Dünyada en çok soykırıma uğramış millet Türk milletidir. Bu soykırımların en büyüğü orta Asya’da, Çin’de, Balkanlarda ve Kafkaslarda yaşanmıştır. Bu kadar büyük bir coğrafyaya yayılmış olan Türk milleti birlik ve beraberlik içinde olduğunda dünyalara hükmetmiş, fakat zayıfladığında da düşmanlarının hışmına uğramıştır. Doğu Türkistan’da Türk’e soykırım halen devam etmektedir.  

25-26 Şubat 1992 günü yaşanan Hocalı soykırımı, tarihe insanlık adına kara bir sayfa olarak geçmiştir.

Rus tankları ardından Hocalıya giren Ermenilerin yaptığı soykırım henüz unutulmamıştır. Bu soykırımdan Ermeniler kadar Ruslar da sorumludur. Umulmadık şekilde bir vahşet ve katliama öncülük eden 366. Zırhlı Alayın Komutanı Rus Albay Zarvigarov, kendini o gece çok sarhoştuk diye savunmuştur.

Karabağ’ın kalbi Hocalı 412 gün kuşatma altında tutulduktan sonra, insanların kaçmasına bile izin verilmemiş, gebe kadınların karınları deşilmiş, karnındaki çocukların canı alınmış, çocukların kafaları kesilerek, kesik başlarla top oynanmış, birçok insan diri diri yakılmış ve 3 çocuğun yine diri diri derileri soyulmuştur. Bu birkaç satırlık yazı bile Hocalı soykırımının nasıl bir insanlık dışı vahşet olduğunu ortaya koymaktadır.

Tarihimize 93 harbi olarak geçen 1877-78 Osmanlı Rus savaşı ve 1840 yılından itibaren Rusların Orta Asya Türk devlet ve Hanlıkları üzerine yaptıkları kanlı seferler, Türklerin dünya hakimiyetine son vermiştir.

Rusların II. Petro’dan itibaren sıcak denizlere inme, bölgede Karabağ’ı da içine alan Türk’e karşı tampon bir Ermeni devlet oluşturma ve bu devleti koruyup kollama gayreti hiç eksilmemiştir.

Bir türlü uslanmak bilmeyen ve ders almayan Ermeniler, Temmuz 2020 de yaptıkları sınır tecavüzleri sonrası, Azerbaycan ordusunun 44 gün süren ve kahramanlık destanlarının yazıldığı savaşta her şeylerini kaybettiler. Bu sefer Ruslardan gerekli yüzü bulamadılar. Fakat, Azerbaycan ordusunun Ermenilere vuracağı kesin darbeyi, 8 Kasım 2020 günü barış güvercini aldatmacasıyla Hankenti ve Hocalıya giren Ruslar engellediler. Rusya hiçbir zaman Panslavist emellerinden vazgeçmeyecektir.

Türk’ün düşmanı çoktur. O nedenle Bağımsız Türk Devletleri, Rusya’da mevcut özerk cumhuriyetler ve yeni kurulan Türk Devletleri Teşkilatı, Türkün çıkarlarını korumak ve kollamak için geleceğe yönelik ‘Dilde İşte Fikirde Birlik’ çalışmaları ile bir numaralı güç olma yolunda plan ve projelerini geliştirmelidir.

İlk adım Türkiye Azerbaycan ortak silahlı kuvvetleridir. Bu çember ülkelerimiz arasındaki; dil, kültür, siyaset, ekonomi, uzay ve atom sanayi çalışmaları ile birlikte genişlemelidir. Bugün Türk topraklarından fışkıran enerji, Türk milletinin geleceği için kullanılmalıdır. Rusya’yı için için saran gizli bir Türk korkusu olduğu da unutulmamalıdır.  

Azerbaycan, birinci Karabağ ve Hocalı savaşları öncesi ve sonrasında 30.000 kadar şehit vermiştir. Ekonomisi yok olmuştur. Şimdi aynı duruma Ermenistan düşmüştür. Ermenistan’ın suçu büyüktür. Hem haksız işgali AGİK kararlarına karşın sürdürmüş, hem de zaman zaman Terter, Tovus ve Gence’de sivil yerleşim yerlerini bombalamıştır. İkinci Büyük Karabağ Zaferi sonunda Ermeniler, silahlı güçlerinin yarısını kaybetmiş, ummadıkları bir yenilgi ile cepheyi terk etmiş ve teslim olmuştur. Savaşın kimseye faydası olmamıştır.

Yunanın Türk kıyımının, İskeçe festivali ile kutlanması Yunanın Türk kıyımının, İskeçe festivali ile kutlanması

Şimdi yaraların sarılma zamanıdır. Başkaları yerine kendine güvenme zamanıdır. Ne Rusya, Ne Amerika kimseyi hayrına desteklemez. Ermenistan’ın da Türkiye ve Azerbaycan’la kol kola girerek, ne diasporasının, ne de kendilerini bataklığa sürükleyen batılılara aldırış etmeden, bölgenin barış içinde kalkınmasına katılma zamanıdır. Bugün Ortadoğu, Güney Kafkasya, Hazar ve Karadeniz havzaları her zamankinden çok, her konuda işbirliği ve barışa muhtaçtır. 

Tüm Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Ruhları şad olsun.

Prof. Dr. İbrahim Öztek / Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı

Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi - Türkiye Azerbaycan Dev Kardeşlik Candaşlık Kültür ve Strateji Platformu Başkanı

Editör: Kerim Öztürk