Orhun Kitabeleri, “ Türk milletinin varlık ve bekasının” nasıl savunulması gerektiğinin tarihten silinmeyecek şaheser ‘bengi taşlara’ yazılması, zihinlere kazınması, Türk Dili ve Türkçenin ölümsüz, asırlara hakim güç ve kudretinin tarihe tescil edilmesidir.

“Kül Tigin Abidesi Doğu Yüzünde  “Babamızın amcamızın kazanmış olduğu Milletin adı sanı yok olmasın diye Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım.

Bilge Kağan Abidesi Doğu Yüzünde “tanrı bahşettiği için, ben kazandığım için Türk milleti kazanmıştır. Ben kardeşimle beraber böyle başa geçip kazanmasam Türk Milleti ölecekti, yok olacaktı. Türk beyleri, milleti, böyle düşündüm, böyle bilin.”

Bilge Kağan Abidesi Kuzey Yüzünde “Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burada vurdum. Tanrı buyurduğu için kendim oturduğumda dört taraftaki milleti düzene soktum ve tertipledim.”

Her üç Abide’de Türk, Türk Milleti, Türk Bilge Kağanı, Türk beyleri, Türk töresi, Türk tanrısı olmak üzere Türk ifadesi toplamda 106 defa kullanılmıştır.” (Orhun Abidelerinde Millet, Ali Maskan, 28 Aralık 2021)
ORHUN YAZITLARI, TÜRK MİLLETİ İÇİN NE İFADE EDİYOR?
Orhun Abideleri, 8. Asırdan 21. Asra nasihat, vasiyet, siyaset; yönetimde liderlik, rehberlik, dürüstlük, fedakarlık, çalışkanlık; Türk, Türk Devleti, Türk Milleti, vatan sevgisi; istişare meclisi, kanun yapma, şeffaf bir yönetim, kanunlara önce yapanların uyması ve uygulaması, hesap verme; sadece milletin menfaatleri için çalışma, dostları çoğaltma, düşmanları azaltma; düşmanın hilelerini bilme ona göre strateji ve taktik geliştirme; arı, duru bir Türkçe ve Türkçe yazı, imla kuralları…

Günümüzden yaklaşık 13 asır önce yazılmış olan bu eser gerek cümle yapısı, gerek kullanılan fiil ve kelimeler bakımından günümüz Türkçesinin temeline sahiptir.
        
“Türk tarihinin çok eskilere dayanması gerektiğini gösteren en büyük delil Orhun Kitabeleridir. Çünkü, Orhun Yazıtlarında kullanılan dil ve noktalama işaretleri dilin en gelişmiş hali olduğu sonucuna götürmektedir. Böyle bir dilin oluşabilmesi için en az 3000 yıl geriye gidilmesi gerekir.” (Kazım Mirşan)

GÖKTÜRK’LERİN DAĞILMASI VE ESARET ŞÖYLE ANLATILIYOR!...
Göktürk Devleti’nin zayıflama, gerileme, dağılma, çökme ve Çin esaretine girmesi, 50 yıl esaret altında kalmaları, Kül Tigin Yazıtının Doğu Yüzünde Şöyle Anlatılıyor: “Akılsız hakanlar tahta oturmuş şüphesiz, kötü hakanlar tahta oturmuş şüphesiz. Kumandanları da akılsız imişler şüphesiz, kötü imişler şüphesiz. Beyleri, halkı itaatkar olmadığı için, Çin halkı hilekar ve sahtekar olduğu için, beylerle halkı karşılıklı kışkırttığı için, Türk halkı kurduğu devleti elden çıkarıvermiş.”

Bu yüzden Türk Milleti, Çin milletine Beylik erkek evladını kul yaptı. Hanım olmaya layık kız evladını cariye yaptı.

Türk Beyleri Türk adını bıraktı. Çinlilerin hizmetindeki Türk beyleri Çin unvanları alarak Çin Kağanına tabii olmuşlar, elli yıl hizmet etmişler.  

Bilge Kağan Yazıtının Kuzey Yönünde, Çin halkının sözleri tatlı, ipekli kumaşları yumuşak imiş. “Tatlı sözlerle, yumuşak ipekli kumaşlarla kandırıp uzak halkları öylece yaklaştırırlar imiş. Tatlı sözlerine, ipekli kumaşlarına aldatıp Türk halk, çok sayıda öldün ! Türk halkı, mutlak öleceksin!”

Ders almak gerekir, ama ders alıyor muyuz? Türk Milleti, çok devletler kurdu, birçok devlette yıkıldı!... Neden? Bilge Kağan taşlara kazımış, anlatmış!...

Görüldüğü gibi mal, mülk, mevki, makam, şan, şöhret hırsı; kendi milletini, kendi kimliğini, dinini, adet-örf-töresini inkar eden toplumların, milletlerin kaçamadığı sonuç, esaret ve yok olma!...Mehmet Akif’in Deyişi ile: 

"Tarih"i  "tekerrür"  diye tarif ediyorlar; 
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

21 Ocak 2023
Ali Osman TÜRKMEN
Eğitimci-Araştırmacı
GELECEK: 1300 YIL SONRA, BU GÜNLER

Editör: Kerim Öztürk