GÜNDEM

MHP CİZRE ESKİ BELEDİYE BAŞKANI ANLATTI !

Cizre'de kahraman güvenlik kuvvetlerinin verdiği mücadele göğüs kabartıyor.Ülkenin en güvenilir kurumlarının başında gelen güvenlik kuvvetleri kardeşliğin adamlığın adanmışlığın destanının bir kez daha yazıyor.Bölücü örgütün alçak kanlı kalkışmasını gayet soğukkanlılıkla sivil halka zarar vermeden hukuk içerisinde kalarak bölge halkının gönlünde taht kurmuşlardır.İlçede olup bitenleri yoruma gerek kalmadan bir gazeteciye anlatan Kamil Atağ beyin değerlendirmesini dikkatlerinize sunuyoruz.


KAMİL ATAĞ CİZRE’Yİ ANLATTI

Ka­mil Atağ, Ciz­re­’de Ta­yan Aşi­re­ti­’nin re­isi­dir.

Ciz­re 1994 yılında MHP’den seçilerek Be­le­di­ye Baş­kan­lı­ğı yap­tı, Al­bay Ce­mal Te­mi­zö­z’­le bir­lik­te “Cizre­’de­ki fai­li meç­hul ci­na­yet­le­r”­le il­gi­li da­va­da yar­gı­lan­dı, be­ra­at et­ti.

“Çö­züm sü­re­ci­”n­de dev­let aşi­ret­le­ri, ko­ru­cu­la­rı “yo­k” say­dı­ğı­” dö­nem­de de, aşi­re­tiy­le bir­lik­te te­rör ör­gü­tü­ne kar­şı hep dik dur­du.

Ba­ba­sı, iki ye­ğe­ni, aşi­re­tin­den 50’yi aş­kın ki­şi te­rö­rist­ler ta­ra­fın­dan öl­dü­rül­dü. Ka­mil Atağ, aşi­re­ti­nin bü­yük­lü­ğü ne­de­niy­le böl­ge­de olup bi­ten her şey­den ha­ber­dar…

Ön­ce­ki ge­ce sa­at tam 20.48’de Ciz­re­’de­ki oku­ru­muz­la te­le­fon­la ko­nu­şur­ken, “Say­gı bey du­yu­yor mu­sun?” di­yor, si­lah ses­le­ri­nin ara­sın­da tank­lar­la ya­pı­lan atış­la­rın se­si­ni din­le­ti­yor­du.

Aman Al­la­hım… San­ki sa­vaş var.

Ger­çek­ten Ciz­re­’de ol­mak, Ciz­re­’de ya­şa­mak zor. He­le Nur, Sur, Cu­di ve Ya­sef ma­hal­le­le­rin­dey­se­niz her an ölüm­le bu­run bu­ru­na­sı­nız de­mek­tir.

PEKİ CİZ­RE, BU HA­LE NA­SIL GEL­Dİ?

Ciz­re kök­lü bir geç­mi­şe sa­hip…

Şır­nak, bir za­man­lar Ciz­re­’ye bağ­lı köy­dü. Şır­na­k’­ın il­çe, son­ra il ya­pıl­ma­sı Ciz­re­li­le­ri kız­dır­mış­tı. Te­rö­rün yo­ğun ol­du­ğu Şır­na­k’­ın, ko­nu­mu da dik­ka­te alı­nıp as­ke­rin öne­ri­siy­le Şır­nak il ya­pıl­mış­tı.

Şim­di Ciz­re­’nin ve Hak­ka­ri­’ye bağ­lı Yük­se­ko­va­’nın il ya­pıl­ma­sı gün­dem­de…
Ciz­re, te­rör ör­gü­tü­nün geç­miş­ten be­ri “la­bo­ra­tu­va­rı­”dır. Her şe­yi bu­ra­dan baş­la­tır­lar. Aşi­ret rei­si ve es­ki Be­le­di­ye Baş­ka­nı Ka­mil Ata­ğ’­a, “Ciz­re bu ha­le na­sıl gel­di?” di­ye sor­du­ğum­da şun­la­rı an­lat­tı:

“Çö­züm sü­re­ci baş­la­dı, böl­ge­de­ki va­tan­daş ta­ma­men PKK’­nın hi­ma­ye­si­ne bı­ra­kıl­dı. Bu­nu kim­se in­kar ede­mez. Te­rör ör­gü­tü mi­li­tan­la­rı as­ke­ri bir­li­ğin önün­den ge­çer­ken as­ke­re bay-bay ya­pın­ca­ya ka­dar on­la­ra do­ku­nul­ma­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni dö­ne­min baş­kan yar­dım­cı­sı açık­lı­yor­du.

Çö­züm sü­re­ci dö­ne­min­de va­tan­da­şın ha­ra­ca bağ­lan­ma­sı­na, her bir ai­le­den bir gen­cin KCK’­ya kay­de­dil­me­si­ne, ör­gü­tün şe­hir ya­pı­lan­ma­sı­na se­yir­ci ka­lın­dı. Kürt ve Türk işadam­la­rın­dan ha­raç­lar alın­ma­sı­na, es­na­fın ma­li gü­cü­ne gö­re her ay ba­şın­da ör­gü­te ‘ver­gi­’ adı al­tın­da pa­ra ver­me­si­ne se­yir­ci ka­lın­dı.

Bun­lar olur­ken dev­le­tin gü­ven­lik­le il­gi­li bi­rim­le­ri ne­re­dey­di?

KA­NA­Lİ­ZAS­YON Dİ­YE TÜ­NEL­LER AÇIL­DI

Be­le­di­ye­nin iş ma­ki­ne­le­riy­le va­tan­da­şa de­ğil ör­gü­te hiz­met ve­ril­di. Hen­dek­ler açıl­dı, bü­yük ka­ya­lar­la yol­lar ka­pa­tıl­dı. ‘Ka­na­li­zas­yo­n’ ya­pı­lı­yor­muş gi­bi ör­güt için yer al­tı ge­çit­le­ri açıl­dı, üze­ri be­ton­la ka­pa­tıl­dı.

Açık­ça­sı her şe­ye göz yu­mul­du. As­ke­re, po­li­se ni­çin se­yir­ci kal­dık­la­rı so­ru­lun­ca yet­ki­le­ri­nin ol­ma­dı­ğı­nı söy­lü­yor­lar­dı. İş­te, si­lah, mü­him­mat yı­ğı­nak­la­rı da kim­se­nin on­la­ra ka­rış­ma­dı­ğı dö­nem­de ya­pıl­dı.

Bir se­çil­miş be­le­di­ye baş­ka­nı var, bir de Kan­di­l’­in gö­rev­len­dir­di­ği ‘eş baş­ka­n’ de­ni­len be­le­di­ye baş­ka­nı var. Asıl baş­kan­lı­ğı, Kan­di­l’­in gö­rev­len­dir­di­ği eş baş­kan ya­pı­yor. Bun­la­rın hep­si­ne şa­hit ol­duk.

Dev­let sey­re­der­ken biz va­tan­daş ola­rak, es­naf ola­rak ne ya­pa­bi­li­riz? O yö­re­de­ki in­san­la­rın hep­si­ni te­rö­rist gi­bi gör­mek çok yan­lış. Dev­let, ma­ale­sef va­tan­da­şı­nı ko­ru­ma­dı, te­rö­ris­tin ku­ca­ğı­na tes­lim edip bı­rak­tı.

‘On­ca si­lah, mü­him­mat na­sıl gel­di?’ de­ni­li­yor. Ge­lir. Si­lah­lar, ma­yın­lar, ro­ke­ta­tar­lar kam­yon­lar­la, oto­mo­bil­ler­le ge­ti­ril­di. Çün­kü bun­la­rın ge­liş­le­ri­ne göz yu­mul­du. Eğer bu­gün alı­nan ted­bir­ler­de bir gev­şe­me ol­maz­sa mü­him­mat­la­rı tü­ken­mek üze­re… El ya­pı­mı pat­la­yı­cı­lar her­han­gi bir ül­ke­nin üre­ti­mi de­ğil, te­rör ör­gü­tü­nün ken­di ima­la­tı­dır.

Dİ­RE­Nİ­ŞİN NE­DE­Nİ POLİSİN DİKKATİ

Şu­nu çok iyi bi­li­yo­ruz ki, te­rör ör­gü­tü ele­man­la­rı Ciz­re­’den kaç­mak is­ti­yor. Ama Ce­mil Ba­yık Kan­di­l’­den on­la­ra,‘E­ğer ay­rı­lır­sa­nız si­zi biz kur­şu­na di­ze­ri­z’ di­yor. Ay­rı­ca il­çe­nin çev­re­si de sa­rı­lı ol­du­ğu için te­rö­rist­ler çı­ka­mı­yor ve di­re­ni­yor­lar.

Bu böl­ge­de ya­şa­yan bi­ri ola­rak şu­nu her­ke­sin bil­me­si­ni is­te­rim, hal­kın yüz­de 99’u ayak­lan­ma is­te­mi­yor. Si­lah zo­ruy­la, bas­kıy­la halk bun­la­rın ya­nın­da gö­zü­kü­yor. Dev­le­tin ken­di­le­ri­ne sa­hip çık­ma­ma­sın­dan do­la­yı ör­gü­tün ya­nın­da gö­rü­nü­yor­lar. PKK Kürt de­ğil, PKK Kür­t’ün düş­ma­nı­dır. Emir hep ör­gü­tün ka­rar­ga­hı olan Ku­zey Ira­k’­tan Kan­di­l’­den ge­li­yor. Kan­dil ne di­yor­sa onu uy­gu­lu­yor­lar.

Ör­güt çok kuv­vet­li ol­sa Si­lo­pi­’den kaç­maz­dı. Bu­gün Si­lo­pi bü­yük öl­çü­de te­miz­len­miş du­rum­da. Ciz­re­’den kaç­ma­ma­la­rı için ör­gü­tün teh­dit­le­ri­ne rağ­men te­rö­rist­ler kaç­ma­ya de­vam edi­yor. Ör­gü­tün bu­gü­ne ka­dar di­re­ne­bil­me­si­nin ne­de­ni va­tan­da­şın za­rar gör­me­me­si için gü­ven­lik güç­le­ri­nin dik­kat­li dav­ran­ma­la­rın­dan kay­nak­la­nı­yor. Can ka­yıp­la­rı­nın ya­nı sı­ra özel­lik­le 4 ma­hal­le­de ha­sar gör­me­yen ev ve iş­ye­ri kal­ma­dı. Ör­ne­ğin be­nim de 5 kat­lı ote­lim ha­va­ya uçu­rul­du.

BUN­DAN SON­RA­SI DAHA DA ÖNEM­Lİ

Yö­re hal­kı dev­let­ten kop­mak is­te­mi­yor. Te­rö­rist­le­re hal­kı ayak­lan­dır­ma­la­rı için emir ver­di­ler. Halk ayak­lan­dı mı? Ha­yır. Olay­lar bit­tik­ten son­ra dev­le­tin va­tan­da­şın ha­sa­rı­nı, za­ra­rı­nı gi­der­me­si la­zım.

Yö­re­ye hal­ka te­pe­den bak­ma­yan, hal­kın içi­ne gi­re­bi­le­cek yö­ne­ti­ci­ler gön­de­ril­me­li. Gü­ven­lik bi­rim­le­ri ye­ni­ler­den de­ğil, de­ne­yim­li kad­ro­lar­dan oluş­tu­rul­ma­lı.”

Aşi­ret rei­si bun­la­rı an­la­tır­ken de­rin bir “a­ah­h” çe­ki­yor ve son sö­zü de “Ya­şa­ma­yan bi­zim ora­da ne çek­ti­ği­mi­zi bi­le­me­z” olu­yor.