17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrası sosyal medyada başta Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan olmak üzere AKP'li bakanlar, milletvekilleri, danışmanlar hakkında birçok ses kaydı yayınlanmıştı. Tapeleri yayınlanan muhatapların kimi işine gelen kısmı kabul etti, kimi inkar etti. Montaj dediler, dublaj dediler. Oysa dünyada ve Türkiye'de bu işin uzmanı birçok kuruluş ses kayıtlarının montaj olmadığını açıklamıştı.
Son olarakta Adli Tıp Kurumundan bir haber geldi.
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi, 17 Aralık soruşturmasıyla ilgili Emniyet'in tapeye (ses kayıtlarının çözüm metni) dönüştürdüğü 2593 ayrı ses kaydında 'uygunluk' incelemesi yaptı. Türkçe 2483 kaydın çözümünde, "Cümle eklemesi veya cümle çıkartması sonucu anlam bütünlüğünü bozacak değişiklik" tespit edilmemiş.
Raporda aşağıdaki tespit yapılmış:
 "İnceleme konusu tüm ses kayıtları ile ses kayıtlarına ait tapelerde yapılan karşılaştırma sonucunda; basit imla ve yazım hataları dışında, konuşmanın anlam bütünlüğünü bozacak herhangi bir bulgunun tespit edilemediği. Tespit edilen yazım hatalarının sıklıkla; konuşmaların üst üste binmesi, seslendirilen kelimenin Türkçe dışı kelime olması durumlarında meydana geldiği, bir bütün olarak cümle eklemesi veya cümle çıkartılması sonucu anlam bütünlüğünü bozacak bir değişikliğin tespit edilemediği bildirir kanaat raporudur."
 
Bu rapor üzerine "Ben o ses kayıtlarını dinlediğimde çok açık bir montaj olduğunu hissettim." diyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık acaba bu rapora hangi hissiyatlarıyla cevap verecektir?
 
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi'nde bu rapora imza atan yetkililer şimdi görevden alınıp, kimi fizana kimi hizana mı sürülecektir? 
KaçAK Saray'daki muhterem bu duruma ne diyecektir? Adli Tıp Kurumu "Paralel ağına düşmüşler" muamelesini ne zaman görecektir?
Montaj olmadığını başından beri bilenlerin yüzü hiç kızarmayacak mı?
12 yıllık AKP iktidarının siciline bakılsa bile montaj iddiaları komiklikten başka ne anlam içerir ki?
Sırf 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası AKP'li yöneticilerin yaptığı konuşmalara, açıklamalara bakılsaydı teknik heyetin raporuna bile ihtiyaç duyulmazdı. Birbirini açığa düşüren açıklamalar o kadar fazlaydı ki, hepsi yan yana getirilse rapor zaten kendiliğinden oluşurdu. İki kişi arasında konuşuyor. Birisi "o ifade montaj" diyor, diğer kişi ise "O cümleyi şu sebepten kurdum" diyor. Birisi montaj diye ağlarken, öbürü de montaj denilen ses kayıtları için özür diliyordu. Biri konuşmayı kabul ederken diğeri inkar ederek komik duruma düşüyordu.
Montaj denilen ne varsa hepsinin gerçek olduğu bir bir ortaya çıkıyor. Son olarak para sıfırlama konuşmalarındaki geçen Şehrizar Konakları'ndan alınan dairelerin tapuları bile ortaya çıkmıştır. "Montaj montaj" diye papağan kabiliyetinde konuşanlar tapuların ortaya çıkmasından sonra derin bir sessizliğe bürünmüştür.
Adli Tıp Kurumundan gelen son rapor karşısında da sessizliğe mi bürünecekler yoksa inkara, iftiraya mı başlayacaklar, önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Son olarak Adli Tıp Kurumu maskelerini düşürdü.
Bunlarda da ne maske varmış mübarek, düşe düşe hala tükenmedi.