Çetin, "Muhalefetin katılmayacağını açıklamasına rağmen yandaş 4 bin davetliyle kutlanacak kaç-ak saray açılışı, en azından madendeki işçilerimiz çıkarılıncaya kadar iptal edilmelidir. Milletin çocukları ekmek ve vatan uğruna can verirken, milletin başındakilerin lüks saraylarında resepsiyon görüntüleri tahammül sınırlarını hiç olmadığı kadar zorlayacaktır. Bu yüce milletin sabrıyla daha fazla oynamaktan vazgeçilmeli, saray ve hanedan takıntısına son verilmelidir" dedi.
"SOMA'DAN ERMENEK'E YAŞANANLAR KAZA DEĞİL, RESMEN CİNAYETTİR"
Şefkat Çetin, "Karaman'ın Ermenek ilçesindeki kömür madeninde yaşanan kaza, Türkiye'nin ne yazık ki ucuz ölümler ülkesi haline geldiğini bir kez daha teyit etmiştir. Türkiye gün geçmiyor ki ihmalin kol gezdiği madenlerde can veren işçilerimizin ve şımartılan bölücü terörün alçakça katlettiği şehitlerimizin haberleriyle sarsılmaktadır. Madende mahsur kalan işçilerimizin canlarını tehdit eden suları tahliye çalışmalarını saatlerce başlatamayan acziyet görüntüsü, yurdumuzun öteki köşesinde konvoylarla geçiş yapan peşmergerle pekiştiriliyor. Kürdistan'ın Suriye ayağını kurmak üzere yola çıkan Barzani'nin peşmergesine vatan toprağını çiğneten AKP hükümeti ise açılışını Cumhuriyetin yıl dönümüne denk getirdiği kaç-ak sarayında Lale Devri saltanatı sürerken memleketin dertlerine derman olacak bir görüntüden süratle uzaklaşıyor. Ne yazık ki yaşanan maden faciaları ve iş kazalarıyla öteki ülkelerin 1800'lü yıllarıyla yarışan Türkiye'de, insanlarımız yine bir maden faciası sonrası başsağlığı mesajları dinlemekten bıkmış vaziyettedir. Yürütmecilerin Ak Sarayları için şaşalı kutlama hazırlıklarıyla Ermenek'teki maden kazasının denk gelmesi, üç kuruş ekmek parası için madenlerde ölümü göze alan insanlarımızın sefaletiyle milletin parasıyla saraylar yaptıranların sefahatini çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermiştir.
Gözlerini rant bürümüş maden işletmelerinde insanca bir çalışma ortamından ve güvenlik tedbirlerinden mahrum bırakılan işçilerimize layık görülen kader hep ölümdür. Daha beş ay evvel Soma'da 301 canımıza mal olan rantçı zihniyet hâlâ iş güvenliği yasalarını ve denetimleri işletmekten imtina etmektedir. Memleketin her türlü ekonomik faaliyetini yandaşlarına peşkeş çeken ve bu yüzden müsebbibi olduğu rezidans inşaatından madenlere kadar bütün sektörlerde ardı ardına yaşanan felaketleri bir kaza olarak sunan iktidar, kendi sorumluluğunu bilinçli bir şekilde örtmektir. Soma'dan Ermenek'e yaşananlar kaza değil, resmen cinayettir. Bu cinayetlerin ardında sırıtan ise kayırmacılığın, ihmalin, denetimsizliğin baş sorumlusu AKP hükümetidir" dedi.
"YİYİN EFENDİLER YİYİN"
Şefkat Çetin, "İnsanlarımız 846 lira asgari ücretle ölümle burun buruna madenlere inerken, AKP hükümetinin inşa ettiği ABD'deki Beyaz Saray'ın beş katı büyüklüğünde ve trilyonlara mal olan kaç-ak saray acı bir Türkiye gerçeğidir. Topkapı Sarayı ile yetinmeyip Avrupa'dan aldığı borçla Dolmabahçe Sarayını ve boğazda yalıları yaptıran Osmanlı'nın Lale Devri, 600 milyar dolarlara çıkan dış borca rağmen milyon dolarlık saraylar ve uçaklara milletin parasını düşünmeden harcayan AKP hükümeti sayesinde yeniden yaşanmaktadır. Tevfik Fikret'in "Han-ı Yağmaö şiirindeki "Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin/Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!" mısralarını aratmayan kaç-ak saray heveslilerine, en azından madende mahsur kalan işçilerimizden, Yüksekova'da can veren askerlerimizden utanın da yemeyi kesin demekten kendimizi alamıyoruz. Bu yüce milletin sabrıyla daha fazla oynamaktan vazgeçilmeli, saray ve hanedan takıntısına son verilmelidir" dedi.
"AKP'NİN PKK-PYD-BARZANİ'YLE ORTAK HAREKET ETMESİNİN ANLAMI İHANETTİR"
Şefkat Çetin, "Diğer taraftan AKP hükümeti kendi ülkesinin insanına ve ordusuna göstermediği ilgiyi Suriye'de devlet kurmaya teşebbüs eden PKK ve PYD'ye göstermektedir. ABD'nin kurduğu Ayn el Arap (Kobani) sahnesinde Kürdistan'a taraftar toplamak için bir oyun sergilenmekte ve Türkiye'yi yöneten kadro yanı başımızda yükselen bu belayı seyretmektedir. "PYD ve PKK aynıdır ve her ikisi de terör örgütüdürö diyen AKP hükümeti, aynı zamanda PYD'ye silah ve asker gönderen Barzani'ye Türk topraklarını kullandırmakla bu ihanetin ortağı olmaktadır. PYD ve PKK terör örgütü olduğuna göre, AKP'nin yaptığı bölücü teröre destek ve Kürdistan'ın kuruluşuna hizmet etmektir. Türkiye'yi yönetme yeteneğini ve her geçen gün azalan halk desteği yüzünden temsil kabiliyetini kaybeden AKP hükümeti kelimenin tam anlamıyla bir yol ayrımına gelmiştir. Türk milletini temsil eden meşru bir hükümet olmaktan uzaklaşan AKP hükümetinin, terör örgütlerinin ve küresel güçlerin oyuncağı ve hizmetkârı bu görüntüsüyle uzun süre varlığını sürdürmesi imkânsızdır. İmralı'daki caniye sekretarya atayan, Kandil'deki kanlı örgütünün İmralı'ya gidişine müsaade eden, gazeteciler ve akillerle buluşturmaya hazırlanan AKP belli ki tarafını Türk milletinden yana belirlememiştir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak en başından beri uyardığımız üzere, çözüm sürecinde PKK'nın niyeti silah bırakmak değil AKP'den yeni tavizler koparmaktır. Nitekim bu ihanet sürecinde ısrar eden AKP'nin Türk milletinin milli birliğini ve güvenliğini tehlikeye attığı, terör örgütüne tarihinde hiç olmadığı ölçüde güç kazandırdığı yaşanan son hadiseler sayesinde gayet iyi anlaşılmıştır. Milletimizin evlatlarının sokak ortalarında kahpece arkalarından vurulduğu, telefon direklerine bağlanarak infazların yapıldığı bir dönemde, AKP'nin PKK-PYD-Barzani'yle ortak hareket etmesinin anlamı ihanettir. PKK çetesi çözüm süreci sayesinde AKP hükümetini teslim almış ve millete ihanet ettirecek adımlar attırmaktadır" dedi
.
.
"BU YOLUN SONU FELAKETTİR"
Şefkat Çetin, "Davutoğlu'na ve bu ihanet sürecinin asıl sorumlusu Tayyip Erdoğan'a açıkça sesleniyoruz. Çözüm süreci adıyla PKK ile birlikte yürüdüğünüz bu yolun sonu felakettir. Milletimizi felakete sürükleyecek ve mutlaka hesabını vermek zorunda kalacağınız bu ihanet sürecinden vazgeçin. Ülkemizin her karış toprağında devletimizin adaletinin ve otoritesini tesis edebilmek, vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlayabilmek için PKK ile görüşmeleri derhal kesin. Elindeki silahı bırakmayan ve kan dökmeye devam eden terörist bir örgütle müzakere edilemeyeceğini ve evvela terör faaliyetlerinin bitirilmesi gerektiğini ön şart olarak ortaya koyun. Güvenlik güçlerimizin elini kolunu bağlayan operasyon yasaklarınızı kaldırın ve sınırlarımız içerisinde devlet otoritesi dışında bir başka güce müsaade edilemeyeceğinin dosta düşmana gösterilmesine izin verin. Aksi takdirde bugün Suriye'ye giden peşmergenin, Amerikan, İsrail, Alman, İngiliz yardımlarının yarın ülkemizde beslediğiniz ve şımarttığınız bölücülere destek için kullanılmasının tarihi sorumluluğu ve vebali AKP'ye ait olacaktır" dedi.
"İHANET SÜRECİNİ BİTİRMEDİĞİ TAKDİRDE BÜYÜK TÜRK MİLLETİ AKP'Yİ BİTİRMESİNİ BİLECEKTİR"
Şefkat Çetin, "Yeni Türkiye'nin çözüm örtüsü altında bölünmeye doğru sürüklendiğini ve AKP hükümetinin bu ihanete müsaade ettiğini Türk milleti gayet iyi bilmektedir. AKP çözüm adıyla yürüttüğü ihanet sürecini bitirmediği takdirde büyük Türk milleti AKP'yi bitirmesini bilecektir. Türk devletini terör örgütünün misilleme yapacağı seviyeye indirmenin bir bedeli vardır ve bu bedel mutlaka ödetilecektir. Türk'ün öz vatanında hakkını ve hukukunu savunmak noktasında bir ihtiyaç hisseder hale geldiği tartışmaları dahi, AKP'nin izlediği azınlıkçı politikaların haddini ve hududunu aştığını göstermektedir. Milliyetçi Hareket Partisi büyük Türk milletinin ezeli ve ebedi yurdunda hak arayışına ihtiyaç duymayacağı milli, üniter ve demokrat devlet yapısının sürekliliği için vardır ve bu kutlu yoldaki mücadelesine devam edecektir" dedi.
Editör: TE Bilisim