Ülke aşkına, millet sevdasına tutulduğumuzdan beri, milleti uyandırmak umuduyla CIA ile yatıp, CIA ile kalktık. Millet bize paranoyak dedi. ABD en büyük dostumuz, komplo teorisi yapıyorsunuz dedi.  

 

CIA, Sol’u kullandı, karşına İdeolojik Türk milliyetçileri çıktı, fakat millet bize CIA sizi kullanıyor dedi.

CIA, Sağı kullandı, karşına İdeolojik Türk milliyetçileri çıktı, millet gene bize CIA sizi kullanıyor dedi.

CIA, PKK’yı kurup bölücülüğü hortlattı, karşına İdeolojik Türk milliyetçileri çıktı, millet bize milleti bölmek mi istiyorsunuz? geri durun CIA sizi kullanıyor dedi.

CIA, Ilımlı İslam’ı kullandı, karşına İdeolojik Türk milliyetçileri çıktı, millet bize Müslümanlara zara vermeyin CIA sizi kullanıyor dedi.

CIA, İBDAC sinden Tahşiyesine kadar bir seri radikal örgüt kurup Müslümanları provoke etti, İdeolojik Türk milliyetçileri bu tezgâhların arkasında CIA var dedi; Millet din düşmanlığı yapmayın dedi. Dedi, dedi de bu yaman çelişkileri yüzünde başına gelmeyen kaldı mı?  

 

Aslında bunları bize millet demedi. Sağlı, sollu, ahlakı, vicdanı tefessüh etmiş, ciğeri beş para etmez kiralık aydın müsveddeleri, köşe yazanları, gönüllü kuklalarıyla milleti yönlendiren, çelişkiler yumağına döndüren CIA dedi.

Hakkını da teslim edelim, milleti uyandırmakta bizden başarılı oldu. Ağır bedeller ödettiği milletin gözüne sokarcasına sergilediği oyunlar; milleti CIA ile yatar, kalkar hale getirdi. Atalar keyif için dememiş “Bir musibet, bin nasihatten evladır.” Diye. Bu manada CIA ya teşekkür borçluyuz derken işte tam da burada paranoyam devreye giriyor; Bunun arkasında ki Alicengiz oyunu ne? Diye dertleniyorum. Zihnimde bir sürü soru peş peşe sıralanıyor. Sizinkine de sıralanmasını, sezinde dertlenmenizi isterim, dertli derman arar çünkü.

 

“Türklere teslim edilemeyecek kadar önemli.” Dünyanın kilidi bir coğrafyada CIA’nın kullanacağı malzeme biter mi? Bitmez elbet, bitse de şeytanın yeryüzü temsilcilerinin bu mümbit topraklarda ihdas etmesi, yetiştirmesi zor değil.

 

CIA, Türk yurdu Türkiye’ye, Türk milletine, okçular tepesinde açtığı gedikten ŞAH çekmeye hazırlanıyor.

Sırada ne kaldı peki; alt yapısı tamamlanmış ILIMLI MİLLİYETÇİLİK tabi ki.

 

CIA’nın oyunlarının karşısında hep İdeolojik Türk Milliyetçileri vardı ve bu kadarı da çok olmuştu artık. Yollarındaki bu sert kayayı yok edemeyeceklerine göre ılıtmaya mecburlar.    

 

Van münit efelenmesiyle kadim ittifakın yolları ayrıldı. 17 Aralık vakası masanın altında yapılan tekmeleşmeyi masanın üstüne çıkardı ve savaş başladı.  

Yol ayrımı, herkes için yeni yol arayışı demekti. Bu tarihten sonra CHP’nin kuyruğuna takılan Bahçeli dâhil siyasetteki yalpalamaların sebebi yol arayışıdır. Bunca olan bitene rağmen CHP ile aynı minval üzere devam edenlerin sırrı da burada.    

 

Bu sütunda 13/09/2017 ve 27/09/2017 tarihlerinde “Beka meselesi ve yükselen milliyetçilik” başlığı ile iki yazı yazmıştım. Yazımın ana teması varoluşçu “egzistansiyel” milliyetçiliğin yükseliş sebepleri, buna mukabil “İdeolojik milliyetçiliğin” dağıtılmasının sebepleri idi.  

Henüz kurulma aşamasındaki partinin program ve kurucularını görmek gerektiğini belirterek milliyetçi entelektüel ’den uzak durulmasına dikkat çekmiş, Ortaya çıkacak yapının “milli düşünceye teğet, kişiye endeksli, kontrol edilebilir, yönlendirilebilir, hüviyete sahip olacağını” belirtmiştim.

 

Pandora ’nın kötülüklerle dolu kutusunun en dibinde iyilik adına bir tek umut vardır. Nietzche (Niçe) “Umut en büyük kötülüktür, çünkü işkenceyi uzatır.” Der.

 

Pandora kutuyu açınca düşüncemizi doğrulayan bilgilere her gün yenileri eklenmeye başladı.  

Türkiye ve Türk dünyası başta olmak üzere CIA’nın FETÖ üzerinden yürüttüğü Müslüman devletleri içerden kuşatmayı, gerektiğinde de çökertmeyi amaçlayan “ılımlı İslam” projesinin mimarları Graham Füller, George Fidas, Morton Abramowitz’in katıldığı bir toplantı ABD basınına sızdı. CIA merkezinde, iki ay önce yapıldığı anlaşılan bu toplantıda tartışılan konularından biri Türkiye’de “ILIMLI MİLLİYETÇİLİK ”in harekete geçirilmesi. Demek ki epeyce yol almışlar.   Bilgiyi üniversite tahsilini Türkiye’de yapmış, ABD de yaşayan Hindistanlı bir bursiyerim den yirmi gün önce almıştım. Bilgi doğruydu, fakat gene de teyit etmek gerekiyordu, teyit imkânı olmadığı için beklemeye aldım, bu arada çok ilgi çekmese de Türk basınında da yer aldı.  

 

Bu üçlünün ABD’nin Türkiye ve Ortadoğu operasyonlarının planlayıcıları, Bölücü PKK’nın akıl hocaları, FETÖ, DAEŞ, EL KADE, PYD/PKK terör örgütlerinin kurucuları, CIA’nın en tecrübeli üst düzey yöneticiler olduğunu dünyada bilmeyen yok. FETÖ elebaşının ABD’de ikametine referans olan, Ilımlı İslam projesinin mimarı bu iblislerin “ILIMLI MİLLİYETÇİLİK” projesini tartışmaları tezgâhın Türkiye ayağının ete kemiğe büründüğü zamana rastlaması aksi bir tesadüf olsa gerekir(!)

 

Bunlar, Türkiye’de CHP’nin iktidara gelme şansının olmadığını Kılıçtaroğlundan daha iyi bilirler. İktidardan kaçan, partisini bölük, pörçük eden Bahçeli ile bir şey yapamayacaklarını da...  Geriye MHP’yi bölecek, “kontrol edilebilir, yönlendirilebilir“ toplama bir yapı kurmaya elverişli bir böleni bulmak kalıyor. Bahçeli uyumuş, ama elin oğlu uyumamış. İdeolojik Türk milliyetçiliğinin bir bölenini bulmakta hiçte zorlanmadılar, ihtimal ki kuluçka çoktan hazırlanmış.

Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir! Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir!

 

İdeolojik kalıbı terk eden milliyetçiliğin varoluşçu  “egzistansiyel” milliyetçilik kalıbına evirilmesinin doğallığının yanına, Pandora figürünün pozitif etkisi eklendiğinde buyurun ILIMLI MİLLİYETÇİLİK...

 

“Ülkücü parti kurmuyoruz” sözünün sırrı şimdi anlaşıldı mı?

 

Yem, Nietzche’nin (Niçe) dediği uzayan işkence; UMUT!

Milliyetçilerin özlemini çektiği İKTİDAR umudu. Fakat bekleyiş nafile, olabilirse iktidar kadrosunda milliyetçilere yer yooookkk. Okçular tepesini terk edenlerden kadro kuracak değiller ya. Yeryüzünde kimseyi bulamazlarsa belki düşünebilirler. O, umudu taşıyanlar, onlarla işlerinin çoktan bittiğini ilk kongrede zaten görecek.  

 

Büyük bir tekâmülle Ilımlı milliyetçiliğe evirilen dostlar neşeli bir kolbastı oynamaya hazır olsun. Fakat sayelerinde olan, biçare millete olacak, ne çare.

Bir Türk milliyetçisi için Türk-İslam düşmanlığına manivela olmaktan daha büyük acıyı, daha büyük zül’ü düşünemiyor insan.

Kemalettin Sami Güner
Haber Hergün



Editör: TE Bilisim