✍️ | Bekir Gül'ün kaleminden
ÇUVALDIZ.!!!
Türkiye'de siyasetle meşgul olanlar fevkalâde iyi bilirler ki, mensubu oldukları siyasi partinin genel başkanının aksine asla ve kat'a bir söz söyleyemez kelâm da edemezler, genel başkan tarafından söylenen bir söz parti mensuplarının akıllarına yatmasa bile onu doğru kabul edip savunurlar, çünkü bu ülke de parti disiplini diye bir şey var ve hiç kimsenin bu parti disiplinini bozmak gibi bir lüksü de yoktur..
Parti disiplinine rağmen özgür bir şekilde düşünme, düşüncelerini söyleyebilme, fikir hürriyeti, itiraz hakkı gibi normal ve sıradan insani eylemler parti disiplini duvarına çarpar tıpkı bumerang gibi döner sahibini vurur ne yazık ki bütün siyasi partiler de durum aynıdır, birbirlerinden hiç bir farkları da yoktur..
Parti içinde olmasına müsaade edilmeyen ve izin verilmeyen hiç bir şekilde de işletilmeyen demokrasinin memleket sathında olacağını yahutta işletileceğini düşünmek sanırım aptallık ötesi bir durum olsa gerektir, maalesef Türkiye ahâlisi bunu bile bile, politik-siyasi yalanlara inanmayı sürdürmekte de her hangi bir sakınca da görmemektedir..
Eleştirinin olmadığı yerde gelişmenin ve ilerlemenin olmayacağı bilinen bir şeydir, genel başkanlara biât ve itaât kültürünün hâkim olduğu siyasi partilerde memleketin ertelenen kronikleşmiş sorunlarına kalıcı çözümler üretilememesinin temelinde özgürce düşünebilme yetisinin bulunmadığı da inkârı mümkün olmayan bir hakikâttir diye de düşünüyorum..
Parti disiplini olgusu, siyasi partilerin genel başkanılarına sınırları belirlenemeyen çok geniş yetkiler vermektedir, partilerin genel başkanları parti disiplinine sığınarak haz etmedikleri yada ileride kendisine rakip olabilecek potansiyeli bulunan parti mensuplarını saf dışı bırakmakta, siyasi partiyi de kendi keyfine göre yönetmektedir..
O itibârladır ki, bugün siyasi partilerin genel başkanları seçilmiş kral gibi hareket etmektedir, parti disiplini kılıcını da parti mensuplarının ensesinde tutmaktadır, bu yapılardan değil standartları yüksek demokrasi, vasat demokrasi bile sadır olmaz, çıkmaz çıkamaz kanaatindeyim..