Yörükler - Kökeni ve tarihçesi Yörükler - Kökeni ve tarihçesi
Kalabalık dünyanın yalnızlaşan insanları şu kalabalık dünyada, kendimizi yalnız hissederiz bazen. Neden yalnızlaşır insan?
Veya neden yalnız olmayı arzu ederiz?
Yüz yılımızın en önemli meselelerinden birisi de insanların yalnızlaşmasıdır.
Hiç düşündünüz mü?
İnsan, böyle bir şeyi neden arzu eder ki?
Kendisini yalnızlığa mahkûm edebiliyor?
Özellikle medeni ülkeler dediğimiz, o imrendiğimiz, hatta onlara benzemek için adeta kendimizi parçaladığımız, Batı ülkeleri, gittikçe yalnızlaşmaktadır.
Bireyler yalnız kalmayı tercih etmektedir. Adeta biz de, biz de onlara özeniyoruz.
Nefsanî arzuları tatmin adına, bu noktaya gelen batılı toplumlar,
Egoları şişmiş vaziyete geliyorlar. Nefsimiz her şeyden kâm ala ala, bıkma noktasına gelip dayanıyor.
Artık dünyadan, ona bağlı nefsanî arzulardan zevk alamaz hale geliyor.
İnsan nefsini tatmin etmekle sadece bir yönünü tatmin etmiş oluyor.
Ancak insan tek yönlü bir varlık değil ki! Bir de manevi cephesi var.
Manevi yönü de tatmin olmak ister. Bu yönünü keşfeden insanlar,
Bunun farkına varan insanlar ruhunu doyurabileceği kaynaklara yöneliyor.
Hıristiyanlar manastırlara, Budist keşişler gibi dağların tepelerindeki mağaralara, İslam mutasavvıfları ve dervişleri gibi Tekke ve dergâhlara gidiyorlar.
Bu kapılara yönelişin temel sebeplerinden bir tanesi de, bir felaket veya ayrılık sonucu çok sevdiklerini kaybeden vefasızlık gören insanda,
Bu tip manevi atmosferi yüksek olan yerlere gitme arzusu beliriyor. Çünkü içinde yaşadığı toplum onu artık her bakımdan doyurmuyor.
İnsanlar, manevi açlığını giderebileceği yerler arıyor!
Nefislerimizin bizleri alıp götürdüğü at koşturduğu yerlerde acılarınızı paylaşabileceğiniz kimseleri bulamazsınız!
Gönlünüzde ki sızıları dindirebileceğiniz en sevdiklerinizden ayrı olmanın tarifsiz acılarını paylaşabileceğiniz gönül yaralarınızın sarılabileceği bir sığınak ararsınız.
Çok sevdiklerinizden ayrılınca hatta dostlarınızdan vefasızlık görünce toplumdan kaçmak ve yalnızlığa sığınmak istersiniz.
Kaçmak ve sığınmak! Kime? Yalnızlığa sığınmak!
Mücadele edememenin sonucudur,
Kaçmak! Kelimenin tam manası ile dünyaya küsersiniz adeta.
İnsanın yalnızlaşmasında teknolojinin de payı büyük elbet.. İnsanların gelir seviyelerinin yükselmesinin de yalnızlığımıza katkısı oldukça fazladır. Artık kimse kimseye muhtaç durumda kalmamış oluyor.
Evinde dinleyebileceğiniz radyonuz,
Seyredebileceğiniz televizyonunuz,
İnternetiniz var. Aslında insanın yalnızlığa kaçışında
Adres Allah’a koşması ve O’nu arayışı saklıdır.
Fakat insan garip olduğundan, yalnızlığa kaçışın esas sebebinin, yaradan’ı- arayışımız olduğunu bilemez.
İşte sadece, Ruhî yönünü keşfeden insanların, manevi atmosferi yüksek olan yerlere gitme arzusunun altında yatan
Ana sebep te budur…

Sonuç olarak;
Şu kalabalık dünyada yalnızlaşan insanlar hızla artıyor…

Orhan Bircan Elektrik Müh.(İTÜ)

Editör: TE Bilisim