GÜNCEL

MHP'Lİ ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI'NA GÖNDERME!

TBMM Genel Kurulu’nun kısa moladan sonra yapılan ilk oturumunda partiler arasında ‘terör’ gerginliği yaşandı. CHP’nin ‘Terörle mücadele konusunda ihmali olan kamu görevlilerinin’ araştırılması için verdiği önerge üzerindeki görüşmelerde MHP ile AKP karşı karşıya geldi. MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan,şehit haberlerinin ardından başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün yetkili ve sorumluları ekranda şov yapmakla suçlarken “Şuraya hava harekâtı yaptık, şurada şu kadar teröristi etkisiz hâle getirdik, şurada şunu yaptık, burada bunu yaptık.

Arkadaşlar, artık, bunlara kimse inanmıyor” sözlerine AKP’li Hulusi Şentürk, “Allah aşkına, bir Milliyetçi Hareket Parti milletvekili ne zamandan beri terör örgütünün propaganda diliyle konuşabiliyor” deyince MHP kanadında sesler yükseldi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, AKP’li Şentürk’e,” Allah belanı versin! Alçak!” derken,  konuşmanın sahibi, Mehmet Erdoğan’a, “Sen hangi kulağınla beni dinledin?” diye bağırdı.

 

MHP’li Mehmet Erdoğan’ın konuşması şöyle:

 

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Pekâlâ, olaylar olduktan sonra ne oluyor? Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün yetkili ve sorumlular ekran şovu yarışı yapmaya giriyorlar. Bir yerden şehit haberi geliyor, arkasından siyasi ve askerî yetkililer açıklama yapıyor: Şuraya hava harekâtı yaptık, şurada şu kadar teröristi etkisiz hâle getirdik, şurada şunu yaptık, burada bunu yaptık… Arkadaşlar, artık, bunlara kimse inanmıyor. Lütfen, bu haberler doğruysa önce sabah kalkınca deyin ki bugün şunu yaptık. Şehit haberleri geldikten sonra böyle açıklamalarla milletin kafasını karıştırmak… Bu kadar olay oluyor, bu olayların hiçbirinin sorumlusu yok. Hükûmet nerede, ne iş yapar? İçişleri Bakanı nerede, ne iş yapar? Onların görevi sadece bu olayları telin etmek mi? Bunlarla ilgili tedbir almak kimin işi?

Bakın, gene, Ankara sokaklarında, şu anda, bütün insanlarımız tedirgin. Amerikan şirketleri, iki gün önce, kendi vatandaşlarına bir uyarı mesajı atıyor. Bununla ilgili olarak iki gündür Ankara'da sosyal medyada herkes yorum yapıyor ama sadece sorumlular susuyor, sadece sorumlular susuyor. MİT ne iş yapıyor, Genelkurmay ne iş yapıyor, valiler ne iş yapıyor, Emniyet ne iş yapıyor? "Bugün her şey güzel olacak." diyen o günkü 11'nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül niye konuşmuyor bu olanlarla ilgili? "Çözüm süreci, asrın projesidir." diyen zamanın Başbakanı, bugünkü Cumhurbaşkanı niye o gün yapılanların yanlışlığını anlatmıyor. O gün "akil adam" sıfatlarıyla piyasada çıkıp şov yapan 63'lükler bugün nerede, niye bunları anlatmıyorlar? "Operasyonlara izin vermeyin." diyen siyasetçiler ve operasyonlara izin vermeyen yetkililer bugün nerede, bunların sorumluluğu yok mu? Bunlarla ilgili ne yaptı iktidar, bunların sorumluluğunu masaya getirmek için ne yaptı?

Şimdi, tabii burada yapılması gereken aslında, bugün terörle ilgili, olaylarla ilgili bir araştırma önergesini konuşmak değil; terörün sebebi belli, buraya nasıl geldiği belli, herkes biliyor. Bugün konuşulması gereken şey, bir soruşturma önergesi. Türkiye'yi bugünkü noktaya getiren, teröristlere fırsat veren kimler varsa, onlardan hesap soracak, onları ortaya çıkaracak bir soruşturma komisyonuna ihtiyaç var. Eğer iktidarın yüreği yetiyorsa getirsin o soruşturma önergesini burada hep birlikte konuşalım. Şimdi, niye bu önemli? Eğer, bir sistemde hesap sorulamıyorsa, sorumlu hesap vermiyorsa, o sistemin demokrasi olduğunu savunmamız, öyle bir demokrasiden bahsetmemiz mümkün değil.

Şimdi, terörle mücadelenin belli yerlerde değil, ülkenin her yerinde yapılması gerektiğini defalarca anlattık. Bugün geldiğimiz noktada, aslında bu terörle mücadele konusunda, ben gene bu kürsüde 20 Nisanda uzun uzadıya anlattım. Bugün Türkiye'nin geldiği noktadan çıkması için, terörle mücadelenin adam gibi yapılması için, terörle mücadelenin Mardin'de, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de, Yüksekova'da değil, Türkiye'nin her yerinde yapılması lazım. Üniversitedeki yapılanmasıyla, bu işe destek veren siyasetçisiyle, efendim, Türkiye'nin bugüne gelmesine sebep olan bütün yetkili ve sorumlu kişilerin durumunun araştırılması ve soruşturulmasıyla ilgili olarak bu işin üzerine gidilmesi lazım. Mesela, bazı şeyler bize çok manidar geliyor. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda Meclisi göreve davet eden Sayın Cumhurbaşkanı on beş gün bu konuyu niçin bekletti, gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Son saatte imzalayacak mı, imzalamayacak mı diye gerçekten merak etmeye başladık. Bu niye on beş gün bekletildi, bunu da anlamış değiliz.