eğitiminin Temel İlkelerindeki Türk kelimesini kaldırmak için çalışmalar başlattınız mı?

* BOB Eş Başkanı olarak, Dünya Lideri olarak, her ülkede yapılan zulme, demokrasi dışı uygulamalara karşı çıkıyorsunuz, temaslarda bulunuyorsunuz. Amerika Birleşik Devletlerinde de öğrencilere okutulan Andın kaldırılması için, Başkan Obama ile görüşecek misiniz?

* 1945 Yılında ABD ile yapılan eğitim anlaşmasına göre; Türkiye’de Milli Eğitimi programlamak üzere 8 kişilik eğitim kurulu oluşturuluyor. Bu kurulun 4 üyesi Amerikalı’lardan 4 üyesi de Türk’lerden oluşmaktadır. Kurul Başkanı Amerikalı ve iki oy hakkına sahiptir. Bu kurulu değiştirmeyi gerçekleştirecek misiniz? Amerikalı’ların yerine AKİL ADAMLARA görev verilmesi açılıma büyük katkı sağlar ne dersiniz?


B) ANA DİLDE EĞİTİM, YAYIN, SİYASİ PROPGANDA YAPILMASI.

Malumlarınız olduğu üzere İleri Demokrasinin gereği olarak açılım paketinde; Özel Okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim yapılması. Belirli harflerin kullanılması, farklı dil ve lehçelerde propaganda yapılması, yayın yapılması yer aldı.

1) Anadolu Aydınlar Ocağı olarak çıkarmış olduğumuz İlim Fikir ve Sanat Dergisinin Nisan 2006 1. Sayısında Avrupa Birliği Müzakere Çerçeve Belgesinin 4. Maddesinin BOMBALI PAKET olduğunu ifade etmişiz. Kısaca bu maddeye değinerek yapılan düzenlemelere gelmek istiyorum.

2) 4.Madde; Özgürlük, Demokrasi, Hukukun üstünlüğü ve insan haklarına, temel hak ve özgürlüklere saygı ilkelerini geliştirme….ifade ve inanç özgürlüğü…azınlık haklarına ilişkin hükümlerin uygulaması şartını kapsamaktadır. Değerli arkadaşlar bu madde ile ilgili 50’ ye yakın siyasi şartın önümüze konulduğuna o gün işaret etmiştik. Bugün konumuzu ilgilendirenlere burada yer vereceğim:

a) Lozan’ın yeniden yorumlanması,

b) Kopenhag kriterleri temelinde yeni anayasa,

c) Güvenlik ve Dış politikanın tespiti ve uygulamasında sivil otoritenin söz sahibi olması.(Sn. Başbakan her konuşmasında bu hususa yer vermektedir)

d) MGK Kanunun ulusal güvenliği tarif eden maddesinin değiştirilmesi,

e) Askerlik hizmetinde, vicdani red hakkının verilmesi,

f) Azınlık Çerçeve Sözleşmesi ile Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri sözleşmesinin imzalanması,

g) Ana dillerde bölgesel yayın ve eğitim yapılması,

h) Ana dillerde yayınların devletin bölünmez bütünlüğüne saygı gibi prensiplere bağlı olmaması,

ı) Seçimlerde %10 barajının kaldırılması,

i) Siyasi partilerin Türkçe dışında dil kullanabilmeleri,

k) Güneydoğu sorununa siyasi çözüm getirilmesi,

l) Silahlarını bırakan Kürt gerilla (Militan) güçleri ile uzlaşılması,

m) Teröristlere ayırımsız genel af ve terörist başının (yaratığın) yeniden yargılanması.

> Özel okullarda farklı lehçelerde eğitim yapılmasına ilişkin düzenleme, Güneydoğuda özel okul sahiplerini PKK militanları ile karşı karşıya getirecektir. Otorite boşluğu bu kurum sahiplerinin ve yöneticilerinin militanların isteklerine boyun eğmelerine yol açacaktır.

> Bu uygulama gençlerin kamplaşmalarına sebep olacaktır. A okulu Türkçe eğitim B Okulu Kürtçe eğitim yapması halinde bu okulların öğrencileri hatta bir kısım öğretmenleri ve yöneticileri devlet eliyle kamplaştırılmış olacaktır. Uzun vadede bu kamplaşma ülkemizi içerisinden çıkılması çok zor bir iç karışıklığa götürecektir. Geçmişte de bu ülke buna benzer olaylarla karşılaşmış ve bedelini ağrı ödemiştir. Kısaca sosyal barış bozulacaktır.

> Bu düzenleme ilk adımdır. Bunu resmi okullar takip edecektir. Bunu anlamama, görmemek için ahmak olmak gerekir.

> Dil üzerindeki bu açılım, değişim en az 8 asırlık bir tarih şuurunun oluşumundan sonra eriştiğimiz bugünkü milletin birliğini ve bu birliğin dayandığı milli şuuru yani müşterek görüş, anlayış ve ideal varlığımızı sarsacaktır.

> Dil işi bir hükümeti, parti ve politika işi değildir. Dile müdahale ve dilde tasarruf, ilim, ihtisas ve kalem sahibi insanların işidir.

> Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Anayasının 3.maddesi ayaklar altına alınmıştır.

> Bir ülkenin müşterek dili yalnız milli birliğin bir unsuru değil, hemde bir hak mevzuu, tarihi bir zaruret, duyulan bir ihtiyaç ve istikbale ait bir dayanaktır.

> Dil, Milletin atmosfer gibi başlıca hayat unsuru canlılık amilidir. Bu fonksiyonunu cemiyet halindeki insan grupları üzerinde ifade ederek onları millet olarak sınıflamaya mecbur eder. Bu bariz ve mühim vasfı itibarı ile lisan milletleri bölmeye sevk eder. Milletleri birbirinden ayırır.

Dünyanın en gelişmiş ülkesi müttefikimiz, stratejik ortağımız ABD’nin 330 milyonluk nüfus dağılımına göz atalım.



IRK NÜFUS ( Milyon ) IRK NÜFUS ( Milyon )

Alman 50 Hintli 3

İrlanda 39 Galli 2

İngiliz 30 Danimarkalı 2

Meksika 27 Çek 2

İskoç 25 Yunanlı 2

ABD’li tanımlanan 22 Koreli 1,5

İtalyan 18 Macar 1,5

Polonya 10 Portekiz 1,5

Fransız 10 Vietnamlı 1,5

Hollandalı 6-8 Arap 1,5

Norveçli 5 Japon 500 bin

Çinli 4 Ermeni 500 bin

İsveçli 4 Farslı 400 bin

Filipinli 5 Türk 300 bin

Yahudi 3 Kızılderili 100 bin

Rus 3

Bu nüfusun içinde kesit olarak 110 milyon ana dili İspanyolca-Portekizce olan insan bulunuyor. Bir başka deyişle ABD’nin nüfusunun 1/3’ü yani nüfusun %33”ü İspanyolca-Portekizce konuşmaktadır. Şimdi bu açılımı yapanlara, alkışlayanlara soruyorum? ABD’nin resmi dili neden İngilizce? Orası Kızılderililerin vatanı değil miydi?

110 milyon İspanyolca konuşan insan 2007’de geçirilen Dil kanunu nedeniyle “ana dilde eğitim” neden talebinde bulunamıyor?

Biri çıkıp ta anayasa’dan Amerikan kelimesini çıkarın, İngilizce neden hala resmi dil demez/diyemez. Ya da resmi dilin dışında devlet dairesine bir dilekçe verebilir mi dersiniz? Savunmamı ana dilde yapacağım diyebilir mi?

Asla… Derhal kapının önüne korlar.

Bu açıklamalardan sonra, Kürtler ve Kürtçe dayatması hakkında ne düşündüğünüzü sormuyorum. Yakın gelecekte ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin Türkiye’deki ileri demokrasi düzenlemelerini esas alacağını ve onlarında Dünya liderinin peşine takılacaklarını düşünüyorum.

Ziya Gökalp şöyle diyor:



TÜRK’LÜĞÜN VİCDANI BİR OLMAK İÇİN LİSANININ BİR OLMASI ŞARTTIR.

Değerli arkadaşlar:

> Dilin benliğinden bir parçadır. Benliğinin şerefine saygı gösterilmesini istemek hakkındır.

> Hakkını müdafaa et.

> Unutma ki hak ve hürriyet bu nimetleri canı gibi seven ve cesaretle müdafaa etmeyi göze alan insanların nasibidir.

Bugün bu konudaki sessizlik:

* Anayasa’mızdan tüm Türk kelimesinin çıkarılmasına,

* Ne Mutlu Türk’üm sözünün dağlardan, taşlardan, kışlalardan, okullardan silinmesine, kaldırılmasına,

* Bazı Kurumların başından TC’nin tamamen kaldırılmasına,

* Tüm Okullarda gelecekte anadilde eğitim yapılmasına,

* “Bende olsam dağa çıkardım.” Diyenlerin sayısının artmasına,

* Rojava’nın kabulüne,

* Yaratığın uluslar arası bir model, önder olmasına, serbest bırakılmasına,

* Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin PKK terör örgütü tarafından zaman zaman açıkça tehdit edilmesine,

* PKK’nın gelecekte siyasi bir parti olmasına,

* Güneydoğunun kontrolünün PKK’lı militanlarca yapılmasına,

Geçit verecektir, vermiştir. İLERİ DEMOKRASİ DEDİKLERİ İŞTE BU.

Martin Luther King diyor ki: “ Ölmeye değer gayesi olmayan insanların, yaşamaya değer bir gayeleri de olamaz”.

Büyük davalar Büyük adamlar ister. Büyük fetihler, Sultan Fatih’ler ister. Büyük değişimler Mustafa Kemal’ler ister.

Fransız General Arthur diyor ki :” Yıllar cildi buruşturur fakat idealsizlik ruhu öldürür.”

Ünlü Filozof Eflatun “ Gövdeyi öldürenden çok ruhu öldürenden korkun. Ölümlerin en korkuncu ruhun ölümüdür.” diyor.

İstiklal Marşımızın yazarı şair Mehmet Akif Ersoy’da şöyle diyor:

“Kendi sağlam, hissi ölmüş, ruhu ölmüş milletin,

İşte en korkuncu hüsranın, felaketin, heybetin.”



SONUÇ: Bu iktidar kara yollarındaki tüm trafik işaretlerini hazmettire hazmettire kaldırmayı planlamaktadır. Bu işin sonu hüsrandır. Ülkemiz bu badireden de çıkar. Ancak bedeli çok ağır olur.