"BİZİM TEK UMUDUMUZ TÜRKİYE"
Erbil'den yayın yapan Rudaw'un yer verdiği Osamah Golpy imzalı makalede 1988 yılında kimyasal saldırıya maruz kalan Halepçe'de yaşayan 27 yaşındaki Harem Omar ile yapılan görüşmenin Türkiye ile Iraklı Kürt Bölgesi arasındaki ilişkinin ne kadar ilerlediğini ortaya koyduğu belirtiliyor ve Omar'ın "Bizim tek umudumuz Türkiye" sözleri yansıtılıyor.
ERDOĞAN'IN ÇABALARINI ÖVDÜLER
Omar'ın Türkiye'deki seçimlerde "tercih ettiği" adayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğu belirtilirken Erdoğan'ın Kürt sorunlarının çözümlenmesi yönündeki çabalarını takdir ettiğini söylediği de anlatılıyor.
Makalede "Erdoğan'ın Adalet Ve Kalkınma Partisi (AKP) sayesinde Kürtler hem bir zamanlar yasak olan "Kürt' ve "Kürdistan' kelimelerini açıkça söyleyebiliyor hem de ülkenin ilk doğrudan cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayları var." deniliyor.
Abdullah Öcalan'ın "Türk hükümeti ile barış görüşmelerini" yaptığı, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki Kürt Bölgesel Yönetimi ile 50 yıllık enerji anlaşmasını imzaladığı, Irak'ın tehditlerine rağmen Kürt petrolünün ihracı konusunda Türkiye'den destek sağlandığı belirtildikten sonra şu savlar dile getiriliyor:
"TÜRK OTORİTERLERİNİN KÜRDİSTAN'A İHTİYACI VAR"
"Kürdistan Bölgesinin Türkiye'ye çok büyük bir ihtiyacı varken Türk otoritelerinin, Erdoğan'ın AKP'si tarafından belirlenen 2023 hedeflerine doğru ilerlemek için Kürdistan'a da ihtiyacı var. Türkiye'deki Kürtler ile Türk hükümeti arasında arabuluculuk yapmak dahil."
"En büyük kaygı, AKP'nin gelecek Parlamento seçimlerini kaybetmesidir" denildikten sonra "Bu olasılık, pek mümkün olması da üzerinde düşünülmesine değer" sözleri kullanılıyor. Yorum şu ifadelerle son buluyor:
"Iraklı Kürtler, riskleri azaltmak için tümüyle Türkiye'ye odaklanmamalı. Ve AKP muhtemelen en çok oy elde edecek ise de başka partilerle bağları güçlendirmek de değerlendirilmeli, her ihtimale karşı."