Terör örgütleri PKK, KCK, DHKP-C ve MLKP'nin eylemlerini önceden deşifre ettiği için 159 Takdir, 40 Üstün Başarı Belgesi alan ve 22 Temmuz sahur operasyonu kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan İstanbul İstihbarat Şube eski Müdür Yardımcısı Mesut Yılmaz’ın ailesi konuştu.
MUAMMER GÜLER TARAFINDAN VERİLMİŞ
Oğlunun 159 takdir ve 40 üstün hizmet belgesi aldığına dikkat çeken baba Ahmet Yılmaz, "Oğluma verilen takdir ve üstün başarı belgelerini yeni saydık. 200’e yakın başarı belgesi var. Dikkat çekicidir ki birçoğu Muammer Güler tarafından verilmiş. Bu ülkeyi bölmek isteyen ve bunu her fırsatta dile getiren PKK’lılara yapılmayan eziyet bizim evlatlarımıza yapıldı. Bu bizi çok yaraladı. Bizim çocuklarımız gece gündüz demeden vatan hizmeti yaptılar, bedeli bu mu olacaktı" diye sordu.
ÇOK UTANACAKLAR
28 Şubat dönemine dikkat çeken baba Yılmaz, "Bir zamanlar irtica PKK’dan daha tehlikeli deniyordu. Şimdi bu polisler PKK’dan daha tehlikeli deniyor. Benim oğlum ve arkadaşları helallerine haram karıştırmadan vatanlarına hizmet etti. Şimdi bunlar PKK’dan daha tehlikeli görülüyor. Ama gerçeklerin en kısa zamanda ortaya çıkıp birilerinin utanacağına inancımız tam” dedi.
"AKP'NİN KURUCULARINDANIM"
Yaşadığı Giresun’un Tirebolu ilçesinde AK Parti’nin kuruluş sürecinde yönetimde yer aldığına vurgu yapan baba Yılmaz, “Ben AK Parti’nin ilçemizdeki kurucularındanım. 3 dönem bu insanlara oy topladım. O kadar eleştiriler oldu ama insan sevdiğinin yanlışını görmezmiş, biz bu insanların yanlışını görmedik, göremedik. Evlatlarımız vatan haini ilan edildi. Bunu anlayamıyorum” dedi.
Başbakan’ın açıklamalarıyla toplumu gerip ikiye ayırdığını savunan baba, "Başbakan her açıklamasıyla toplumu gerdi, aramıza ikilik soktu. Kendinden olmayana yaşama hakkını kaldırdı" diye konuştu.
ÖZÜR TALEBİ RAHATLATTI
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın "Özür dilesinler, affedelim" sözünü de yorumlayan baba Yılmaz, "Arınç’ın bu sözü içimizi ferahlattı. Çünkü siyasi iradede üst düzey bir ismin bu cümleleri kullanması bu sürecin hukuki değil siyasi olduğunun en açık göstergesidir. Gerçekleri görmek isteyene başka şey söylemeye gerek yok"dedi.
12 EYLÜL’DE BİLE GÖRMEDİĞİMİZ ZULMÜ GÖRÜYORUZ
Oğlunun suçsuz olduğuna sonuna kadar inandığını söyleyen anne Zehra Yılmaz,"Eğer bu insanlar hainse 8 aydır neyi beklediler? Ben kaç gece kalkıp Başbakanımız için ağlayarak dua ettiğimi biliyorum, bu bize reva mı?” dedi.
Ramazan’da, Kadir Gecesi’nde, bayramda vatan evlatlarına işkence edildiğini söyleyen anne Yılmaz, “Elleri kanlı teröristlere her türlü rahatlığı sağlayan Başbakan bizim evlatlarımızın Kadir Gecesi'ni zindanlarda eziyet altında geçirmesini sağladı. Kadir gecelerini başbakan’a dua ile geçirdiğimi biliyorum karşılığı bu mu olacaktı” diye sordu.
12 Eylül’den daha sıkıntılı bir süreç geçirdiklerine vurgu yapan Yılmaz, "Darbe döneminde kocam evde yokken jandarmalar geldi evimizi bastı. İçeride 5 dakika durmadan çıktılar. Şimdi PKK’lıları bırakıp, vatan hainlerini bırakıp gerçek vatan evlatlarını içeri atıyorlar. Bu bizi çok üzüyor” ifadelerini kullandı.
“İşler aksamasın diye ameliyatını 8 yıl erteledi”
Huri Yılmaz, eşinin çok yoğun çalıştığını vurguladı. Eşinin 8 yıl önce bacak ağrısı nedeniyle doktora gitiğini söyleyen Huri Yılmaz, "Doktor kalça kemiğinde sıkıntısı olduğunu ve ameliyat gerektiğini söyledi.
8 yıl ameliyat olmadı ta ki 50 metre yürüyemeyecek hale gelinceye kadar. ‘Memleketin, vatanın işleri aksamasın' diye yürüyemez hale gelince ameliyat oldu eşim” diye konuştu. 15 yıllık evli olduklarına değinen Huri Yılmaz, "Eşimi tatil günlerinde dahi 2 saat görünce mutlu oluyorduk. Açığa alınınca evde birlikte vakit geçirmeye başladık.
Aile olduğumuzu, onun hangi konularda hassas olduğunu yeni hissettim. Çocuklarıyla zaman geçirmesi, mutfağa gelip bana alınacak bir şey var mı demesi öyle içimi ısıttı ki, aile sıcaklığını o zaman anladım” dedi.