Editör: TE Bilisim
SAYIN MİLLİ EĞİTİM BAKANINA SORUYORUZ?
ÖZEL DİL KURSLARINIDA KAPATACAKMISINIZ?
Milli eğitimin sorunlarını dershaneler üzerinden tartışmak sonuçlarla vakit kaybetmek sorunun kaynağına sebebine inememektir. Dershaneler Türk milli eğitim sisteminin ülke gerçeğidir. Dershane tabelaları inse de çocuklarına özel ders, özel okul, yurt dışı eğitim imkanı bulamayan veliler eliyle yaşatılacaktır. Merdiven altı veya başka biçimlerde mutlaka var olacaklardır. Hiç kimse bu talebe mani olamaz. Çocuğunu dil kursuna götürmekten, dil öğrenmekten insanları men edebilir misiniz? Dünya ya evrensel diller diye farklı coğrafyalarda dayatılan İngilizce başta, Fransızca, Almanca, Rusça, Çince gibi dilleri öğreten kursları kapatmak mümkün müdür? Kursları kapatmayan devlet dershaneleri niçin kapatır? Kapatırsınız elbette ama ben kapattım oldu olur. Dil öğrenmeye devam edenlerin sahibi o evrensel küresel ülkelerde, yetersiz eğitim şartlarında fırsat eşitliği işlevini yerine getiren gariban halk çocuklarının uğrak yeri olan bu kurumları kapatmak ülke gerçeklerine uygun mudur? İnsanlar artık cemaat tarikat cem evi Kuran kursu ve benzeri maksatlarla kurulan evlerde mutlaka bilgi ile buluşacak ülkenin göz önünde yüz akı kurumları kapatılacaktır. Bu yanlıştan er geç mutlaka dönülecektir ama kaybeden ülke ve yavrularımız olacaktır. Dershaneler tartışması ile sonuçta hasbelkader bu işten ekmek yiyen özellikle kurucular için göz yaşartıcı helallik alınması gereken mağduriyetler yaşanmaktadır. İnsanlar Milli eğitimin şahsında devlete güvenmiş çoluk çocuğunun rızkını buralara bir ümit yatırmıştır. Okula çevriliyor beyanları ile ucuz popülizm adına zaten yeterince yanlış yönlendirme yapılarak, belirsiz beklenti oluşturularak kurumlar mağdur edilmiştir. Uzun bir süredir devam eden tartışma zaten dershaneleri iflasın eşiğine getirmiştir. Cemaat tarikat dershaneleri zaten ayaktadır. Bu kurumlar kendi cemaat refleksleri ile yeni okullar açarak ayakta kalacaklardır. Ama bu ülkede sıradan vatandaş için yeni mahrumiyet ve mağduriyetler oluşturulmuştur. Üç sene içinde okula geçiş ifadeleri gerçekleri yansıtmamaktadır. Bahçe şartını bugün yerine getiremeyen mevcut binalar bu üç yıllık süre sonunda nasıl aynı yerde bahçeye kavuşacaklardır? Bir inat uğruna 60 kişilik sınıflarda öğrenim görmek zorunda olan çocukların bilgi ile buluşmasını devlet gücü eliyle engellemek, kurum sahiplerini sıkboğaz etmek ne demokratik nede insani bir yaklaşımdır. Bu ülkede dershanelerin sahibi yok mudur? Kurum sahipleri olarak ülkeye uzaydan mı geldik? Bu kadar eğitim gerçeklerinden yoksun bir anlayışın sonucu tekrar yeni sorunlara davetiye çıkarmaktır. Bunu ilerleyen zamanda birlikte yaşayacağız. Ama siz sayın bakanlarımız artık gece yarışı değişen veya görevden eski bakanlar arasında yerinizi alacaksınız. Bu mesele siyasi erk telkin ve dayatması ile değil ülke gerçekleri ve olayın tarafları ile ancak kalıcı ve gerçekçi çözüme kavuşur. Dershaneleri eğitim arz ve talep koşulları ortaya çıkarmıştır. Dershaneleri işte hür piyasa koşularını kapatmalıdır. Bu karar serbest piyasa ekonomisinden bahseden iktidarın siyasi söylemleri ile asla bağdaşmıyor. Dershanelerden önce Milli eğitimin çözmesi gereken yapısal sorunları vardır. Bu sıkıntılar giderilerek eğitime yeni ilave kaynak artırılması gerekmez mi? Katılımcılık demokrasi hak adalet vicdan merhamet bunu gerektirmez mi?