GÜNDEM

MHP’Yİ MHP’Lİ OLMAYANLAR TARTIŞIYOR!

ŞU İŞE BAKIN…! MHP’Yİ MHP’Lİ OLMAYANLAR TARTIŞIYOR

Sayın Devlet Bahçeli’nin 7 Haziran sonrası MHP’yi kamuoyunda tartışılır hale getirmesi ve 1 Kasım seçim hezimeti ile sonuçlanması tartışmaların alevini bir kat daha artırmıştı.

MHP’de ki bu erimenin farkında olanlar artık buna bir dur demenin zamanı geldi dediler ve MHP’de önce Tüzük Kurultayı ve ardından Genel Başkanlık seçimi için Büyük Kurultay istediler.

Ancak, Sayın Bahçeli diyorki, benim partimde…! Her türlü göreve ve makama talip olabilirsiniz ama asla MHP Genel Başkanlık koltuğuna talip olamazsınız diyor. 8 aydır Tüzük Kurultayının yapılamamasının altında bu gerçek yatmaktadır. Eğer Genel Bakanlığa aday olursan, CIA ajanı olursunuz, hain olursunuz, paralelci olursunuz, aklınıza gelebilecek her türlü yaftayı yersiniz.

Artık MHP’yi MHP’liler değil MHP’li olmayanlar tartışıyor. 2000 yılında HADEP’in kurucusu ve Genel Başkan Yardımcısı olan Mehmet Metiner’in tek derdi MHP olmuş bulunuyor. Daha sonra tam bir U dönüşü yaparak AKP’den Milletvekili seçilebilecek kadar AKP’ye tabi olmuştur.  7 Haziran seçimlerinden sonra sayın Devlet Bahçeli hakkında yazdığı yazı yenilir yutulur cinsten değildi. Ama MHP Genel Başkanlığına başka adaylar çıkınca Metiner Sayın Bahçeli’yi yere göğe sığdıramaz oldu.

Kısaca Mehemet Metinerin yazılarından çıkardığımız anlam şudur; AKP iktidarının devamı için Devlet Bahçeli yerinde kalmalıdır. Yine bir yazısında Metiner diyordu ki; “Sayın Devlet Bahçeli’yi korumalıyız. Onun sayesinde AKP iktidarı 13 senedir ayakta kalmıştır. Sayın Devlet Bahçeli’yi yedirmeyiz” diyordu

Havuz Medyası tekmili birden MHP’yi ve Sayın Devlet Bahçeli’yi koruma altına almış bulunuyorlar. MHP’nin iç meselesi onların bir numaralı işleri haline gelmiş bulunuyor.

Yine Havuz Medyasından ayrılan Karar gazetesinde Mehmet Ocaktan MHP ve Sayın Devlet Bahçeli hakkında bakın neler yazıyor?

“MHP’nin ‘mahkemeler partisi’ haline dönüşmesi bile başlı başına Devlet Bahçeli adına maalesef hüzün vericidir. Çünkü tabanın iradesine direnen Bahçeli partisinin Ankara-Gemerek-Tosya hattında mahkeme kapısına düşmesini sağlamış ve koltuğunu kurtarmak için bu dramatik tabloyu sadece seyretmiştir.”

 

“MHP’ye gönül verenlerin bu görüntüden mutlu olduklarını hiç sanmıyorum. Evet, an itibariyle Bahçeli kazanmıştır. Zira Ankara 3’üncü Asliye Mahkemesi’nin, 19 Haziran’da gerçekleştirilen olağanüstü kurultayda yapılan tüzük değişikliklerini ‘ihtiyati tedbir yoluyla’ durdurduğunu açıklamasının ardından Çankaya İlçe Seçim Kurulu ve sonrasında Yüksek Seçim Kurulu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin işaret ettiği 10 Temmuz’da seçimli kurultayın yapılamayacağını duyurdu.”

,,,,,,

“Ayrıca bu iş MHP’nin kongre meselesi olmaktan çıkmıştır. MHP ile ilgili kim ne hesap yapıyor bilemeyiz ama, anlaşıldığı kadarıyla Bahçeli koruma altındadır ve gidişine asla izin verilmeyecektir.”

Ancak unutulmamalı ki taban iradesinin yok sayıldığı, adalet duygusunun zedelenerek hayata geçirildiği hiçbir plan MHP için hayırlı bir sonuç üretmeyecektir. Bugün itibariyle adalet ertelenebilir, taban iradesi zapturapt altına alınabilir, ama sandık iradesi asla… Kimse yanlış hesap yapmamalı, bu gidişat MHP’yi baraj altında bırakır. Elbette seçime daha çok var, yarının neler getireceğini bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir şey var, eğer Bahçeli bu hızla tabanını küstürmeye, umutlarını kırmaya devam ederse insanlar neden MHP’ye oy versinler ki…

 

Ayrıca gerçekçi olmak gerekirse, şu anda AK Parti, MHP tabanını temsil anlamında daha sağlam bir vizyona sahip. Devlet Bahçeli’nin de zaman zaman teyit ettiği gibi AK Parti iktidarı, MHP tabanının beklentilerini fazlasıyla karşılayacak bir terörle mücadele politikası yürütüyor. Aslında AK Parti’nin milli hassasiyetleri önceleyen politikaları dikkate alındığında reel anlamda MHP’ye pek bir ihtiyaç da kalmıyor.

 

Muhtemelen Bahçeli de durumun farkında ve bu yüzden de partisinin başındaki kalış ömrünü ne kadar uzatabilirse kendisi açısından o kadar karlı olacağını düşünüyor olabilir.

Mehmet Ocaktan’ın uzun yazısında MHP hakkında ahkam kesiyor. Hem nalına hem de mıhına vuruyor.

Puntolarını büyüterek verdiğimiz paragrafa bir daha bakmanızı istiyorum. Bu kadar kesin konuştuğuna göre Mehmet Ocaktan sağlam kaynaklardan bilgi almış olmalı. Zira Mehmet Ocaktan AKP iktidarının en hızlı savunucularından olarak tanıyoruz. Havuz Medyasından kovulduktan sonra  Karar.com adlı internet haber sitesinin Genel Yayın Yönetmenliğine getirilen Mehmet Ocaktan hala AKP borazanlığı yapmaya devam etmektedir.

Netice olarak MHP’yi MHP’lilerden çok MHP’li olmayanlar tartışıyor. Bu tartışma Sayın Bahçeli’nin görevi devredeceği güne kadar devam edecektir.  Kim ne derse desin, Kim nasıl ahkam keserse kessin. Kesin olarak bildiğimiz bir şey var oda değişimin mutlaka olacağıdır. Bundan hiç şüphemiz yoktur. Belki geciktirebilirler ama MHP er yada  geç fabrika ayarlarına döndürülecektir.

 

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIN DİYENE, VE DİYEBİLENE

Aydın Tomakin