Türkmen Yolbaşçısı ve büyük mücadele kahramanı Dr. Nefi Demirci'nin ardından... Türkmen Yolbaşçısı ve büyük mücadele kahramanı Dr. Nefi Demirci'nin ardından...
 Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları arasında adı geçen, İstanbul Pendik’teki kuvarsit madeninin ruhsatının 7 ay önce 
köylülerin açtığı dava üzerine iptal edildiği ortaya çıktı

Vatan gazetesinden Oğuz Yeter'in haberine göre  17 Aralık tarihinde başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda 

en çok tartışılan konuların başında Pendik’teki 160 bin metrekare alan üzerine kurulu maden alanı geldi.

Kuvarsit, yani mıcır yapımında kullanılan taşın çıkarıldığı madene yıllarca ruhsat verilmediği, ancak  Başbakan 

Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan gizli ortak olduktan sonra Başbakanlık talimatıyla faaliyete geçtiği iddia edildi. 

Değerinin yaklaşık 10 milyar dolar olduğu öne sürülen 360 Madencilik firmasına ait madene gittik ve araştırdık.

Şirket 2012’de kuruldu

360 Madencilik şirketinin ortağı, madeni Mayıs 2012 tarihinde işletmeye başladığını söylüyor. Ticaret Sicil 

kayıtlarına göre, şirketin kuruluş tarihi 13 Nisan 2012. Aktürk’ün ifadesine göre maden ocağında faaliyet, 

kuruluşandan yaklaşık bir ay sonra başlıyor. Ancak bu durum maden ocağının hemen yanındaki Paşaköylüleri 

rahatsız ediyor. Maden çıkan toz meralarını kaplıyor. Köylüler konuyu belediyeye ve kaymakamlığa taşıyor. Ancak 

madenin ruhsatı olduğu için bir işlem yapılamıyor. Bunun üzerine köylüler konuyu yargıya taşımaya karar veriyor. 

Paşaköy’deki köy kahvesinde konuştuğumuz vatandaşlar, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Geçimimizi tarımdan 

sağlıyoruz. Madenden çıkan toz da köyümüzün merasına ve ürünlere zarar verdi. Maden ruhsatı verilirken bize 

sorulmadığı için ruhsatın iptal edilmesi konuyu yargıya taşıdık.”
 
Köylülerin izni yok diye...

Paşaköy Muhtarlığı maden ruhsatının iptali için , 18 Mayıs 2012 tarihinde  “Yöre insanı dikkate alınmadığı ve 

geçimle yaşam hakkının tehdit edildiği’ iddiasıyla mahkemeye başvurdu. İstanbul 4. İdare Mahkemesi de başvuru 

sonucunda 12 Nisan 2013 tarihinde maden ocağının ruhsatını iptal etti. İptal gerekçesinde ise, ruhsat alınırken 

maden ocağının bulunduğu alandaki köylülerin iznin alınmadığına vurgu yapıldı. Kararda, Maden Kanunu’nun 7. 

maddesine atıf yapılarak, “Yerel merciden izin alındığına dair bir bilgi, belge veya dayalı açıklaması dava 

dosyasında bulunmamaktadır” ifadesi kullanıldı.
 
Ruhsat 2009 yılında alınmış

10 yıllık kuvarsit işletme ruhsatı maden sahiplerine 2009 yılında verildi. Ruhsat verilirken, Maden Kanunu’nun 7. 

maddesine uygun hareket edildiği, gerekli izinlerin alındığına vurgu yapıldı. Ancak köylülerin açtığı dava üzerine 

mahkeme, gerekli izinlerin alınmadığı gerekçesiyle ruhsatı 12 Nisan 2013’de iptal etti.

'Noter masrafına isteyene veririm'

Madenle ilgili iddialara ilk resmi açıklama önceki gün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’dan geldi. 

Yıldız yaptığı açıklamada iddiaları yalanladı ve  ruhsatın hukuka ve kriterlere uygun olduğunu söyledi. Bakan 

Yıldız’ın cevabından sonra, 360 Madencilik firmasının iki ortağından biri olan ve savcılık tarafından hakkında 

soruşturma yürütüldüğü iddia edilen Cengiz Aktürk de açıklamalarda bulundu. Aktürk, mıcır üretimi yaptıkları 

madenin hiç de iddia edildiği gibi değerli olmadığını savundu: “10 milyar dolarlık madenin olduğundan 

bahsediliyor. Orası mıcır üretimi yaptığımız bir taş ocağı. Mayıs 2012’de kiralamıştık. Mayıs 2014’e kadar süremiz 

vardı.”

150 bin dolarlık iş yaptık

“3 ay çalıştırabildik. Bizden rüşvet isteyenler oldu, vermedik. Derken dava açıldı, ruhsatımız iptal edildi. Biz de 

karşı dava açtık. Sonucu bekliyoruz. Değil 10 milyar, 10 milyon, 10 bin dolar, noter masrafını karşılayana o taş 

ocağını hemen devrederim. 3 aylık faaliyet döneminde 100-150 bin liralık iş yapmış olabiliriz. İşletmeyi yapan 

arkadaş yüzde 50 ortak. İlk başladığımızdan Mayıs 2014’e kadar tam kapasite çalıştırsak bile gelirimiz 1-2 milyon 

doları geçmezdi. Nüfuz kullanma gücüm olsa, taş ocağının ruhsat işini çözer, işime devam ederdim.”

Vatan



Editör: TE Bilisim