Selam üzerinize olsun.

Ayı ve domuz bizden değerli mi? Ayı ve domuz bizden değerli mi?

Kur’an ayetleri, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberlik görevini alışından ölümüne kadarki zaman içinde, 610-632 yılları arasında, 22 yıllık süreye yayılmış olarak peyderpey vahyolunmuştur.

Kur’an nazil olurken her Ramazan ayında Hz. Peygamber (s.a.s.) ile Cebrail onu birbirlerine okumuşlardır. Arza ve mukabele olarak adlandırılan bu karşılıklı okuma-dinleme işi her Ramazan’da bir kere, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hayatının son Ramazan’ında ise iki defa gerçekleşmiştir.[1]

 Kur’an-ı Kerîm, “Hz. Muhammed’e vahiy yoluyla Arapça olarak indirilen; Allah’tan geldiği, ezberden ve yazılı olarak aynıyla intikal ettiği konusunda şüphe bulunmayan, Müslümanca yaşamak isteyenler için hayat kılavuzu olan ilâhî kitap” tır.[2]

“Kuşkusuz bir hidayet ve şifa kaynağı, bir ışık ve nur, sağlam bir kulp ve bize uzatılmış bir iptir; insanlığa sunulan bir mesaj, hayat veren bir kaynak, Rabbimizden bize gelen bir nimettir.” [3]

Ona sarılırsak zihnimiz onunla aydınlanır, vicdanımız onun ahlâkıyla temizlenir. Onu yaşayarak işlediğimiz amellerimizle, inşallah dünya ve ahiret saadetine nail oluruz.

 “Kur’an davetinde Hikmet ve güzel öğüt metodunu seçer.”

 “Erdemli bir toplum inşa etmeyi hedefler ve muhtelif vesilelerle bunun yollarını gösterir. Onun getirdiği kurallar, koyduğu emir ve yasaklar dini, canı, malı, nesli ve aklı korumayı hedefler.”

“Yüce kitabımız 14 asır önce geldi ve parçalanmış gönülleri birleştirdi. Taş kesilmiş yüreklere merhamet ve sevgi aşıladı. İnsanlığı ateş çukurundan çıkarıp kalıcı huzur ve mutluluk diyarı olan ebedi hayata taşıdı. Bugün de hırpalanan insani değerlerin, örselenen ahlaki erdemlerin, ihtiraslar ve hükmetme arzusu ile beslenen acımasızlık ve şiddetin Kur’an’ın sevgi ve barış ikliminde eriyip son bulacağına yürekten inanıyoruz. Yeter ki; insanlık onun çağrısına kulak versin, onu anlamaya çalışsın ve öğretilerine sahip çıksın.”

 “İnsanlık, Dünya durdukça Kur'an'ın rehberliğine muhtaçtır.”

 “Çağımız insanının, hakikatin bilgisi olan Kur’an’la yeniden buluşması, Onu doğru anlaması ve rahmet ikliminden hissedar olması için her birimizin var gücüyle çalışmasına ihtiyaç vardır.”[4]

 “Kur’an’la hayatını anlamlandırabilmesi için 

ona Kur’an’ın önerisi şudur: Oku, düşün, anla ve yaşa.”[5]

İbrahim Kumaş 

[1] Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2020, I, 19-20.

[2] Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, I, 13.

[3] Kur’an’ın Nüzulünün 1400.Yılı Anısına Diyanet İlmi Dergi. KUR’ÂN Özel Sayısı, sayfa, 234.

[4] Adı geçen dergi, sayfa, 9,10,11.

[5] Adı geçen dergi, sayfa, 717.

Editör: Kerim Öztürk